Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
state facility
basım ofset
above all
multi-pole connections
uyarıcı uygulama sonrası gerçekleşen
hole-in
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
History
Sentences
Meanings of
"hole-in"
with other terms in English Turkish Dictionary : 198 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
hole in a toilet fixture
n.
kubur
2
General
hole in the ground
n.
yerdeki delik
3
General
oven made in a hole in the earth
n.
tandır
4
General
hole in one
n.
nadir başarı
5
General
hole in one
n.
harika iş
6
General
hole in one
n.
dikkate değer başarı
7
General
hole in the wall
n.
küçük restoran
8
General
hole in the wall
n.
kuytu restoran
9
General
hole in the wall
n.
küçük ve kuytu oda
10
General
hole in the wall
n.
uzak veya ücra yerde bulunan dükkan
11
General
hole-in-one
n.
nadir başarı
12
General
hole-in-one
n.
harika iş
13
General
hole-in-one
n.
dikkate değer başarı
14
General
hole-in-the-wall
n.
küçük restoran
15
General
hole-in-the-wall
n.
kuytu restoran
16
General
hole-in-the-wall
n.
küçük ve kuytu oda
17
General
hole-in-the-wall
n.
uzak veya ücra yerde bulunan dükkan
18
General
make a hole in
v.
delik açmak
19
General
bore a hole in
v.
delik açmak
20
General
make a hole in
v.
delmek
21
General
bore a hole in
v.
azıcık çürütmek (bir fikri)
22
General
bore a hole in something with a nail
v.
çivi ile delmek
23
General
make a hole in something with a nail
v.
çivi ile delmek
24
General
pierce a hole in something with a nail
v.
çivi ile delmek
25
General
be half dead with a bullet hole in one's shoulder
v.
omzunda bir kurşun deliğiyle yarı ölü bir halde olmak
26
General
have a hole in one's budget of
v.
bütçesinde ...'lık açık olmak
27
General
hole-in-corner
adj.
el altından yapılan
28
General
hole-in-corner
adj.
gizli yapılan
29
General
hole-in-corner
adj.
gizli kapaklı
30
General
hole-in-corner
adj.
önemsiz
31
General
hole-in-corner
adj.
değersiz
Colloquial
32
Colloquial
hole-in-the-wall [uk]
n.
bankamatik
33
Colloquial
make a hole in
v.
başarıya atılan ilk adımı atmak
34
Colloquial
doesn't know his ass from a hole in the ground
expr.
bir bok bilmez
35
Colloquial
doesn't know his ass from a hole in the ground
expr.
hiçbir şey bilmez
Idioms
36
Idioms
hole-in-the-corner activities
n.
gizli faaliyetler
37
Idioms
a hole in the wall
n.
küçük/karanlı dükkan veya lokanta
38
Idioms
hole in the wall
n.
küçük dükkan/oda
39
Idioms
hole-in-the-wall
n.
tek göz ofis
40
Idioms
hole-in-the-wall
n.
tek göz ev
41
Idioms
hole in the wall
n.
tek göz oda/dükkan
42
Idioms
hole in one
n.
tek/ilk seferde başarma
43
Idioms
hole-in-the-wall
n.
(içinde yaşanılan) küçük yer
44
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
hiç ihtiyacı/gereği olmamak
45
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
46
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
para harcama isteği duymak
47
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
cebindeki/elindeki parayı tutamamak
48
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
cebindeki/elindeki parayı illa harcamak
49
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
cebinde para durmamak
50
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
har vurup harman savurmak
51
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
cebi delik olmak
52
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
53
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
54
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
55
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
56
Idioms
punch a hole in something
v.
bir yerde bir delik açmak
57
Idioms
poke a hole in something
v.
bir yerde bir delik açmak
58
Idioms
money burns a hole in someone's pocket
v.
cebi delik olmak
59
Idioms
have something burning a hole in your pocket
v.
cebi delik olmak
60
Idioms
money burns a hole in someone's pocket
v.
eline geçen parayı hemen harcayan birisi olmak
61
Idioms
make a hole in
v.
gedik açmak
62
Idioms
need like a hole in the head
v.
hiçbir şekilde ihtiyaç duymamak
63
Idioms
make a hole in
v.
havasını söndürmek
64
Idioms
burn a hole in the pocket
v.
para suyunu çekmek
65
Idioms
blow a hole in something
v.
(fikirlerini/iddialarını) çürütmek
66
Idioms
make a hole in something
v.
