olmamış

Meanings of "olmamış" in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	olmamış	raw adj.
2	General	olmamış	immature adj.
3	General	olmamış	ragged adj.
4	General	olmamış	unripe adj.
5	General	olmamış	green adj.
6	General	olmamış	rear adj.
Idioms
7	Idioms	olmamış	a bit off adj.
8	Idioms	olmamış	a little off go to a bit adj.

Meanings of "olmamış" with other terms in English Turkish Dictionary : 155 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	ikna olmamış	unconvinced adj.
Tom seemed unconvinced. Tom ikna olmamış görünüyordu. More Sentences
2	General	tatmin olmamış	dissatisfied adj.
I was dissatisfied with our team's performance in the league. Takımımızın ligdeki performansından tatmin olmamıştım. More Sentences
3	General	tatmin olmamış	unsatisfied adj.
He is unsatisfied with the result. Sonuçtan tatmin olmuş değil. More Sentences
Colloquial
4	Colloquial	(birinden/bir şeyden) tatmin olmamış	dissatisfied with (someone or something) adj.
She was dissatisfied with the service at the hotel where she stayed. Kaldığı oteldeki hizmetten tatmin olmamıştı. More Sentences
General
5	General	henüz yahudi olmamış kadın ya da kız	shiksa n.
6	General	olmamış vakalar/gerçekleşmemiş olaylar	never events n.
7	General	nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak	put something to rest v.
8	General	nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak	lay something to rest v.
9	General	şok olmamış	unshoe v.
10	General	ıslah olmamış	unregenerated adj.
11	General	reşit olmamış	under age adj.
12	General	dahil olmamış	uninvolved adj.
13	General	pişman olmamış	unrepented adj.
14	General	mağlup olmamış	unbeaten adj.
15	General	organize olmamış	unorganized adj.
16	General	taraf olmamış	uninvolved adj.
17	General	sonu henüz belli olmamış	up in the air adj.
18	General	yeterince motive olmamış	underchallenged adj.
19	General	enfekte olmamış	noninfected adj.
20	General	deforme olmamış	unstrained adj.
21	General	olmamış (meyve)	underripe adj.
22	General	koordine olmamış	uncoordinated adj.
23	General	organize olmamış	uncoordinated adj.
24	General	motive olmamış	unmotivated adj.
25	General	organize olmamış	unorganised adj.
26	General	deforme olmamış	undeformed adj.
27	General	ifşa olmamış	undivulged adj.
28	General	zorla olmamış	uncoerced adj.
29	General	zorla olmamış	unforced adj.
30	General	motive olmamış	nonmotivated adj.
31	General	(aids/hepatit vb) tedavisi olmamış	treatment-naive adj.
32	General	(aids/hepatit vb) tedavisi olmamış	drug-naive adj.
33	General	polarize olmamış	unpolarized adj.
34	General	fermente olmamış (ekmek)	therf [obsolete] adj.
35	General	rahatsız olmamış	unannoyed adj.
36	General	gıcık olmamış	unannoyed adj.
37	General	tahrik olmamış	unaroused adj.
38	General	hiç banka hesabı olmamış	unbanked adj.
39	General	tıraş olmamış	unbarbed adj.
40	General	devridaim olmamış	uncirculated adj.
41	General	deforme olmamış	uncrippled adj.
42	General	mahkum olmamış	undampned [obsolete] adj.
43	General	yeterince tatmin olmamış	underfulfilled adj.
44	General	yeterince memnun olmamış	underfulfilled adj.
45	General	motive olmamış	undriven adj.
46	General	mağlup olmamış	undiscomfited adj.
47	General	mutlu olmamış	unelated adj.
48	General	bir nesneye konsantre olmamış	unfocussed adj.
