English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | jook n. | (abd'nin güneydoğusunda) yol kenarındaki yemekli danslı mola yeri |
General | jook n. | batırma |
General | jook n. | saplamadan kaynaklanan yara |
General | jook v. | (deriye) saplamak |
General | jook v. | (deriyi) delmek |
Gastronomy | ||
Gastronomy | jook n. | çin'e özgü kahvaltılık pirinç lapası |
English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | jook joint n. | (abd'nin güneydoğusunda) yol kenarındaki yemekli danslı mola yeri |
General | jook house n. | (abd'nin güneydoğusunda) yol kenarındaki yemekli danslı mola yeri |
General | jook [scotland/northern england] v. | hileyle atlatmak |
General | jook [scotland/northern england] v. | bir şeyden hızlıca kaçmak |