meridional - Turkish English Dictionary
History

meridional

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "meridional" in Turkish English Dictionary : 14 result(s)

English Turkish
General
meridional n. güneyde yaşayan kimse
meridional n. güney fransa'da yaşayan kimse
meridional adj. güneyli
meridional adj. meridyen
meridional adj. güneye özgü
meridional adj. güneylilere özgü
meridional adj. fransa'nın güneyine özgü
meridional adj. güney fransalılara özgü
Medical
meridional adj. meridyonel
Geography
meridional adj. meridyene ait
meridional adj. meridyen ile ilişkili
meridional adj. kuzey-güney doğrultusunu takip eden
meridional adj. ekseninde çizgiler bulunan
meridional adj. dikey eksen olarak meridyen kullanılan ve meridyen çemberi ile sınırlı olan (harita)

Meanings of "meridional" with other terms in English Turkish Dictionary : 13 result(s)

English Turkish
General
meridional [obsolete] adj. güneş'in öğlenki konumuna ait
meridional [obsolete] adj. güneş'in öğlenki konumu ile ilişkili
meridional [obsolete] adj. öğle vaktine ait
meridional [obsolete] adj. öğle vakti ile ilişkili
meridional [obsolete] adj. öğle vaktine özgü
Optics
meridional amblyopia n. meridyenel ambliyopi
Geography
meridional overturning circulation n. meridyonel devinim dolaşımı
meridional overturning circulation n. rüzgar etkisi altındaki sirkülasyon
meridional distance n. herhangi iki enlemin meridyonel bölümleri arasındaki fark
meridional difference of latitude n. herhangi iki enlemin meridyonel bölümleri arasındaki fark
meridional parts n. merkatör haritasında bir boylamın bir dakikalık lineer uzunluğu
Meteorology
meridional front n. meridyenel cephe
Star Wars
meridional ice cap n. meridyonel buzulu