History

observer

Meanings of "observer" in Turkish English Dictionary : 26 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	observer n.	gözlemci
General
2	General	observer n.	gözcü
3	General	observer n.	izlemci
4	General	observer n.	gözlem
5	General	observer n.	itaat eden kimse
6	General	observer n.	gözetmen
7	General	observer n.	gözleyici
8	General	observer n.	izleyici
9	General	observer n.	rasıt
10	General	observer n.	bir şeyi gözlemleyip yorumlayan uzman
11	General	observer n.	kabul gören bir şeyi koruyan kimse
12	General	observer n.	teamüle bağlı olan kimse
13	General	observer n.	yorum yapan kimse
14	General	observer n.	toplantıda resmi katılımcı olmayıp gözlem için gönderilen kimse
15	General	observer n.	(keşif, gözlem için) bağlı balona binen görevli
16	General	observer n.	içgözlemsel analizde deneycinin belirlediği fiziksel koşullar altında deneyimlerini anlatan kimse
17	General	observer n.	bm komitesinin duruma ilişkin bilgi toplayıp raporlamak üzere özel bir bölgeye gönderdiği yetkili
Politics
18	Politics	observer n.	gözlemci
19	Politics	observer adj.	müşahit
Technical
20	Technical	observer n.	gözlemci
21	Technical	observer n.	rasat
22	Technical	observer n.	rasatçı
Aeronautic
23	Aeronautic	observer n.	uçuş sırasında gözlem yapmak için pilota eşlik eden kimse
24	Aeronautic	observer n.	pilotluk dışında özel görevi olan bir havacılık rütbesi
Military
25	Military	observer n.	askeri uçakta gözlem yapan mürettebat üyesi
26	Military	observer n.	gözetleme noktasında gözlem yapıp rapor veren askeri kuvvet üyesi

Meanings of "observer" with other terms in English Turkish Dictionary : 67 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	cooperative observer n.	işbirliği yapan gözlemci
2	General	observer [obsolete] n.	saygılı görevli
3	General	observer [obsolete] n.	saygılı hizmetkar
4	General	observer [obsolete] n.	yalaka takipçi
Idioms
5	Idioms	acute observer n.	iyi gözlemci
6	Idioms	acute observer n.	keskin ayrımlar yapabilen kimse
7	Idioms	acute observer n.	anlama kabiliyeti yüksek kimse
8	Idioms	acute observer n.	zeki gözlemci
9	Idioms	acute observer n.	keskin gözlemci
10	Idioms	acute observer n.	kavrayışı/idrak yeteneği yüksek kimse
Trade/Economic
11	Trade/Economic	professional observer n.	uzman/profesyonel nezaretçi
Politics
12	Politics	united nations disengagement observer force n.	birleşmiş milletler ateşkesi gözlem gücü
13	Politics	observer status n.	gözlemci statüsü
14	Politics	unofficial observer n.	resmi olmayan gözlemci
15	Politics	civilian observer n.	sivil gözlemci
16	Politics	non-member observer state n.	üye olmayan gözlemci devlet
17	Politics	international observer n.	uluslararası gözlemci
18	Politics	neutral observer v.	tarafsız gözlemci
Technical
19	Technical	observer-rating surveys n.	gözlemci değerlendirme anketleri
20	Technical	stereoscopic observer n.	stereoskopik telemetreci
Aeronautic
21	Aeronautic	automatic observer n.	otomatik gözlemci
22	Aeronautic	air observer n.	rasıt
Psychology
23	Psychology	observer bias n.	gözlemci yanlılığı
24	Psychology	hidden observer n.	gizli gözlemci
25	Psychology	observer drift n.	gözlemci yakınsaması
26	Psychology	participant observer n.	katılımcı gözlemci
27	Psychology	actor-observer bias n.	yapan-gözleyen önyargısı
28	Psychology	actor-observer effect n.	yapan-gözleyen etkisi
Dentistry
29	Dentistry	intra-observer reliability n.	gözlemci içi uyum
Statistics
30	Statistics	moving observer technique n.	hareketli gözlemci tekniği
Physics
31	Physics	inertial observer n.	eylemsizlik konuşlanmasındaki gözlemci
32	Physics	inertial observer n.	eylemsiz referans çerçevelerindeki gözlemci
Marine Biology
33	Marine Biology	onboard observer n.	güverte gözlemcisi
Education
34	Education	complete observer n.	tam gözlemci
Meteorology
35	Meteorology	cooperative observer n.	gönüllü gözlemci
36	Meteorology	cooperative observer n.	işbirliği yapan rasatçı
37	Meteorology	weather observer n.	meteoroloji gözlemcisi
Military
38	Military	united states naval observer n.	abd deniz gözlemcisi
39	Military	safety pointing observer n.	batarya emniyet subayı yardımcısı
40	Military	balloon observer n.	balon gözetleyicisi
41	Military	naval forward observer n.	deniz ileri gözetleyicisi
42	Military	observer-target distance n.	gözcü-hedef mesafesi
43	Military	observer-target range n.	gözcü-hedef menzili
44	Military	observer-target line n.	gözcü-hedef hattı
45	Military	observer identification n.	gözcü tanımlaması
46	Military	air observer adjustment n.	hava gözetlemesiyle atış tanzimi
47	Military	air observer adjustment n.	havadan atış tanzimi
48	Military	aerial observer n.	havadan gözetleyici
49	Military	air observer n.	hava gözcüsü
50	Military	air observer n.	hava gözetleyicisi
51	Military	forward observer n.	ileri gözetleyici
52	Military	ground observer team n.	kara gözetleme ekibi
53	Military	ground observer corps n.	kara gözetleme birlikleri
54	Military	ground observer n.	kara gözetleyicisi
55	Military	ground observer centre n.	kara gözetleme merkezi
56	Military	ground observer organization n.	kara gözetleme teşkili
57	Military	target-observer-gun-method n.	paralel kılma yöntemi
58	Military	field artillery observer n.	sahra topçu gözetleyicisi
59	Military	field artillery observer n.	sahra topçusu gözetleyicisi
60	Military	aerial observer n.	rasıt
61	Military	technical observer n.	teknik gözlemci
62	Military	tactical air observer n.	taktik hava gözlemcisi
63	Military	air tactical observer n.	taktik hava gözetleyicisi
64	Military	flank observer n.	yan gözetleyici
65	Military	ground observer center n.	zemin gözlem merkezi
66	Military	field artillery observer n.	top ateşinin sonuçlarını gözlemleyip nişan alınışını iyileştiren ve sonuçlarını raporlayan kimse
67	Military	forward observer n.	ön cephedeki ordular ile iş birliği yürüten bir gözetleyici