(bütçede) delik açmak
67
Idioms
blow a hole in something
v.
(bütçede) delik açmak
68
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeye) hiç ihtiyacı olmamak
69
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/istek/lüzum duymamak
70
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeyi) zerre kadar istememek
71
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeye) hiçbir şekilde gereksinim duymamak
72
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeyin) en ufak eksikliğini çekmemek
73
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeye) kesinlikle lüzum/istek duymamak
74
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeye) karşı hiç istek duymamak
75
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeyi) hiç ama hiç istememek
76
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şey) istediği/ihtiyaç duyduğu en son şey olmak
77
Idioms
make a hole in the water
v.
kendini suda boğmak
78
Idioms
make a hole in the water
v.
kendini suda boğarak öldürmek
79
Idioms
make a hole in the water
v.
suda intihar etmek
80
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir şeyi) delmek
81
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir yere/şeye) delik açmak
82
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir şeyde) bir hata tespit etmek
83
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir şeyin) zayıf noktasını bulmak
84
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir şeyin) çürük noktasını bulmak
85
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir şeyde) bir kusur tespit etmek
86
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir şeyde) bir eksiklik tespit etmek
87
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir şeyde) bir çatlak tespit etmek
88
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir şeyde) bir aksaklık tespit etmek
89
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
cebi delik olmak
90
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
cebinde durmamak
91
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
çarçur olmak
92
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
elinden/cebinden akıp gitmek
93
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
elinden/cebinden uçup gitmek
94
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
suyunu çekmek
95
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
nereye harcayacağını şaşırmak
96
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
harcamak için yanıp tutuşmak
97
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
cebi delik olmak
98
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
cebinde durmamak
99
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
çarçur olmak
100
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
elinden/cebinden akıp gitmek
101
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
elinden/cebinden uçup gitmek
102
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
suyunu çekmek
103
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
nereye harcayacağını şaşırmak
104
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
harcamak için yanıp tutuşmak
105
Idioms
blow a hole in
v.
-i çürütmek
106
Idioms
blow a hole in
v.
-in etkisini azaltmak
107
Idioms
blow a hole in something
v.
sistemde delik açmak
108
Idioms
blow a hole in something
v.
sistemi bozmak
109
Idioms
blow a hole in something
v.
bir şeyin etkinliğini azaltmak
110
Idioms
blow a hole in something
v.
bir şeyi sömürmek
111
Idioms
blow a hole in something
v.
bir şeyi azaltmak
112
Idioms
blow a hole in something
v.
bir şeyde sızıntı yaratmak
113
Idioms
burn a hole in (one's) pocket
v.
(birinin) parasını/elindekini avucundakini/cebindekini tüketmek
114
Idioms
burn a hole in (one's) pocket
v.
(birinin) ceplerini boşatmak
115
Idioms
burn a hole in (one's) pocket
v.
(birinin) parasının suyunu çektirmek
116
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
cebi delik olmak
117
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
eline geçen parayı hemen harcamak
118
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
para cebinde durmamak
119
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
para geldiği gibi gitmek
120
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
parasının suyunu çektirmek
121
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
122
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
cebi delik olmak
123
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
eline geçen parayı hemen harcamak
124
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
para cebinde durmamak
125
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
para geldiği gibi gitmek
126
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
parasının suyunu çektirmek
127
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
128
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
cebi delik olmak
129
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
eline geçen parayı hemen harcamak
130
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
para cebinde durmamak
131
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
para geldiği gibi gitmek
132
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
parasının suyunu çektirmek
133
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
134
Idioms
need (something) like (one) needs a hole in the head
v.
(bir şeye) hiç ihtiyacı olmamak
135
Idioms
need (something) like (one) needs a hole in the head
v.
(bir şeyin) hiç gereği olmamak
136
Idioms
need (something) like (one) needs a hole in the head
v.
(bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
137
Idioms
need (something) like (one) needs a hole in the head
v.
(bir şeye) zerre kadar ihtiyacı olmamak
138
Idioms
need (something) like (one) needs a hole in the head
v.
(bir şeye) hiçbir şekilde gereksinim duymamak
139
Idioms
need (something) like (one) needs a hole in the head
v.
(bir şeyin) en ufak eksikliğini çekmemek
140
Idioms
need (something) like (one) needs a hole in the head
v.
