kadar uzun - Turkish English Dictionary
History

kadar uzun



Meanings of "kadar uzun" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
General
kadar uzun as tall as adj.

Meanings of "kadar uzun" with other terms in English Turkish Dictionary : 45 result(s)

Turkish English
General
sıkacak kadar uzun olma lengthiness n.
uzun süre hız yapmaktan ne kadar hızlandığını fark edemez olmak velocitize v.
uzun süre hız yapmaktan ne kadar hızlandığını fark edemez olmak velocitise v.
sıkacak kadar uzun lengthy adj.
Phrasals
(bir şeyi) görecek/deneyimleyecek kadar uzun yaşamak live to v.
Colloquial
önden kaşlara kadar arkadan da enseye/yakaya kadar uzun saç modeli mop-top n.
o kadar uzun boylu değil not that long expr.
o kadar da uzun boylu değil not that long expr.
o kadar uzun boylu değil not that much expr.
o kadar da uzun boylu değil not that much expr.
Idioms
çalışabildiği kadar çok ve uzun çalışmak work till you drop v.
çalışabildiği kadar çok ve uzun çalışmak work until you drop v.
minare kadar uzun as tall as a maypole expr.
sırık kadar uzun as tall as a maypole expr.
tırmıkla kaz avlayacak kadar uzun tall enough to hunt geese with a rake expr.
Speaking
bu kadar uzun süreceğini düşünmemiştim I didn't think it would take that long expr.
ne kadar uzun sürerse sürsün however long it takes expr.
o kadar da uzun değil that's not that long expr.
neden bu kadar uzun sürdü? what's taking so long? expr.
ne kadar uzun how long expr.
(buraya varmanız vb) neden bu kadar uzun sürdü? what took you guys so long? expr.
Trade/Economic
uzun süreli sermaye oluşturuluncaya kadar işletmeye sunulan kısa süreli kredi bridging loan n.
Textile
ayak bileğine kadar uzanan uzun ceket maxicoat n.
ayak bileklerine kadar uzanan uzun etek maxiskirt n.
yere kadar uzun ve yerleri süpüren (kıyafet) cathedral adj.
Transportation
yük taşıyan ve kanallarda kullanılabilecek kadar dar olan uzun tekne narrowboat n.
yük taşıyan ve kanallarda kullanılabilecek kadar dar olan uzun tekne canal boat n.
yük taşıyan ve kanallarda kullanılabilecek kadar dar olan uzun tekne narrow boat n.
Anatomy
ayaktan kasıklara kadar uzanan, vücuttaki en uzun damar great saphenous vein n.
Zoology
balıklarda karın duvarına kadar uzanan kaburga veya uzun kılçık pleural n.
Botanic
abd'nin güneyinden meksika'ya kadar olan bölgede yetişen, mor ve uzun kıvrımlı ağzı ve büyük sarımsı çiçekleri olan yıllık bitki ram's horn n.
akdeniz bölgesinden kafkasya'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen, uzun silindirik salkımları ve kokulu çiçekleri olan bir ot cinsi asphodeline n.
akdeniz bölgesinden kafkasya'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen, uzun silindirik salkımları ve kokulu çiçekleri olan bir ot cinsi genus asphodeline n.
akdeniz bölgesinden kafkasya'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen, uzun silindirik salkımları ve kokulu çiçekleri olan bir ot cinsi asphodelus n.
akdeniz bölgesinden kafkasya'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen, uzun silindirik salkımları ve kokulu çiçekleri olan bir ot cinsi genus asphodelus n.
Geography
tibet'ten doğu çin denizine kadar uzanan çin'in ve asya'nın en uzun nehri yangtze n.
iskoçya sınırına kadar ulaşan uzun bir patika pennine way n.
Sport
(frizbi) havada birçok kişinin üzerinden geçerek yaralanma riski doğurabilecek kadar uzun kalan atış hospital pass n.
sayı kazanana kadar uzun süre topa vurmak (tenis, duvar tenisi, badminton vb.) rally v.
Archaic
12. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar kullanılmış, uzun sarkan ipi bulunan elbise kolundan oluşan bir hanedanlık arması maunch n.
12. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar kullanılmış, uzun sarkan ipi bulunan elbise kolundan oluşan bir hanedanlık arması maunche n.
12. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar kullanılmış, uzun sarkan ipi bulunan elbise kolundan oluşan bir hanedanlık arması manche n.
Slang
kişinin cinsel ilişkiye açık olduğu mesajını veren dize kadar uzun çizmeler fuck-me boots n.
sıkıntı verecek kadar uzun süren (ders vb) strung out adj.
Modern Slang
uzun süre önce aids teşhisi aldığı için kalıcı güçsüzlüğü/engeli olan fakat sonradan çalışabilecek kadar sağlığına kavuşmuş kimse aids baby n.