English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | lessen v. | hafifletmek | ||
Sami agreed to testify against Layla in order to lessen his sentence. Sami, cezasını hafifletmek için Layla'ya karşı tanıklık etmeyi kabul etti. More Sentences |
||||
General | lessen v. | azalmak | ||
Moreover, the demands for adaptability will not lessen over the next few years. Ayrıca önümüzdeki birkaç yıl içerisinde uyum sağlama konusundaki talepler azalmayacaktır. More Sentences |
||||
General | lessen v. | azaltmak | ||
The painkiller mostly lessened my headache. Ağrı kesici baş ağrımı epey azalttı. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | lessen v. | azaltmak | ||
What is meant by lessening the intensity of the conflict in Chechnya? Çeçenistan'daki çatışmanın yoğunluğunun azaltılması ile kastedilen nedir? More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | lessen v. | azaltmak | ||
Nothing else will solve the problems or lessen the human rights abuses. Başka hiçbir şey sorunları çözmeyecek ya da insan hakları ihlallerini azaltmayacaktır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | lessen v. | eksiltmek | ||
General | lessen v. | eksilmek | ||
General | lessen v. | ufaltmak | ||
General | lessen v. | küçülmek | ||
General | lessen v. | küçük düşürmek | ||
General | lessen v. | kısmak | ||
General | lessen v. | ufalmak | ||
Textile | ||||
Textile | lessen v. | küçültmek |
English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | lessen the burden on someone v. | yükünü hafifletmek | ||
General | lessen the effect v. | etkisini hafifletmek | ||
General | lessen the dominance of v. | hakimiyetini zayıflatmak | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | lessen up v. | eksilmek | ||
Phrasals | lessen up v. | azalmak | ||
Phrasals | lessen up v. | hafiflemek | ||
Phrasals | lessen up v. | seyrelmek | ||
Technical | ||||
Technical | lessen a bath v. | banyoyu zayıflatmak | ||
Textile | ||||
Textile | lessen a bath v. | banyoyu zayıflatmak |