English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | inveigle (someone) into (something) v. | (birini bir şey yapmaya) kandırmak |
Phrasals | inveigle (someone) into (something) v. | (birini bir şey yapmaya) ayartmak |
Phrasals | inveigle (someone) into (something) v. | (bir şey yapması için birinin) aklını çelmek |
Phrasals | inveigle (someone) into (something) v. | (birini kurnazlıkla bir şey yapmaya) ikna etmek |
Phrasals | inveigle (someone) into (something) v. | (birini bir şey) için baştan çıkarmak |