History

must-have

Meanings of "must-have" in Turkish English Dictionary : 5 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	must-have adj.	gerçekten gerekli
2	General	must-have adj.	elzem
Colloquial
3	Colloquial	must-have n.	elzem şey
4	Colloquial	must-have n.	gerçekten gerekli olan şey
5	Colloquial	must-have n.	zorunlu şey

Meanings of "must-have" with other terms in English Turkish Dictionary : 31 result(s)

	Category	English	Turkish
Proverb
1	Proverb	desperate diseases must have desperate remedies	çivi çiviyi söker
2	Proverb	desperate diseases must have desperate remedies	olağandışı durumlarda olağandışı yollar izlenir
3	Proverb	every flow must have its ebb	gün olur devran döner
4	Proverb	every flow must have its ebb	her gidişin bir gelişi vardır
Idioms
5	Idioms	the longest day must have an end expr.	hangi gün vardır ki akşam olmamış
6	Idioms	the longest day must have an end expr.	her şeyin bir sonucu vardır
7	Idioms	they must have seen you coming expr.	sazan/enayi olduğunu hemen anlamışlar
Speaking
8	Speaking	your mind must have played tricks on you expr.	aklın sana oyun oynamış olmalı
9	Speaking	the man must have rocks in his head expr.	adam kafayı yemiş olmalı
10	Speaking	you must have been so angry with me expr.	bana çok kızmış olmalısın
11	Speaking	you must have a job expr.	bir işin olmalı
12	Speaking	you must have mistaken me for someone else expr.	beni başkasıyla karıştırmış olmalısın
13	Speaking	you must have missed me expr.	beni özlemiş olmalısın
14	Speaking	you must have a job expr.	bir iş sahibi olmalısın
15	Speaking	you must have confused me with someone else expr.	beni başkasıyla karıştırmış olmalısın
16	Speaking	your ears must have been burning expr.	kulaklarını çınlattık
17	Speaking	your ears must have been burning expr.	kulakların çınlamış olmalı
18	Speaking	your ears must have been burning expr.	kulaklarınız çınlamıştır
19	Speaking	his ears must have been burning expr.	kulakları çınlamıştır
20	Speaking	your ears must have been burning expr.	kulakların çınlamıştır
21	Speaking	her ears must have been burning expr.	kulakları çınlamıştır
22	Speaking	they must have cost you a fortune expr.	sana bir servete mal olmuş olmalı
23	Speaking	I must have fallen asleep expr.	uyuyakalmış olmalıyım
24	Speaking	it must have been so bad expr.	(geçmiş zaman) çok kötü olmalı
25	Speaking	you must have fallen asleep expr.	uykuya dalmış olmalısın
Slang
26	Slang	you (must) have mistaken me for someone who gives a shit expr.	umurumda olduğunu da nereden çıkardın?
27	Slang	you (must) have mistaken me for someone who gives a shit expr.	umurumda mı sanıyorsun?
28	Slang	(one) must have killed a chinaman [dated] expr.	(biri) kötü şans getirecek bir şey yapmış olmalı
29	Slang	(one) must have killed a chinaman [dated] expr.	(biri) nazar değdirmiş/etmiş olmalı
30	Slang	ymhmmfswgas (you must have mistaken me for someone who gives a shit) expr.	umurumda olduğunu da nereden çıkardın?
31	Slang	ymhmmfswgas (you must have mistaken me for someone who gives a shit) expr.	umurumda mı sanıyorsun?