English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | decision makers n. | karar vericiler | ||
The decision makers must understand what alternatives there are and what the consequences of these would be. Karar vericiler hangi alternatiflerin olduğunu ve bunların sonuçlarının ne olacağını anlamalıdır. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | decision makers n. | karar alıcılar | ||
The decision makers are more numerous than the executors. Karar alıcılar, icracılardan daha fazladır. More Sentences |
||||
Trade/Economic | policy makers n. | karar alıcılar | ||
Trade/Economic | policy makers n. | politikayı belirleyenler | ||
Trade/Economic | policy makers n. | şirket yöneticileri veya hükümet yetkilileri | ||
Politics | ||||
Politics | programme makers n. | program hazırlayıcılar | ||
Politics | policy makers n. | politika oluşturucular | ||
Politics | policy makers n. | siyasete yön verenler | ||
Politics | law-makers n. | kanun koyucular | ||
Computer | ||||
Computer | policy makers n. | politika oluşturucular |