kolaylık - Turkish English Dictionary
History

kolaylık



Meanings of "kolaylık" in English Turkish Dictionary : 19 result(s)

Turkish English
Common Usage
kolaylık convenience n.
kolaylık easiness n.
kolaylık ease n.
General
kolaylık accommodation n.
kolaylık effortlessness n.
kolaylık ease n.
kolaylık means n.
kolaylık simplicity n.
kolaylık facileness n.
kolaylık facility n.
kolaylık affordance n.
kolaylık lightness n.
kolaylık simpless n.
kolaylık simplity n.
Colloquial
kolaylık cushiness n.
Computer
kolaylık facility n.
Linguistics
kolaylık facility n.
Archaic
kolaylık commodity n.
kolaylık conveniency n.

Meanings of "kolaylık" with other terms in English Turkish Dictionary : 44 result(s)

Turkish English
General
genellikle çocuklar için, yatacak yer hazırlamada kolaylık sağlayan küçük yatak cot n.
yabancı ülkelerdeki yatırımlarda kolaylık easing up on foreign investment n.
ön ve arka kısımları daha geniş böylece dönüşlerde kolaylık sağlayan kayak carving ski n.
olanak/kolaylık facility n.
büyük kolaylık great ease n.
büyük kolaylık great facility n.
büyük kolaylık great convenience n.
hareketlerde kolaylık, incelik airiness n.
modern kolaylık mod con n.
kolaylık örneği simplicity n.
kolaylık göstermek make things easier for v.
kolaylık sağlamak enable v.
kolaylık sağlamak provide convenience v.
kolaylık getirmek ease v.
kolaylık getirmek facilitate v.
kolaylık sağlamak make it easy v.
kolaylık sağlamak make it convenient v.
büyük kolaylık sağlamak provide great convenience v.
kolaylık ile ilgili accommodational adj.
kolaylık sağlamak için küçük parçalara ayrılmış bite-size adj.
kolaylık sağlamak için küçük parçalara ayrılmış bite-sized adj.
neşe ve kolaylık veren snug adj.
kolaylık için for convenience adv.
Phrases
size kolaylık olması için for your convenience expr.
allah/tanrı kolaylık versin more power to your elbow expr.
Idioms
kolaylık sağlamak grease the wheels v.
kolaylık sağlamak oil the wheels v.
birine kolaylık sağlamak give somebody an easy ride v.
(biri/bir şey) için uygun zemin/kolaylık sağlamak smooth the path for (someone or something) v.
(biri/bir şey) için uygun zemin/kolaylık sağlamak smooth the way for (someone or something) v.
allah/tanrı kolaylık versin all power to your elbow [old-fashioned] [uk] expr.
allah/tanrı kolaylık versin all power to your elbow [old-fashioned] [uk] expr.
Speaking
allah kolaylık versin may god make it easy for you expr.
Trade/Economic
ailelere kolaylık sağlayan otel family hotel n.
işlerde kolaylık facility in business n.
miktarsal kolaylık quantitative easing n.
ödemede kolaylık easy terms of payment n.
tediyede kolaylık easy terms of payment n.
tediyede kolaylık facility of payment n.
Law
kolaylık olsun diye gerçek gibi farzolunan şey fiction n.
Politics
dışsal krizlere karşı kolaylık exogenous shocks facility (esf) n.
Marine
kolaylık sağlayan bayrak flag of convenience n.
Psychology
kolaylık örneklemleri convenience samples n.
Linguistics
kolaylık-zorluk değeri facility value n.