izinsiz - Turkish English Dictionary
History

izinsiz



Meanings of "izinsiz" in English Turkish Dictionary : 11 result(s)

Turkish English
Common Usage
izinsiz unauthorized adj.
General
izinsiz nonaccess adj.
izinsiz unauthorised adj.
izinsiz unsanctioned adj.
Phrases
izinsiz without permission expr.
Colloquial
izinsiz under-the-counter adj.
Trade/Economic
izinsiz unauthorized adj.
izinsiz unauthorised adj.
izinsiz unlawfully adv.
Law
izinsiz unpermitted adj.
Chemistry
izinsiz forbidden adj.

Meanings of "izinsiz" with other terms in English Turkish Dictionary : 211 result(s)

Turkish English
Common Usage
izinsiz girmek intrude v.
General
izinsiz girme trespassing n.
izinsiz avcılık unauthorized hunting n.
izinsiz ve davetsiz girme intrusion n.
izinsiz giren kimse trespasser n.
özellikle irlanda ve iskoçya'da izinsiz alkollü içecek satan yer shebeen n.
izinsiz girme intrusion n.
izinsiz girme trespass n.
izinsiz alıntı yapma plagiary n.
bohçacı (izinsiz avlanan) unauthorized hunter n.
izinsiz mülke girme trespass n.
izinsiz avlanma poaching n.
izinsiz ayrılma absence without leave n.
izinsiz göreve gelmeme absence without leave n.
izinsiz vazifede bulunmama absence without leave n.
izinsiz ayrılan absent without leave n.
izinsiz girmeme nonintrusion n.
izinsiz alıntı yapma plagiarizing n.
izinsiz alıntı yapma plagiarising n.
izinsiz ayrılma french leave n.
izinsiz yapılmış iş unauthorized work n.
izinsiz kullanım unauthorised use n.
izinsiz kullanım unauthorized use n.
izinsiz avlanma illegal hunting n.
izinsiz gösteri unauthorized demonstration n.
izinsiz girişleri engellemek için çimenlere yerleştirilen alçak tel trip wire n.
izinsiz girme obtrusion n.
izinsiz giren şey obtrusion n.
izinsiz giren kimse obtrusionist n.
izinsiz veya zorla girmeye göz yuman kimse obtrusionist n.
izinsiz kopya clone n.
eve izinsiz girme crack n.
izinsiz girme intruding n.
izinsiz giren kadın intrudress n.
izinsiz sahiplenme cooptation n.
izinsiz kullanma cooptation n.
bir şeyden izinsiz yararlanma cooptation n.
izinsiz asılan poster flyposter [uk] n.
izinsiz girmek poach v.
izinsiz girmek trespass v.
izinsiz girmek trespass on v.
izinsiz yerleşmek squat v.
izinsiz girmek trespass upon v.
izinsiz girmek intrude v.
izinsiz girmek (başkasının arazisine) trespass on v.
izinsiz girmek (başkasının arazisine) trespass upon v.
izinsiz bırakmak detain v.
izinsiz avlanmak poach v.
izinsiz alıntı yapmak plagiarize v.
izinsiz alıntı yapmak plagiarise v.
izinsiz gitmek take french leave v.
izinsiz ayrılmak take french leave v.
(başkasının mülküne) izinsiz girmek trespass v.
izinsiz gösteri yapmak hold/stage a demonstration without permission v.
izinsiz gösteri yapmak hold/stage an unpermitted demonstration v.
bir bilgisayar sisteme hakkı olmadığı halde/izinsiz girmek hack into a computer system v.
izinsiz olarak okula gelmemek play hooky v.
izinsiz olarak okula gelmemek be absent from school without permission v.
izinsiz kitap almak take a book without permission v.
izinsiz çoğaltmak reproduce without authorization v.
izinsiz çoğaltmak copy illegally v.
izinsiz çoğaltmak pirate v.
izinsiz girmemek not enter without permission v.
izinsiz girmek thrust one's self in v.
izinsiz girmek entrench v.
izinsiz girmek bother v.
(bir şeyin) kontrolünü izinsiz ele geçirip kendi amaçları için kullanmak hijack v.
izinsiz girmek obtrude v.
bina dış kaplamasını hava koşullarına ve izinsiz girişe karşı dayanıklı hale getirmek inclose v.
izinsiz girmek inject v.
izinsiz girmek interpose v.
izinsiz girmek invade v.
izinsiz girmek porlock v.
(mülkiyet çevresine yerleştirilen tabelalar ile) mülkiyete izinsiz girişi yasaklamak post v.
(mülke) izinsiz geçiş yazılı uyarılar asmak post v.
izinsiz avlanmak potch [dialect] [uk] v.
izinsiz girmek potch [dialect] [uk] v.
izinsiz avlanmak pouch [dialect] [uk] v.