(bir şeye) kesinlikle lüzum duymamak
141
Idioms
need something like a hole in the head
v.
bir şeye hiç ihtiyacı olmamak
142
Idioms
need something like a hole in the head
v.
bir şeyin hiç gereği olmamak
143
Idioms
need something like a hole in the head
v.
bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
144
Idioms
need something like a hole in the head
v.
bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
145
Idioms
need something like a hole in the head
v.
bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
146
Idioms
need something like a hole in the head
v.
bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
147
Idioms
need something like a hole in the head
v.
bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
148
Idioms
need something like you need a hole in the head
v.
bir şeye hiç ihtiyacı olmamak
149
Idioms
need something like you need a hole in the head
v.
bir şeyin hiç gereği olmamak
150
Idioms
need something like you need a hole in the head
v.
bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
151
Idioms
need something like you need a hole in the head
v.
bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
152
Idioms
need something like you need a hole in the head
v.
bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
153
Idioms
need something like you need a hole in the head
v.
bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
154
Idioms
need something like you need a hole in the head
v.
bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
155
Idioms
poke a hole in
v.
-i delmek
156
Idioms
poke a hole in
v.
-e delik açmak
157
Idioms
poke a hole in
v.
-de bir hata tespit etmek
158
Idioms
poke a hole in
v.
-in zayıf noktasını bulmak
159
Idioms
poke a hole in
v.
-in çürük noktasını bulmak
160
Idioms
poke a hole in
v.
-de bir kusur tespit etmek
161
Idioms
poke a hole in
v.
-de bir eksiklik tespit etmek
162
Idioms
poke a hole in
v.
-in açığını bulmak/tespit etmek
163
Idioms
poke a hole in
v.
-de bir aksaklık tespit etmek
164
Idioms
punch a hole in
v.
-de bir delik açmak
165
Idioms
pick a hole in
v.
kusur bulmak
166
Idioms
pick a hole in
v.
lekelemek
167
Idioms
pick a hole in
v.
şaibeli hale getirmek
168
Idioms
pick a hole in
v.
açığını bulmak
169
Idioms
can't see a hole in a ladder
expr.
aptal
170
Idioms
hole-in-the-corner
expr.
gizli
171
Idioms
have something burning a hole in your pocket
expr.
harcanacak para cepte durmaz
172
Idioms
can't see a hole in a ladder
expr.
önünü göremeyecek kadar sarhoş
173
Idioms
can't see a hole in a ladder
expr.
sarhoş
Speaking
174
Speaking
there's a hole in the wall to the next room
expr.
duvarda yan odaya bakan bir delik var
Medical
175
Medical
hole in the head disease
n.
kafada delik hastalığı
Pathology
176
Pathology
hole in the heart
n.
dört kalp odacığını ayıran duvarlardan birinde anormal bir deliğin olduğu bir kalp kusuru
177
Pathology
hole in the heart
n.
kalpte delik açma operasyonu
Meteorology
178
Meteorology
hole in the air
n.
hava boşluğu
Sport
179
Sport
hole-in-one
n.
bir vuruşta isabet (golf)
180
Sport
hole in one
n.
(golf) topu tek vuruşta deliğe sokma
181
Sport
hole in one
n.
(golf) tek vuruşta delikten puan alma
182
Sport
hole in one
v.
(golf) tek atışta topu deliğe sokmak
Slang
183
Slang
hole in the wall (british slang)
n.
bankomat
184
Slang
hole in the wall (british slang)
n.
bankamatik
185
Slang
hole in the wall (british slang)
n.
para çekme makinesi
186
Slang
know one's ass from a hole in the ground
v.
her boku bilmek
187
Slang
know one's ass from a hole in the ground
v.
bilgili olmak
188
Slang
know one's ass from a hole in the ground
v.
uyanık olmak
189
Slang
know one's ass from a hole in the ground
v.
gözü açık olmak
190
Slang
know one's ass from a hole in the ground
v.
neyin ne olduğunu bilmek
191
Slang
know one's ass from a hole in the ground
v.
her şeyin farkında olmak
192
Slang
know one's ass from a hole in the ground
v.
her boktan haberi olmak/anlamak
193
Slang
not know (one's) ass from a hole in the ground
v.
bir bok bilmemek
194
Slang
not know (one's) ass from a hole in the ground
v.
hiçbir şey bilmemek
195
Slang
not know (one's) ass from a hole in the ground
v.
bir boktan anlamamak
196
Slang
not know (one's) ass from a hole in the ground
v.
kafası basmamak
British Slang
197
British Slang
hole in the wall
n.
atm
198
British Slang
hole in the wall
n.
bankamatik
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hole-in
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy