let one - Turkish English Dictionary
History

let one



Meanings of "let one" in Turkish English Dictionary : 4 result(s)

English Turkish
Slang
let one n. gaz çıkarmak
let one n. pırt yapmak
let one n. osurmak
let one n. yellenmek

Meanings of "let one" with other terms in English Turkish Dictionary : 72 result(s)

English Turkish
General
let one have v. ulaştırmak
Phrasals
let (one) at (someone or something) v. (birinin bir şeyin) başına geçmesine izin vermek
let (one) at (someone or something) v. (birinin bir şeyi) kontrol etmesine müsaade etmek
let (one) at (someone or something) v. (birinin bir kişiye veya bir şeye) vurmasına izin vermek
let (one) at (someone or something) v. (birinin bir kişiyi) dövmesine müsaade etmek
let (one) in on (something) v. (birine) gizli/herkesin bilmediği bir sırrı açıklamak
let (one) in on (something) v. (birini gizli bir şeye) dahil etmek
let (one) in on (something) v. (birini bir şeyin) içine aldırmak
let (one) in on (something) v. (birini bir şeye) ortak etmek
Colloquial
let (one) have (one's) head v. (birini) kendi haline bırakmak
let (one) have (one's) head v. (birine) istediğini yapması için izin vermek
let (one) have (one's) head v. (birini) istediğini yapması için özgür bırakmak
let (one) have (one's) head v. (birine) daha fazla özgürlük tanımak
let (one) by v. (birinin) geçmesine/girmesine izin vermek
let (one) by v. (birine) yanından/önüne geçmesi için yol vermek
let (one) past v. (birinin) geçmesine/girmesine izin vermek
let (one) past v. (birine) yanından/önüne geçmesi için yol vermek
let one loose v. osurmak
let one loose v. gaz çıkarmak
let no one see it expr. kimse görmesin
Idioms
let (one) go by v. (birinin) geçmesine/girmesine izin vermek
let (one) go by v. öne/yanından geçmesi için (birine) yol vermek
not let (someone) catch (one) (doing something) v. (yasak bir şey yaparken birine) yakalanmamak
not let (someone) catch (one) (doing something) v. (yaparken biri tarafından) görülmemek
let (one) down easy v. alıştıra alıştıra söylemek
let (one) down easy v. birine bir şeyi onu kırmadan söylemek
let (one) off easy v. (birini) hafif cezalandırmak
let (one) off easy v. (birine) hafif/az ceza vermek
let (one) off easy v. (birine) fazla kızmamak
let (one) off easy v. (birinin) çok üstüne gitmemek
let (one) off easy v. (birinin) suçuna kıyasla az ceza vermek
let (one) off easy v. (birini) az/hafif bir cezayla bırakmak
let (one) off easy v. (birinden) beklentisi azalmak/düşmek
let (one) off easy v. (birinden) pek bir şey ummamak
let (one) off easy v. pek bir şey beklememek
let (one) off easy v. pek bir şey istememek
let (one) off easy v. (biriyle ilgili) pek beklentiye girmemek
let (one) off easy v. (biriyle ilgili) pek beklenti içinde olmamak
let (one) off easy v. (birini) pek zorlamamak
not let (someone) catch (one) (doing something) v. (izinsiz bir şey yaparken birine) yakalanmamak
let (one) go past v. (birinin) geçmesine izin vermek
let (one) go past v. (birine) yol vermek
let one have it v. saldırmak
let (one) down gently v. (birini) yavaş yavaş alıştırarak hayal kırıklığına uğratmak
let (one) down gently v. (birine) kötü haberi alıştıra alıştıra vermek
let (one) get by v. (birinin) geçmesine izin vermek
let (one) get by with (something) v. (birinin yaptığının) yanına kar kalmasına izin vermek
let (one) get on with (something) v. (birinin bir şeyi) yapmayı sürdürmesine izin vermek
let (one) get past v. (birinin) geçmesine izin vermek
let (one) know v. (birine) haber vermek/söylemek
let (one) know v. (birini) bilgilendirmek
let (one) off the hook v. (birini) zor bir durumdan kurtarmak
let (one) off the hook v. (birini) ipten almak
let (one) pass by v. (birinin) geçmesine izin vermek
let (one) stew v. (birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak
let (one) stew v. (birini) yaptığı şeyin sonuçlarını düşünmesi için kendi haline bırakmak
let (one) stew v. (birini) burnu sürtülsün diye bırakmak
let (one) stew in (one's) own juice v. (birini) duygularıyla baş başa bırakmak
let (one) stew in (one's) own juice v. (birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak
let (one) stew in (one's) own juice v. (birini) yaptığı şeyin sonuçlarını düşünmesi için kendi haline bırakmak
let (one) stew in (one's) own juice v. (birini) burnu sürtülsün diye bırakmak
let (one) stew in (one's) own juices v. (birini) duygularıyla baş başa bırakmak
let (one) stew in (one's) own juices v. (birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak
let (one) stew in (one's) own juices v. (birini) yaptığı şeyin sonuçlarını düşünmesi için kendi haline bırakmak
let (one) stew in (one's) own juices v. (birini) burnu sürtülsün diye bırakmak
Speaking
let me give you one little tip expr. size küçük bir ipucu vereyim
British Slang
let one rip v. gaz çıkarmak
let one go v. gaz çıkarmak
let one go v. osurmak
let one rip v. osurmak
let one rip v. yellenmek
let one go v. yellenmek