izinsiz girmek pouch [dialect] [uk] v.
izinsiz reklam afişi yapıştırmak snipe v.
izinsiz giren intrusive adj.
izinsiz giren trespassing adj.
izinsiz ve davetsiz giren intrusive adj.
izinsiz avlanma karşıtı anti-poaching adj.
izinsiz avlanmaya karşı anti-poaching adj.
izinsiz avlanmayı engelleyici anti-poaching adj.
izinsiz girmeyen unintrusive adj.
izinsiz girmeyen untrespassing adj.
başkasının mülküne izinsiz girmeyen untrespassing adj.
izinsiz çalışan gipsy adj.
Phrasals
izinsiz gelmemek lay out [dialect] v.
(bir şeyden veya bir yerden) bir şeyi izinsiz almak abstract (something) from (something or some place) v.
(bir şeyi) izinsiz kullanmak get into (someone or something) v.
(bir şeye) izinsiz erişmek/erişim sağlamak get into (someone or something) v.
izinsiz alıntı yapmak rip off v.
izinsiz ve davetsiz girmek mess around v.
(bir şeye/yere) izinsiz girmek break in (to something or some place) v.
izinsiz çıkmak nick off v.
bir sporcunun bağlı olduğu takımdan habersiz/izinsiz onu başka takıma transfer olmaya ikna etmeye çalışmak tap up v.
(başkasının arazisine) izinsiz girmek trespass on (something) v.
(özel mülke) izinsiz girmek trespass on (something) v.
(başkasının arazisine) izinsiz girmek trespass upon (something) v.
(özel mülke) izinsiz girmek trespass upon (something) v.
Colloquial
izinsiz özel/halka açık havuzlara girme pool-hopping n.
gece izinsiz özel/halka açık havuzlara girme pool-hopping n.
izinsiz girme break-in n.
mülküme izinsiz girmek trespass on one’s property v.
yürümek (çalınmak veya izinsiz alınmak) go walkies v.
(bir şeye/bir yere) izinsiz girmek lie (one's) way into (something or some place) v.
(bir şeyle) izinsiz oynamak mess with (something) v.
(bir şeyi) izinsiz kurcalamak mess with (something) v.
Idioms
izinsiz gitmek take french leave v.
izinsiz ayrılmak take french leave v.
izin almadan/izinsiz ortalıktan toz olmak go awol v.
işi izinsiz bırakmak take french leave v.
(izinsiz bir şey yaparken birine) yakalanmamak not let (someone) catch (one) (doing something) v.
(birinin) alanına izinsiz girmek/dalmak poach on (one's) territory v.
birinin alanına izinsiz girmek/dalmak poach on someone's territory v.
(yasak/izinsiz bir şey yaparken) yakalanmamak not let catch doing v.
izinsiz bir şekilde (yapmak) take the liberty of v.
izinsiz bir şekilde yapmak take the liberty of doing v.
(bir şeyi) izinsiz bir şekilde yapmak take the liberty to do (something) v.
Speaking
kapıyı izinsiz açma knock before you enter expr.
kapıyı izinsiz açma knock before entering expr.
kitapları izinsiz kütüphane dışına çıkarmayın do not take the books outside the library without permission expr.
Trade/Economic
başkasının arazisine izinsiz girme trespass n.
bir şeyin izinsiz dağıtılması unauthorized distribution of something n.
bir hakkın ihlali patenti başkasına ait olan bir malı izinsiz olarak üretme satma veya kullanma infringement n.
izinsiz göreve gelmeme absence without leave n.
izinsiz dağıtım unauthorized distribution n.
izinsiz yokluk awol n.
atm üzerinden izinsiz ve şaibeli para çekme phantom withdrawal n.
izinsiz olarak işbaşında bulunmayan absent without leave adj.
izinsiz olarak gelmeyen absent without leave adj.
Law
mülke izinsiz girme aggravated trespass n.
başkasının mülküne izinsiz girme trespass quare clausum fregit n.
başkasının arsasına izinsiz girme trespassing n.
başkasının arsasına izinsiz girme trespass n.
bir cesedin izinsiz mezardan çıkarılması body snatching n.
gizli belgelerin izinsiz muhafazasını yapma unauthorized possession of classified material n.
izinsiz giriş trespass n.
izinsiz gizli belge bulundurma suçu unauthorized possession of classified material n.
izinsiz telefon dinlemesi unlawful eavesdropping n.
izinsiz dinleme warrantless wiretapping n.
izinsiz telefon dinlemesi illegal wiretapping n.
izinsiz telefon dinlemesi warrantless eavesdropping n.
