mahkemece - Turkish English Dictionary
History

mahkemece



Meanings of "mahkemece" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

Turkish English
Trade/Economic
mahkemece per curriam n.
Law
mahkemece per curriam n.
mahkemece per curiam n.

Meanings of "mahkemece" with other terms in English Turkish Dictionary : 37 result(s)

Turkish English
General
üst mahkemece onaylanma uphold n.
mahkemece kabul etmek sustain v.
mahkemece tutuklanmak be arrested by the court v.
Law
bir kimsenin bir suç iddiası ile yetkili mahkemece yargılanması legal jeopardy n.
bir şeyin gerçekleştirilmesi konusunda mahkemece verilen emir mandatory injunction n.
hükmün üst mahkemece bozulması reversal n.
imza vb mahkemece tasdiki legalize n.
imza vb mahkemece tasdiki legalise n.
iflas durumunda mahkemece atanan yediemin receiver in bankruptcy n.
karar (birinin bir şey yapmasını/yapmamasını emreden, mahkemece verilen) injunction n.
mahkemece hükümsüzlüğüne karar verilen senet instrument annulled by the court n.
mahkemece atanan yediemin judicial trustee n.
mahkemece verilen karar injunction n.
mahkemece tasfiye winding-up up the court n.
mahkemece yapılan çağrıya uymayanların kolluk gücüyle mahkemeye gelmesini sağlamak için verilen yazılı emir bench warrant n.
mahkemece jüri üyelerine gönderilen davetiye jury process n.
mahkemece verilen iflas kararı adjudication order n.
mahkemece verilmiş para cezası a court-imposed fine n.
mahkemece belirlenen koşulların oluşmaması durumunda kesinleşen mahkeme kararı order nisi n.
mahkemece yapılan çağrıya uymayanların kolluk gücüyle mahkemeye gelmesini sağlamak için verilen yazılı emir arrest warrant n.
mahkemece görevli müşavir avukat official solicitor n.
mahkemece atanan vasi guardian by judicial appointment n.
mahkemece tayin edilen müdafi defense counsel appointed by court n.
mahkemece emri injunction n.
müdafinin mahkemece tayini appointment of defense counsel by court n.
üst mahkemece onaylama ratify or uphold n.
üst mahkemece bozma quash n.
üst mahkemece bozma quash or overturn n.
üst mahkemece bozma overturn n.
(iskoçya) görevi mahkemece alınan kararları uygulamak olan mahkeme görevlisi macer n.
zarar talebinin mahkemece tenzili abridgment of damages n.
yasalardaki belirli noktaların mahkemece yorumlanması gloss n.
ihlal edilen veya tehdit edilen bir hakkın mahkemece hak arayan lehine sonuçlandırılmasını talep eden bir tür dava declarator n.
askeri mahkemece yargılanmak be tried by court martial v.
nöbetçi mahkemece (...) kefalet karşılığı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak be released on bail of (...) by the vacation court pending his trial v.
üst mahkemece bozulmayan (ceza, karar) unreversed adj.
Military
sivil mahkemece mahkumiyet conviction by civil court n.