kışkırtan - Turkish English Dictionary
History

kışkırtan



Meanings of "kışkırtan" in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

Turkish English
General
kışkırtan agitator n.
kışkırtan rabble-rouser n.
kışkırtan provoking adj.
kışkırtan agitating adj.
kışkırtan agitative adj.
kışkırtan upstirring [obsolete] adj.
Law
kışkırtan agitator n.
Modern Slang
kışkırtan agitant n.

Meanings of "kışkırtan" with other terms in English Turkish Dictionary : 22 result(s)

Turkish English
General
birisini özellikle yasadışı işler yapması konusunda kışkırtan kimse abetter n.
kışkırtan kişi provoker n.
kışkırtan kadın seductresses n.
kitlelerin duygularını kışkırtan konuşmacı ya da lider rabble-rouser n.
kışkırtan kimse wagger n.
kışkırtan kimse incensor n.
kışkırtan şey inflamer n.
kışkırtan kimse feeder n.
kışkırtan kimse provocant n.
kışkırtan durum provocation n.
kışkırtan şey provocative n.
kışkırtan şey stick n.
Colloquial
birini kışkırtan/tahrik eden in someone's face expr.
Idioms
kışkırtan kimseler waggers n.
Law
kışkırtan kimse accessory before the fact n.
kışkırtan kimse accessary before the fact n.
Politics
savaşı kışkırtan konuşma warmongering speech n.
savaşa kışkırtan konuşma warmongering speech n.
savaşa kışkırtan konuşma pro-war rhetoric n.
savaşı kışkırtan konuşma pro-war rhetoric n.
Sport
(yarışta veya yarışmada) dövüş horozunu, köpeği tutan veya kışkırtan kimse handler n.
Theatre
kışkırtan an inciting moment n.