49	General	bir noktaya konsantre olmamış	unfocussed adj.
50	General	baba olmamış	ungotten [obsolete] adj.
51	General	yara olmamış	ungalled adj.
52	General	tahriş olmamış	ungalled adj.
53	General	baba olmamış	ungot [obsolete] adj.
54	General	mest olmamış	uninchanted [obsolete] adj.
55	General	telef olmamış	unperished adj.
56	General	helak olmamış	unperished adj.
57	General	perişan olmamış	unperished adj.
58	General	yok olmamış	unperished adj.
59	General	ıslah olmamış	unreformed adj.
60	General	tıraş olmamış	unrazored adj.
61	General	ıslah olmamış	unregeneracy adj.
62	General	(fiziksel olarak) rahatsız olmamış	unruffled adj.
63	General	rahatsız olmamış	unroused adj.
64	General	cinsel olarak tahrik olmamış	unsexy adj.
65	General	aşık olmamış	unsmitten adj.
66	General	tatmin olmamış	unstanched adj.
67	General	rahatsız olmamış	unsmitten adj.
68	General	hoşnut olmamış	unstanched adj.
69	General	memnun olmamış	unstanched adj.
70	General	rahatsız olmamış	unstirred adj.
71	General	abone olmamış	unsubscribed adj.
72	General	tatmin olmamış	unsupplied adj.
73	General	memnun olmamış	unsupplied adj.
74	General	hoşnut olmamış	unsupplied adj.
75	General	stres olmamış	unstressed adj.
76	General	kat kat olmamış	unstratified adj.
77	General	karman çorman olmamış	untangled adj.
78	General	heba olmamış	unwasted adj.
79	General	mağlup olmamış	unwhipped adj.
80	General	tam ikna olmamış	half-convinced adj.
81	General	olmamış meyveye ait	omphacine adj.
82	General	olmamış meyveden sıkılan	omphacine adj.
83	General	olmamış meyve ile ilişkili	omphacine adj.
84	General	koordine olmamış	incoherent adj.
85	General	tatmin olmamış	insatiated adj.
86	General	tatmin olmamış	insatiate adj.
87	General	tatmin olmamış	unfulfilled adj.
88	General	tatmin olmamış	out of joint adj.
89	General	tatmin olmamış	out of joint adj.
90	General	ikna olmamış bir şekilde	unconvincedly adv.
Phrasals
91	Phrasals	olmamış saymak	put behind v.
Phrases
92	Phrases	hiçbir şey olmamış gibi	as if nothing happened expr.
93	Phrases	daha önce hiç olmamış gibi	as never before expr.
94	Phrases	çok etkisi olmamış	of little avail expr.
95	Phrases	çok etkisi olmamış	to little avail expr.
Proverb
96	Proverb	henüz olmamış bir şey için canını sıkma	don't cross that bridge till you come to it
Colloquial
97	Colloquial	posta ücretinden muaf olmamış (mektup, posta)	unfranked adj.
98	Colloquial	tepetaklak olmamış	untumbled adj.
99	Colloquial	-den tatmin olmamış	dissatisfied with adj.
100	Colloquial	hiç olmamış gibi	like it never happened expr.
101	Colloquial	bir süre aktif olmamış	down for the count expr.
102	Colloquial	(biri) için zor değil/olmamış	not a bother on (someone) [ireland] expr.
103	Colloquial	(biri) için sıkıntı/sorun değil/olmamış	not a bother on (someone) [ireland] expr.
Idioms
104	Idioms	olmamış gibi davranılan olay	(the) elephant in the corner n.
105	Idioms	olmamış gibi davranılan olay	the elephant in the corner n.
106	Idioms	(hiçbir şey olmamış gibi) işine devam etmek	go about one's business v.
107	Idioms	nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak	lay something to rest v.
108	Idioms	nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak	put something to rest v.
109	Idioms	tatsız bir olayı unutmak ve sanki hiç olmamış gibi davranmak	put something to rest v.
