English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | worth millions n. | milyonluk | ||
It could be worth millions. Milyonlar değerinde olabilir. More Sentences |
||||
General | two millions n. | iki milyon | ||
Two million children in the world, mainly girls, are being exploited by pimps. Dünyada çoğu kız çocuğu olmak üzere iki milyon çocuk pezevenkler tarafından istismar ediliyor. More Sentences |
||||
General | millions of people n. | milyonlarca insan | ||
After all, the lives of millions of people are at stake. Ne de olsa milyonlarca insanın hayatı söz konusu. More Sentences |
||||
General | millions of adj. | milyonlarca | ||
At any rate, it means that millions of foreigners live on our soil permanently and illegally. Her halükarda bu, milyonlarca yabancının topraklarımızda kalıcı ve yasadışı olarak yaşadığı anlamına geliyor. More Sentences |
||||
General | hundreds of millions adv. | yüz milyonlarca | ||
We can therefore estimate that VAT fraud costs the EU and its Member States hundreds of millions of euros every year. Bu nedenle KDV dolandırıcılığının AB ve Üye Devletlerine her yıl yüz milyonlarca Avroya mal olduğunu tahmin edebiliriz. More Sentences |
||||
General | hundreds of millions of dollars n. | yüz milyonlarca dolar | ||
General | be millions of light years away from earth v. | dünyadan milyonlarca ışık yılı uzakta olmak | ||
General | spend millions v. | milyonlar harcamak | ||
Technical | ||||
Technical | millions of instructions per secon n. | saniyede milyon komut | ||
Technical | millions instructions per second n. | saniyede milyon komut | ||
Technical | millions of instruction per second n. | saniyede milyon komut | ||
Computer | ||||
Computer | millions instructions per second n. | saniyede milyon komut |