kırmızı renkte - Turkish English Dictionary
History

kırmızı renkte



Meanings of "kırmızı renkte" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
General
kırmızı renkte minious [obsolete] adj.
kırmızı renkte roan adj.

Meanings of "kırmızı renkte" with other terms in English Turkish Dictionary : 57 result(s)

Turkish English
General
güney amerika yerlilerinin yüzlerine sürdükleri kırmızı renkte bir boya chica n.
serafim meleğinin kutsal ateşi temsilen kırmızı renkte betimlenmesi seraph n.
koyu kırmızı renkte garnet adj.
hafif turunculu kırmızı renkte olan pompeian red adj.
Textile
kan kırmızı renkte kumaş cramoisie n.
kan kırmızı renkte kumaş cramoisy n.
parlak kırmızı renkte bir boyar madde solferino n.
Dyeing
demirin topraktaki sarı, kahverengi veya kırmızı renkte oluşan ve pigment olarak kullanılan mineral oksitleri oaker n.
kumaş boyama, mürekkep yapımı, doku kesitlerini boyama ve benzin renklendirme için kullanılan sarımsı kırmızı renkte bir boya eosin n.
kumaş boyama, mürekkep yapımı, doku kesitlerini boyama ve benzin renklendirme için kullanılan sarımsı kırmızı renkte bir boya eosine n.
kan kırmızı renkte red adj.
parlak kırmızı renkte vermeil adj.
bronza çalan kırmızı renkte bronze-red adj.
turuncuya çalan parlak bir kırmızı renkte geranium adj.
çok koyu morumsu kırmızı renkte dubonnet adj.
pembemsi kırmızı renkte pink-red adj.
kırçıllı kırmızı renkte olan phenicious adj.
Mining
pembemsi kırmızı ila turuncu renkte bir spinel taşı balas n.
koyu kırmızı renkte sulu bir demir sülfat botryogen n.
Medical
sindirim sistemindeki kırmızı renkte tahriş olmuş doku kümesi gralunoma n.
sindirim sisteminde tahriş olmuş kırmızı renkte doku kümesi granulomatous colitis n.
Food Engineering
yiyeceklerdeki şeker, yağ, tuz gibi içeriğin miktarını göstermekte kullanılan kırmızı, kehribar ve yeşil renkte sembollerin kullanıldığı gıda etiketleme sistemi traffic-light labelling n.
Chemistry
koyu mavi veya kırmızı renkte bakır bir selenür minerali umangite n.
galik asitten elde edilen kahverengi veya kırmızı renkte kristalli bir aside dair rufigallic adj.
antrasene benzer sarımsı kırmızı renkte kristalli bir madde rufiopin adj.
Marine Biology
parlak kırmızı renkte gövdesinde ikişer tane kırmızımsı sarı şerit olan bir balık red goatfish (mullus auratus) n.
Zoology
tatlı su akvaryumlarında çöpçü olarak tutulan parlak kırmızı renkte akciğerli bir salyangoz australian red snail (lenameria dispar) n.
Botanic
çok acı ve ince, genellikle kırmızı renkte sivri uzun biber cayenne pepper (capsicum annuum longum) n.
çok acı ve ince, genellikle kırmızı renkte sivri uzun biber chilli pepper n.
çok acı ve ince, genellikle kırmızı renkte sivri uzun biber long pepper n.
yeşil veya kırmızı renkte çok acı meyve veren bir tür tropikal yıllık biber jalapeño n.
sarı ila kırmızı renkte yaprakları olan bir güneydoğu abd zambağı leopard lily (lilium catesbaei) n.
sarı ila kırmızı renkte yaprakları olan bir güneydoğu abd zambağı lilium catesbaei n.
sarı ila kırmızı renkte yaprakları olan bir güneydoğu abd zambağı pine lily (lilium catesbaei) n.
sarı ila kırmızı renkte yaprakları olan bir güneydoğu abd zambağı tiger lily (lilium catesbaei) n.
sarımsı kırmızı renkte yenilebilir küçük meyveleri olan çalımsı, küçük bir amerikan ağacı cherokee plum n.
sarımsı kırmızı renkte yenilebilir küçük meyveleri olan çalımsı, küçük bir amerikan ağacı florida sand plum n.
sarımsı kırmızı renkte yenilebilir küçük meyveleri olan çalımsı, küçük bir amerikan ağacı sandhill plum n.
sarımsı kırmızı renkte yenilebilir küçük meyveleri olan çalımsı, küçük bir amerikan ağacı sand plum n.
abd'nin kuzeydoğusuna özgü, sapsız yapraklı, kırmızı veya mor renkte keskin kokulu çiçekli bir trilyum bitkisi trillium sessile n.
abd'nin kuzeydoğusuna özgü, sapsız yapraklı, kırmızı veya mor renkte keskin kokulu çiçekli bir trilyum bitkisi sessile trillium n.
abd'nin kuzeydoğusuna özgü, sapsız yapraklı, kırmızı veya mor renkte keskin kokulu çiçekli bir trilyum bitkisi toadshade n.
parlak kırmızı çiçekli ve sarımsı renkte değerli odunu olan bir güney amerika çalısı veya küçük ağacı bitterwood n.
parlak kırmızı çiçekli ve sarımsı renkte değerli odunu olan bir güney amerika çalısı veya küçük ağacı quassia n.
parlak kırmızı çiçekli ve sarımsı renkte değerli odunu olan bir güney amerika çalısı veya küçük ağacı quassia amara n.
kolayca soyulabilen yassılaşmış küre şeklinde sarı, turuncu veya kırmızı renkte tatlı meyveleri olan, küçük beyaz çiçekli, güneydoğu asya'ya özgü bir ağaç citrus reticulata n.
kolayca soyulabilen yassılaşmış küre şeklinde sarı, turuncu veya kırmızı renkte tatlı meyveleri olan, küçük beyaz çiçekli, güneydoğu asya'ya özgü bir ağaç mandarin orange n.
kolayca soyulabilen yassılaşmış küre şeklinde sarı, turuncu veya kırmızı renkte tatlı meyveleri olan, küçük beyaz çiçekli, güneydoğu asya'ya özgü bir ağaç mandarin orange tree n.
kolayca soyulabilen yassılaşmış küre şeklinde sarı, turuncu veya kırmızı renkte tatlı meyveleri olan, küçük beyaz çiçekli, güneydoğu asya'ya özgü bir ağaç mandarine (citrus reticulata) n.
sarımsı kırmızı renkte yenilebilir küçük meyveleri olan çalımsı, küçük bir amerikan ağacı chickasaw plum n.
sarımsı kırmızı renkte yenilebilir küçük meyveleri olan çalımsı, küçük bir amerikan ağacı prunus angustifolia n.
Religious
piskoposun resmi kıyafetinin parçası olan, kırmızı veya siyah renkte kolsuz bir cüppe chimar n.
Geology
pigment olarak kullanılan ve kantaşı içeren, sarımsı kırmızı renkte demirli bir toprak persian red n.
Ornithology
kafa ve göğüs kısmı morumsu kırmızı renkte olan kuzey amerika ispinozu purple finch (carpodacus purpureus) n.
karabaşlı isketeye benzeyen, tepesi kırmızı renkte olan küçük bir ispinoz redpoll (carduelis hornemanni) n.
erkekleri kırmızı-siyah veya turuncu-siyah renkte olan çeşitli afrika göçebe kuşlarına verilen ad bishop n.
erkekleri kırmızı-siyah veya turuncu-siyah renkte olan çeşitli afrika göçebe kuşlarına verilen ad bishop bird n.