Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kısıtlanmamış | uncut adj. | ||
General | kısıtlanmamış | free adj. | ||
General | kısıtlanmamış | unstinted adj. | ||
General | kısıtlanmamış | untrammelled adj. | ||
General | kısıtlanmamış | nonsensitive adj. | ||
General | kısıtlanmamış | nonrestricted adj. | ||
General | kısıtlanmamış | untrammeled adj. | ||
General | kısıtlanmamış | unbounded adj. | ||
General | kısıtlanmamış | uncorseted adj. | ||
General | kısıtlanmamış | uncurbed adj. | ||
General | kısıtlanmamış | unrepressed adj. | ||
General | kısıtlanmamış | unrestrained adj. | ||
General | kısıtlanmamış | unstaid adj. | ||
General | kısıtlanmamış | unstaid adj. | ||
General | kısıtlanmamış | freehand adj. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | kısıtlanmamış | unbuttoned adj. | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | kısıtlanmamış | unrestricted adj. | ||
Literature | ||||
Literature | kısıtlanmamış | unimprisoned adj. | ||
Archaic | ||||
Archaic | kısıtlanmamış | unbuttoned adj. | ||
Archaic | kısıtlanmamış | disenchained adj. | ||
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | kısıtlanmamış hürriyet | freehand n. |
General | ahlaki olarak kısıtlanmamış | ungoverned adj. |
General | kısıtlanmamış bir şekilde | unconstrainedly adv. |
Social Sciences | ||
Social Sciences | (özellikle feminist teoride) geleneksel cinsiyet rolleri ve toplumsal rollerle kısıtlanmamış | liberated adj. |
Philosophy | ||
Philosophy | (irade veya birey) tamamen kısıtlanmamış olma | freedom n. |
Art | ||
Art | kısıtlanmamış (sanatsal üslup) | barbaric adj. |