iyileştirici - Turkish English Dictionary
History

iyileştirici



Meanings of "iyileştirici" in English Turkish Dictionary : 29 result(s)

Turkish English
General
iyileştirici healer n.
iyileştirici reformative adj.
iyileştirici curative adj.
iyileştirici recuperative adj.
iyileştirici amendatory adj.
iyileştirici remedial adj.
iyileştirici therapeutic adj.
iyileştirici healing adj.
iyileştirici rehabilitative adj.
iyileştirici reformatory adj.
iyileştirici medical adj.
iyileştirici medicinal adj.
iyileştirici therapeutical adj.
iyileştirici alterative adj.
iyileştirici sanative adj.
iyileştirici meliorative adj.
iyileştirici recuperatory adj.
iyileştirici ameliorating adj.
iyileştirici amelioratory adj.
iyileştirici bezoartic adj.
iyileştirici healful adj.
iyileştirici incarnative adj.
Medical
iyileştirici medicinal adj.
iyileştirici iatric adj.
Pharmaceutics
iyileştirici theriac adj.
iyileştirici theriacal adj.
iyileştirici epulotic adj.
Slang
iyileştirici remer n.
iyileştirici bonehead adj.

Meanings of "iyileştirici" with other terms in English Turkish Dictionary : 47 result(s)

Turkish English
General
iyileştirici olma balminess n.
iyileştirici şey healer n.
iyileştirici faaliyet curative activity n.
iyileştirici faaliyet curative action n.
iyileştirici faaliyet remedial action n.
iyileştirici faaliyet rehabilitative action n.
iyileştirici önlem remedial measure n.
iyileştirici özellik healing quality n.
iyileştirici özellik healing property n.
iyileştirici özellik curative property n.
iyileştirici/düzeltici/geliştirici sürücü kursu remedial driving course n.
iyileştirici ve koruyucu merhem healing and protective ointment n.
kızılderili kabilelerinde uygulanan iyileştirici yöntem ve ritüeller native american healing n.
iyileştirici ilaç physics [obsolete] n.
hastalığı iyileştirici curative adj.
iyileştirici olmayan unhealing adj.
yara iyileştirici cicatrisive adj.
iyileştirici bir şekilde curatively adv.
iyileştirici bir şekilde remedially adv.
Phrasals
(bir şey) üzerinde onarıcı/iyileştirici/düzeltici etkisi olmak work on (something) v.
Proverb
övgünün iyileştirici/yatıştırıcı bir etkisi vardır a word of praise is equal to ointment on a sore
Idioms
iyileştirici bir kaynak balm in gilead n.
Trade/Economic
iyileştirici nakil remedial transfer n.
Law
iyileştirici hak remedial right n.
Politics
iyileştirici önlemler reformatory measures n.
i̇yileştirici haklar teorisi remedial rights theory n.
Technical
iyileştirici etki curative effect n.
Computer
mürekkep iyileştirici ink optimizer n.
Woodworking
iyileştirici ahşap koruyucu curative wood preservative n.
Medical
iyileştirici bir tür masaj tekniği metamorphic technique n.
iyileştirici bir tür masaj tekniği prenatal therapy n.
iyileştirici ilaç incarnative n.
yaralı yüzeye sürülen iyileştirici malzeme plastic exudation n.
kimyasalla iyileştirici chemiatric adj.
iyileştirici etki yaratmayan subtherapeutic adj.
iyileştirici anlamına gelen son ek -iatrics suf.
iyileştirici anlamına gelen son ek -iatry suf.
Psychology
sosyal gerilimi azaltmaya yarayan iyileştirici program therapy n.
Pharmaceutics
iyileştirici ilaç therapeutant n.
iyileştirici olmayan unmedical adj.
iyileştirici olmayan unmedicative adj.
iyileştirici olmayan unmedicinal adj.
Botanic
iyileştirici güçleri olduğu düşünülen bitkiler allheal n.
iyileştirici güçleri olduğu düşünülen bitkiler all-heal n.
rahatlatıcı veya iyileştirici madde balm of gilead n.
Religious
(incil) iyileştirici gücü ile bilinen bir havuz bethesda n.
Philosophy
wilhelm reich'ın bulduğu ve insanlar için iyileştirici güçlere sahip olduğu iddia edilen varsayımsal bir element orgone energy n.