110	Idioms	tatsız bir olayı unutmak ve sanki hiç olmamış gibi davranmak	lay something to rest v.
111	Idioms	(bir şeye) hiçbir şekilde dahil olmamış olmak	have no part in (something) v.
112	Idioms	(bir şeye) hiçbir şekilde dahil olmamış olmak	have no part of (something) v.
113	Idioms	henüz olmamış bir şeye üzülmek	cry before one is hurt v.
114	Idioms	henüz olmamış bir şeyle ilgili sızlanmak	cry before one is hurt v.
115	Idioms	sarhoş olmamış	(as) sober as a judge adj.
116	Idioms	hangi gün vardır ki akşam olmamış	the longest day must have an end expr.
117	Idioms	olmamış bir şey için endişelenmeyelim	let's cross that bridge when we come to it expr.
118	Idioms	henüz olmamış bir şey için stres olma/sıkıntıya girme	don't meet trouble halfway expr.
119	Idioms	henüz olmamış bir şey için endişelenme/telaş yapma	don't meet trouble halfway expr.
Speaking
120	Speaking	sanırım birbirlerini görme şansları bile olmamış	they probably didn't even see each other expr.
Trade/Economic
121	Trade/Economic	tasfiye olmamış borçlar	unliquidated encumbrance n.
122	Trade/Economic	kote olmamış hisse senedi	unlisted stock n.
123	Trade/Economic	borsada kote olmamış senetler	unlisted securities n.
124	Trade/Economic	borsada kote olmamış hisse senedi	over the counter stock n.
125	Trade/Economic	borsada kote olmamış hisse senedi	unlisted stock n.
126	Trade/Economic	tasfiye olmamış borç	unliquidated encumbrance n.
127	Trade/Economic	realize olmamış kar	anticipated profit n.
128	Trade/Economic	realize olmamış kar	anticipatory profit n.
129	Trade/Economic	borsada kote olmamış	unlisted adj.
130	Trade/Economic	konvertibl olmamış	unconverted adj.
131	Trade/Economic	tasfiye olmamış	unliquidated adj.
132	Trade/Economic	likide olmamış	unliquidated adj.
Law
133	Law	reşit olmamış kişi	minor n.
Politics
134	Politics	başkanlık seçimlerini kazanmış olan ama henüz başkan olmamış aday	president-elect n.
135	Politics	başkanlık seçimlerini kazanmış olup henüz başkan olmamış aday	president elect n.
136	Politics	(siyasi veya sosyal olarak) organize olmamış	unpolicied [obsolete] adj.
Technical
137	Technical	polarize olmamış	non-polarized adj.
Psychology
138	Psychology	olmamış kılma	undoing n.
Pathology
139	Pathology	rüptüre olmamış serebral anevrizma	nonruptured cerebral aneurysm n.
Chemistry
140	Chemistry	kül olmamış	uncalcined adj.
Social Sciences
141	Social Sciences	entegre olmamış (kimse veya topluluk)	unintegrated adj.
History
142	History	yunan-roma kültürüne entegre olmamış kimse	barbarian n.
Religious
143	Religious	ıslah olmamış	unsaved adj.
Environment
144	Environment	yok olmamış	unextinct adj.
Archaic
145	Archaic	alabora olmamış	unkeeled adj.
146	Archaic	lord olmamış	unlorded adj.
147	Archaic	yok olmamış	inextinct adj.
Slang
148	Slang	milli olmamış erkek	cherry boy n.
149	Slang	milli olmamış erkek	cherry-boy n.
British Slang
150	British Slang	sünnet olmamış cinsel organın derisi içerisinde biriken beyaz salgı	cheese n.
151	British Slang	sünnet olmamış cinsel organın derisi içerisinde biriken beyaz salgı	smegma n.
Modern Slang
152	Modern Slang	covid olmamış kimse	covid virgin n.
153	Modern Slang	inkar ederek yokmuş/öyle bir şey olmamış gibi davranma	adaptive denial n.
154	Modern Slang	bir şey olmamış gibi davranmak	act natural v.
155	Modern Slang	bir şey olmamış gibi davran	act natural exclam.