izinsiz dinleme warrantless eavesdropping n.
izinsiz dinleme illegal wiretapping n.
izinsiz ve gizlice girerek yapılan arama surreptitious entry search warrant n.
izinsiz dinleme unlawful eavesdropping n.
izinsiz ve gizlice girerek yapılan arama covert entry search warrant n.
izinsiz ve gizlice girerek yapılan arama sneak and peek search warrant n.
izinsiz telefon dinlemesi warrantless wiretapping n.
(başkasının mülküne) izinsiz giren interloper n.
(başkasının mülküne) izinsiz giren trespasser n.
yetkisiz/izinsiz izleme/gözetleme warrantless surveillance n.
(başkasının mülküne) izinsiz giren intruder n.
mülke izinsiz girme suçunu işlemiş kimse misfeasor n.
zorla ve izinsiz girme vi et armis n.
mülkü izinsiz terk edenlerin lorda ödediği para cezası outleap n.
özel hayatı izinsiz öğrenme intrusion of seclusion n.
başkasının arazisine izinsiz girmek trespass v.
mülke izinsiz girmek trespass v.
Politics
izinsiz gaybubet absent without leave n.
izinsiz yokluk awol n.
Technical
izinsiz kullanım unauthorized use n.
izinsiz girme sistemleri intrusion systems n.
izinsiz kullanıma karşı korunma protection against unauthorized use n.
motorlu taşıtların izinsiz kullanımına karşı koruma cihazları devices to prevent the unauthorized use of motor vehicles n.
Computer
başka birinin bilgisayarının kripto para madenciliği için izinsiz kullanılması crypto jacking n.
bir sisteme veya network'e izinsiz erişim sağlamak için sahte ip adresi kullanılması ip spoofing n.
iki bağlantı noktası arasındaki bağlantıyı izinsiz izleme man-in-the-middle n.
sisteme izinsiz erişim geçişi backdoor n.
(özellikle kötü amaçlarla) blogu izinsiz kullanma blogjacking n.
bilgisayara izinsiz girildiğini ya da teşebbüs edildiğini tanımlama süreci computer intrusion detection n.
bilgisayar programını izinsiz kopyalama piracy n.
izinsiz giren intrusive adj.
Informatics
izinsiz giriş intrusion n.
izinsiz giren intruder n.
Telecom
bilgisayardaki bilgileri izinsiz kullanan leech n.
izinsiz dağıtılan mp3 parçaları cuckoo egg n.
izinsiz dinleme yapan eavesdropping adversary n.
izinsiz aktif dinleme active wiretapping n.
telefonu izinsiz kullanan phone phreak n.
telefon hattına izinsiz giren kişi phreaker n.
telefon faturasına izinsiz bir şekilde hizmet eklenmesi cramming n.
telefon hattına izinsiz giren kimse phreak n.
Automotive
motorlu araçların izinsiz kullanımına karşı koruma cihazları devices to prevent the unauthorized use of motor vehicles n.
Railway
izinsiz hareket eden (tren) wild-cat adj.
Gastronomy
(irlanda'da) izinsiz satılan içki shebean n.
(irlanda'da) izinsiz satılan içki shebeen n.
Military
birleşik hizmet içi izinsiz giriş tespiti joint service interior intruder detection n.
görevine dönen izinsiz returned absentee n.
izinsiz giriş tespit sistemi intrusion detection system n.
izinsiz giriş yapan intruder n.
izinsiz ayrılmış absent without leave n.
izinsiz ortada görünmeyenin geri getirilişindeki muhafaza masrafı guard's expense in returning absentee n.
tekrar dönmek üzere görev yerinden izinsiz olarak ayrılmış olan absent without leave n.
tekrar dönmek üzere görev yerinden izinsiz olarak ayrılma absence without leave n.
izinsiz ayrılma unauthorized absence n.
izinsiz olarak iş başında bulunmama unauthorized absence n.
izinsiz yok olma hill n.
Sport
normal kayak pistlerinden uzaktaki izinsiz alanda off-piste adv.
Latin
şahsa veya şahsın mülküne zarar verecek şekilde kuvvet ve silah zoruyla izinsiz bir şekilde birinin mülküne girmek trespass viet armis n.
Slang
spor salonuna izinsiz veya bir başka salonun giriş kartıyla giren kimse illegal gymigrant n.
aileden izinsiz gece dışarı çıkmak snuck out v.
izinsiz kopyalamak bite v.
izinsiz taklit etmek bite v.
işten/ okuldan (izinsiz bir şekilde) erken çıkmak cop off [uk] v.
izinsiz almak snarf v.
British Slang
izinsiz alma twoc (taking without consent) n.