Turkish | English | |
---|---|---|
Technical | ||
Technical | küçük bir miktar | driblet n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | çok küçük bir miktar | smidgin n. |
General | küçük bir miktar para | dime n. |
General | çok küçük bir miktar | zillionth n. |
General | (ince veya tozlaştırılmış nesnede) küçük bir miktar | dust n. |
General | küçük boyut, miktar, yoğunluk veya değişim anlamlarını veren bir ön ek | micr- pref. |
General | küçük boyut, miktar, yoğunluk veya değişim anlamlarını veren bir ön ek | micro- pref. |
Idioms | ||
Idioms | küçük bir miktar parayı vermekten kaçınırken uzun vadede daha büyük bir para harcamak zorunda kalmak | be penny-wise and dollar-foolish v. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | fondan küçük bir miktar para çekmek | dip v. |
Technical | ||
Technical | küçük bir miktar demir içeren doğal magnezyum mikası | phlogopite n. |
Technical | açıklık elde etmek için kesme makinesinden küçük bir miktar kesmek | relieve v. |
Medical | ||
Medical | deri altına küçük bir miktar tüberkülin enjekte edilmesi ile yapılan bir tüberkülin testi | mantoux test n. |