manoeuvre - Turkish English Dictionary
History

manoeuvre

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "manoeuvre" in Turkish English Dictionary : 25 result(s)

English Turkish
Common Usage
manoeuvre n. manevra
General
manoeuvre n. dolap
manoeuvre n. dalavere
manoeuvre n. önlem
manoeuvre n. manevra
manoeuvre n. hile
manoeuvre n. tedbir
manoeuvre v. manevra yapmak
manoeuvre v. önlem almak
manoeuvre v. dolap çevirmek
manoeuvre v. hile yapmak
manoeuvre v. birtakım manevralar yapmak (bir amaca ulaşmak için)
manoeuvre v. birtakım hareketlerle birşeyi belirli bir yere getirmek
manoeuvre v. manevra yaparak belirli bir yere getirmek
manoeuvre v. birtakım hedeflere ulaşmak için durumu manipüle etmek
Politics
manoeuvre n. savaş hilesi
manoeuvre n. taktik manevra
manoeuvre n. tuzak
Technical
manoeuvre n. manevra
manoeuvre v. manevra yapmak
Aeronautic
manoeuvre n. hava aracının uçuş sırasında yapacağı planlanan hareketi
Marine
manoeuvre n. geminin düz ve sabit rotasında yapılan herhangi bir değişiklik
Military
manoeuvre n. manevra
manoeuvre n. tatbikat
manoeuvre v. tatbikat düzenlemek

Meanings of "manoeuvre" with other terms in English Turkish Dictionary : 54 result(s)

English Turkish
General
valsalva manoeuvre n. valsalva manevrası
counter manoeuvre n. başkasının hamlesine karşı yapılan hamle
counter manoeuvre n. karşı hamle
make military manoeuvre v. askeri tatbikat yapmak
carry out the manoeuvre v. manevra yapmak
Idioms
freedom of for manoeuvre n. hareket özgürlüğü
freedom of for manoeuvre n. değişiklik yapacak alan
freedom of for manoeuvre n. kımıldayacak alan
freedom of for manoeuvre n. değişiklik yapma olanağı/imkanı
freedom of for manoeuvre n. değişiklik yapacak yer/zaman
room for manoeuvre n. hareket özgürlüğü
room for manoeuvre n. değişiklik yapacak alan
room for manoeuvre n. kımıldayacak alan
room for manoeuvre n. değişiklik yapma olanağı/imkanı
room for manoeuvre n. değişiklik yapacak yer/zaman
manoeuvre the apostles [obsolete] [uk] v. bir yerden para/borç alıp başka bir borcu ödemek
manoeuvre the apostles [obsolete] [uk] v. borç ödemek için borç almak
manoeuvre the apostles [obsolete] [uk] v. borç alıp borç ödemek
manoeuvre the apostles [obsolete] [uk] v. borçla borç ödemek
manoeuvre the apostles [obsolete] [uk] v. borcu borçla ödemek
manoeuvre the apostles [obsolete] [uk] v. birinden borç alıp öteki alacaklıya vermek
manoeuvre the apostles [obsolete] [uk] v. birinden borç alıp başkasının borcunu ödemek
manoeuvre the apostles [obsolete] [uk] v. ali'nin külahını veli'ye takmak
manoeuvre the apostles [obsolete] [uk] v. ali'nin külahını veli'ye, veli'nin külahını ali'ye giydirmek
Politics
tactical manoeuvre n. savaş hilesi
political manoeuvre n. siyasi manevra
tactical manoeuvre n. taktik manevra
tactical manoeuvre n. tuzak
Aeronautic
valsalva manoeuvre n. kulak zarının içerisindekiyle dışarısındaki basıncı eşitleme işlemi için kullanılan teknik terim
circle-to-land manoeuvre n. turlu yaklaşma manevrası
Marine
gridiron manoeuvre n. borda seyrinde yer değiştirme manevrası
speed manoeuvre n. hız manevrası
Medical
heimlich manoeuvre n. heimlich manevrası
avoiding valsalva manoeuvre n. valsalva manevrasından kaçınma
Environment
nuclear weapon manoeuvre n. nükleer sila manevrası
Military
fire and manoeuvre n. ateş ve manevra
encircling manoeuvre n. çevirme manevrası
naval manoeuvre n. deniz manevrası
scheme of manoeuvre n. harekat planı
map manoeuvre n. harp oyunu
map manoeuvre n. harita üzerinde yapılan muharebe tatbikatı
outflanking manoeuvre n. kuşatma harekatı
forms of manoeuvre n. manevra şekilleri
scheme of manoeuvre n. manevra planı
plan of manoeuvre n. manevra planı
manoeuvre phase n. manevra safhası
forms of manoeuvre n. manevra biçimleri
manoeuvre unit n. manevra birliği
massing of manoeuvre n. manevra kitlesi
nuclear weapon manoeuvre n. nükleer silah manevrası
scheduled manoeuvre n. planlı tatbikat
free manoeuvre n. serbest manevra
identification manoeuvre n. tanıtma manevrası
outflanking manoeuvre n. yandan dolaşma