lessens - Turkish English Dictionary

lessens

Meanings of "lessens" in Turkish English Dictionary : 13 result(s)

English Turkish
General
lessen v. hafifletmek
Sami agreed to testify against Layla in order to lessen his sentence.
Sami, cezasını hafifletmek için Layla'ya karşı tanıklık etmeyi kabul etti.

More Sentences
lessen v. azalmak
Moreover, the demands for adaptability will not lessen over the next few years.
Ayrıca önümüzdeki birkaç yıl içerisinde uyum sağlama konusundaki talepler azalmayacaktır.

More Sentences
lessen v. azaltmak
The painkiller mostly lessened my headache.
Ağrı kesici baş ağrımı epey azalttı.

More Sentences
Trade/Economic
lessen v. azaltmak
What is meant by lessening the intensity of the conflict in Chechnya?
Çeçenistan'daki çatışmanın yoğunluğunun azaltılması ile kastedilen nedir?

More Sentences
Technical
lessen v. azaltmak
Nothing else will solve the problems or lessen the human rights abuses.
Başka hiçbir şey sorunları çözmeyecek ya da insan hakları ihlallerini azaltmayacaktır.

More Sentences
General
lessen v. eksiltmek
lessen v. eksilmek
lessen v. ufaltmak
lessen v. küçülmek
lessen v. küçük düşürmek
lessen v. kısmak
lessen v. ufalmak
Textile
lessen v. küçültmek

Meanings of "lessens" with other terms in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

English Turkish
General
lessen the burden on someone v. yükünü hafifletmek
lessen the effect v. etkisini hafifletmek
lessen the dominance of v. hakimiyetini zayıflatmak
Phrasals
lessen up v. eksilmek
lessen up v. azalmak
lessen up v. hafiflemek
lessen up v. seyrelmek
Technical
lessen a bath v. banyoyu zayıflatmak
Textile
lessen a bath v. banyoyu zayıflatmak