küçük ölçekli - Turkish English Dictionary
History

küçük ölçekli



Meanings of "küçük ölçekli" in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

Turkish English
General
küçük ölçekli smal scaled adj.
küçük ölçekli small-scale adj.
küçük ölçekli boutique adj.
küçük ölçekli mom-and-pop adj.
küçük ölçekli in petto adj.
küçük ölçekli small-size adj.
Colloquial
küçük ölçekli low-end adj.
Trade/Economic
küçük ölçekli small scale adj.

Meanings of "küçük ölçekli" with other terms in English Turkish Dictionary : 74 result(s)

Turkish English
General
küçük ve orta ölçekli işletmeler small and medium sized enterprises n.
küçük ölçekli firma small company n.
küçük ölçekli ticaret petty trade n.
(ev içi) küçük ölçekli üretimi sanayii cottage industry n.
bölgesel jeneratörleri kullanarak küçük ölçekli dağıtımı yapılan enerji micropower n.
atları çalıştıran ve bazen jokeylik de yapabilen küçük ölçekli yarış atı sahibi gipsy n.
küçük ölçekli yangınları söndürmekle yükümlü kimse fireguard n.
küçük ölçekli işletme soho n.
küçük ölçekli hoş geldin bebek partisi sprinkle n.
çok küçük ölçekli microscale adj.
küçük ölçekli işletme olan mom-and-pop adj.
küçük ölçekli bir kimyasal işlem anlamını veren bir ön ek micr- pref.
küçük ölçekli bir kimyasal işlem anlamını veren bir ön ek micro- pref.
Idioms
küçük ölçekli bir şey yapmak do something in a small way v.
Trade/Economic
küçük ölçekli şirket small-scale company n.
küçük ölçekli işletme small scale enterprise n.
küçük ölçekli iş mom-and-pop store n.
küçük ve orta ölçekli işletme small and medium sized enterprise n.
küçük ve orta ölçekli şirketler small and medium scaled enterprises n.
küçük ve orta ölçekli şirketler small and medium sized enterprises n.
küçük ölçekli balıkçılık small-scale fishing n.
küçük ölçekli sanayi small scale industry n.
küçük ölçekli balıkçılık small-scale fishery n.
küçük ölçekli şirket small-sized company n.
profesyonel olmayan küçük ölçekli yatırımcı mum-and-dad investor [australia] n.
küçük ölçekli şokların başta birkaç işletmeyi veya ekonominin belirli bir bölümünü etkileyip sonrasında diğer sektörlere ve ülkelere yayılması contagion n.
küçük ölçekli şokların yayılmasından kaynaklı kriz contagion n.
küçük ölçekli yenilenebilir enerji üreticisine yapılan piyasa değeri üstündeki ödeme feed-in tariff n.
küçük ölçekli iş anlaşması penny ante n.
(ekonomiyi) küçük ölçekli finansal manipülasyonlarla dengede tutmak fine-tune v.
Politics
küçük ölçekli tüketici small consumer n.
küçük ve orta ölçekli işletmeler small and medium-sized enterprises n.
küçük ölçekli işletmeler small-sized enterprises n.
küçük ve orta ölçekli işletmeler dünya asamblesi world assembly for small and medium-sized enterprises n.
Institutes
küçük ve orta ölçekli işletmeleri geliştirme ve destekleme idaresi small and medium-sized enterprises development organization n.
küçük ve orta ölçekli sanayi geliştirme ve destekleme idaresi başkanlığı small and medium industry development organisation n.
küçük ve orta ölçekli işletmeleri geliştirme ve destekleme idaresi başkanlığı (kosgeb) small and medium enterprises development organization n.
küçük ve orta ölçekli sanayi geliştirme ve destekleme idaresi başkanlığı presidency of development and support of small and medium-sized enterprises administration n.
Tourism
küçük ölçekli tesis small-size facility n.
Technical
küçük ölçekli mekanik yüzey özellikleri surface micromechanical properties n.
küçük ölçekli modellerle yapılan deney model test n.
küçük ölçekli model testleri small-scale model tests n.
küçük ölçekli biyolojik yüzey özellikleri surface microbiological properties n.
küçük ölçekli kararlı hal deneyi small-scale steady-state test n.
küçük ölçekli laboratuvar taraması small-scale laboratory screening n.
küçük orta ölçekli işletmeler small medium business n.
küçük ölçekli statik metot small-scale static method n.
mikroskop gibi araçlarla görüntülenen küçük ölçekli malzeme yapısı microstructure n.
ülkelere göre hava fotoğrafçılığını gösteren küçük ölçekli bir endeks country cover diagram n.
küçük/ufak ölçekli micro-size adj.
küçük ölçekli tümleştirme ssi (small-scale integration) abrev.
Mechanic
nesnelerin küçük ölçekli boşluk, kalınlık, çap gibi özelliklerini hassas şekilde ölçen vidalı bir alet micrometer calliper n.
nesnelerin küçük ölçekli boşluk, kalınlık, çap gibi özelliklerini hassas şekilde ölçen vidalı bir alet micrometer caliper n.
Architecture
ev ile küçük ölçekli tarıma ayrılmış topraktan oluşan yarı kırsal arazi lifestyle block [new zealand] n.
Marine
küçük ölçekli gel git aralığı neap range n.
orta ve küçük ölçekli balıkçılık yatırımları medium and small scale fisheries enterprise n.
Mining
küçük ölçekli maden small scale mine n.
Fishery
küçük ölçekli balıkçılık artisanal fishery n.
Linguistics
küçük ölçekli öğretim micro teaching n.
küçük ölçekli beceri micro skill n.
küçük ölçekli öğretim microteaching n.
Environment
güneş enerjisi, rüzgar enerjisi gibi kaynakları kullanarak küçük ölçekli elektrik enerjisi üretimi microgeneration n.
Geography
küçük ölçekli harita small-scale map n.
küçük ölçekli gelgit evresine girmek neap v.
küçük ölçekli gelgit oluşturmak neap v.
Meteorology
yerkürenin hemen üstünde bulunan hava tabakasını ve küçük ölçekli meteorolojik süreçleri inceleyen bilim dalı micrometeorology n.
Military
küçük ölçekli askeri harita small scale military map n.
karşıt askeri birlikler arasındaki küçük ölçekli silahlı çatışma firefight n.
Art
sanatçının veya zanaatkarın yaptığı küçük ölçekli model modello n.
Music
küçük ölçekli tekrarlama sentence n.
Theatre
küçük ölçekli ve geleneklere bağlı olmadan icra edilen modern müzikal-dramatik eser music theatre n.
new york'ta kafe, küçük salon gibi yerlerde yer alıp son derece deneysel ve resmi olmayan küçük ölçekli tiyatro yapımlarına ait off-off-broadway adj.
new york'ta kafe, küçük salon gibi yerlerde yer alıp son derece deneysel ve resmi olmayan küçük ölçekli tiyatro yapımları ile ilgili off-off-broadway adj.
Photography
fotoğraflandığında normal boyuttaymış gibi görünen küçük ölçekli sahne veya model miniature n.