Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | kadar zayıf | as weak as adj. |
General | kadar zayıf | as poor as adj. |
General | kadar zayıf | as thin as adj. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | kılıcın kesici kısmının ortasından ucuna kadar olan, nispeten zayıf bölümü | foible n. |
Proverb | ||
Proverb | bir zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür | chain is no stronger than its weakest link |
Proverb | zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür | a chain is only as strong as its weakest link |
Proverb | bir zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür | a chain is no stronger than its weakest link |
Colloquial | ||
Colloquial | hayatta kalamayacak kadar zayıf | too weak to survive expr. |
Idioms | ||
Idioms | kemikleri sayılacak kadar zayıf olmak | be as thin as a rail (us) v. |
Idioms | kemikleri sayılacak kadar zayıf olmak | be as thin as a rake (brit/aus) v. |
Music | ||
Music | ölçünün zayıf kısmında başlatılıp sonraki vurgulu kısma kadar sürdürülen ses | driving note n. |