sprinkle - Turkish English Dictionary
History

sprinkle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "sprinkle" in Turkish English Dictionary : 35 result(s)

English Turkish
Common Usage
sprinkle v. serpmek
General
sprinkle n. serpme
sprinkle n. tutam
sprinkle n. çiseleme
sprinkle n. çisenti
sprinkle n. ekme
sprinkle n. serpinti (yağmur için)
sprinkle n. azıcık miktar
sprinkle n. serpinti
sprinkle n. alacalı renk etkisi
sprinkle n. benekli desen
sprinkle n. küçük ölçekli hoş geldin bebek partisi
sprinkle n. küçük bir bekarlığa veda kutlaması
sprinkle v. ekmek
sprinkle v. saçmak
sprinkle v. serpiştirmek
sprinkle v. sulamak
sprinkle v. lekelemek
sprinkle v. ıslatmak
sprinkle v. serpmek (yağmur)
sprinkle v. serpmek
sprinkle v. (kitap sayfasının dış kenarlarına) noktalar şeklinde boya püskürtmek
sprinkle v. temizlemek
sprinkle v. su ile temizlemek
sprinkle v. su püskürterek arındırmak
sprinkle v. arındırmak
Technical
sprinkle v. çiselemek
sprinkle v. serpmek
sprinkle v. püskürtmek
Chemistry
sprinkle v. kireçlemek
Religious
sprinkle v. (kutsal su serperek) vaftiz etmek
Archaic
sprinkle n. püskürtülen şey
sprinkle n. serpilen şey
sprinkle n. püskürtücü
sprinkle n. serpme aleti

Meanings of "sprinkle" with other terms in English Turkish Dictionary : 29 result(s)

English Turkish
General
sprinkle treasure n. göz çapağı
sprinkle treasure n. (gözde) çapak
sprinkle treasure n. (göz) çapak
sprinkle by blowing v. püskürmek
sprinkle fertilizer v. gübre serpmek
sprinkle salt v. tuz serpmek
sprinkle of adj. bir tutam
sprinkle of adj. azıcık
Phrasals
sprinkle someone or something with something v. birinin/bir şeyin üstüne bir şey serpmek
sprinkle someone or something with something v. birini/bir şeyi bir şeyle ıslatmak
sprinkle someone or something with something v. birinin/bir şeyin üstüne bir şey püskürtmek
sprinkle someone or something with something v. birinin/bir şeyin üzerini bir şey serperek kaplamak
sprinkle on v. üstüne serpiştirmek
sprinkle on v. üstüne çiselemek
sprinkle on v. üstüne serpmek
sprinkle something on someone or something v. birinin/bir şeyin üzerine bir şey serpmek
sprinkle something to someone or something v. birinin/bir şeyin üzerine bir şey serpmek
sprinkle something on v. birinin/bir şeyin üzerine bir şey serpmek
sprinkle onto (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine serpiştirmek/serpilmek
sprinkle onto (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine küçük damlalar/parçacıklar halinde yağmak
sprinkle onto (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine çiselemek
sprinkle onto (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine serpmek
sprinkle onto (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine saçmak
sprinkle with v. (bir şey) serpmek
sprinkle with v. (bir şeyle) ıslatmak
sprinkle with v. (bir şey) püskürtmek
sprinkle with v. (bir şey) serperek kaplamak
Gastronomy
sprinkle water v. su serpmek
Agriculture
linear move sprinkle irrigation n. doğrusal hareketli yağmurlama sulama