kaynaşmış - Turkish English Dictionary
History

kaynaşmış



Meanings of "kaynaşmış" in English Turkish Dictionary : 4 result(s)

Turkish English
Technical
kaynaşmış fuzed adj.
kaynaşmış fused adj.
Construction
kaynaşmış coherent adj.
Biology
kaynaşmış connate adj.

Meanings of "kaynaşmış" with other terms in English Turkish Dictionary : 22 result(s)

Turkish English
General
kaynaşmış sözcük contraction n.
(naftalinde) kaynaşmış iki 6 üyeli halkada 1 ve 8. pozisyonlarda ornatiği olan anlamında ön ek peri- pref.
Speaking
bu …'dır anlamına gelen kaynaşmış sözcük tis n.
oydu (it was) anlamına gelen kaynaşmış sözcük twas expr.
oydu (it was) anlamına gelen kaynaşmış sözcük twas expr.
oydu (it were) anlamına gelen kaynaşmış sözcük twere expr.
oydu (it were) anlamına gelen kaynaşmış sözcük twere expr.
olacak (it will) anlamına gelen kaynaşmış sözcük twill expr.
olurdu (it would) anlamına gelen kaynaşmış ifade twould expr.
olurdu (it would) anlamına gelen kaynaşmış ifade twould expr.
Technical
bazların silika veya silikatlarla yüksek sıcaklıklarda temasından oluşan kaynaşmış camsı kitle slag n.
Medical
kaynaşmış silika fused silica n.
Anatomy
sakrumu oluşturmak için kaynaşmış beş omurdan her biri sacral vertebra n.
Chemistry
ortadaki furan halkası ile kaynaşmış iki benzen halkasından oluşan bir organik bileşik dibenzofuran n.
Biology
(bazı protozoalarda) kaynaşmış uzuv benzeri sil grubu cirrhus n.
(bazı protozoalarda) kaynaşmış uzuv benzeri sil grubu cirrus n.
Marine Biology
dişleri gaga şeklinde kaynaşmış olup sırt yüzgeci olmayan bir açık deniz balıkları familyası molidae n.
Zoology
kuşlarda, dinozorlarda ve pterozorlarda pelvik bölgede sağlam kaynaşmış bir dizi omur sacrate n.
tabanları kaynaşmış güçlü kirpiklerden oluşan bir tür hareket organı comb-plate n.
tabanları kaynaşmış güçlü kirpiklerden oluşan bir tür hareket organı ctene n.
Linguistics
arasında (between) anlamına gelen kaynaşmış sözcük tween prep.
Music
tek ses etkisi verecek şekilde kaynaşmış iki ses consonance n.