Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
History
on live
Meanings of
"on live"
in Turkish English Dictionary : 2 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
on live
adv.
yaşarken
2
General
on live
adv.
hayatta
Meanings of
"on live"
with other terms in English Turkish Dictionary : 118 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
live on
v.
ile geçinmek
2
General
live on borrowed money
v.
borç yemek
3
General
live on
v.
geçimini sürdürmek
4
General
live on
v.
geçinmek
5
General
live on
v.
yaşamını idame ettirmek
6
General
live on someone else
v.
haraç yemek
7
General
live on
v.
ile beslenmek
8
General
live on the razor's edge
v.
iki ateş arasında kalmak
9
General
live on the razor's edge
v.
ölümle kalım arasında olmak
10
General
live on one's nerves
v.
diken üstünde olmak
11
General
live on the edge
v.
hayatı uçlarda yaşamak
12
General
live on the edge
v.
uçlarda yaşamak
13
General
live on a very small amount of money
v.
çok az bir parayla geçinmek
14
General
live on the margins of society
v.
toplumun sınırlarında/kıyısında yaşamak
15
General
live on the border of
v.
'nın sınırında yaşamak
16
General
live on one's capital
v.
kazanmadan tüketmek
17
General
live on one's capital
v.
üretmeden tüketmek
18
General
live on one's capital
v.
sermayeden yemek
Phrasals
19
Phrasals
live on
v.
(öldükten/bittikten sonra) hatıralarda yaşamak
20
Phrasals
live on
v.
(öldükten/bittikten sonra) hafızalarda yaşamak
21
Phrasals
live on
v.
(öldükten/bittikten sonra) anılarda yaşamak
22
Phrasals
live on
v.
(öldükten/bittikten sonra) belleklerde yaşamak
23
Phrasals
live on
v.
(öldükten/bittikten sonra) insanların zihninde yaşamak
24
Phrasals
live on
v.
hafızalarda kalmak
25
Phrasals
live on
v.
hafızalarda yaşamaya devam etmek
26
Phrasals
live on
v.
hatıralarda/anılarda yaşamaya devam etmek
Colloquial
27
Colloquial
live high on the hog
v.
lüks içinde yaşamak
28
Colloquial
live high on the hog
v.
para içinde yüzmek
29
Colloquial
live on one's own
v.
tek başına yaşamak
30
Colloquial
live on your hump
expr.
kendi yağınla kavrul
31
Colloquial
live on your hump
expr.
kendi kendine bak
32
Colloquial
live on your hump
expr.
kendi geçimini sağla
33
Colloquial
live on your hump
expr.
kendi ayakların üzerinde dur
Idioms
34
Idioms
live on the breadline
v.
açlık sınırında yaşamak
35
Idioms
live on the breadline
v.
aşırı yoksul olmak
36
Idioms
live on borrowed time
v.
az zamanı kalmış olmak
37
Idioms
live on an amount of money
v.
belli bir parayla hayatını idame ettirmek
38
Idioms
live on the fat of the land
v.
bolluk bereket içinde yaşamak
39
Idioms
live on borrowed time
v.
bir gözü toprağa bakmak
40
Idioms
live high on the hog
v.
bir eli yağda bir eli balda olmak
41
Idioms
live on an amount of money
v.
belirli miktar parayla yaşamak
42
Idioms
live on borrowed time
v.
bir ayağı mezarda olmak
43
Idioms
live on the fat of the land
v.
çok iyi durumda olmak
44
Idioms
live on borrowed time
v.
cabadan yaşamak
45
Idioms
live high on the hog
v.
çok rahat bir yaşam sürmek
46
Idioms
live high on the hog
v.
çok zengin olmak
47
Idioms
live on one's nerves
v.
heyecanlı bir karaktere sahip olmak
48
Idioms
live on the fat of the land
v.
her şeyin en iyisi ile geçinmek
49
Idioms
live high on the hog
v.
har vurup harman savurmak
50
Idioms
live on a borrowed time
v.
günleri sayılı olmak
51
Idioms
live on borrowed time
v.
ölmekte olmak
52
Idioms
live on the fat of the land
v.
rahat bir yaşam sürmek
53
Idioms
live high on the hog
v.
para içinde yüzmek
54
Idioms
live on borrowed time
v.
sayılı günleri kalmak
55
Idioms
live high on the hog
v.
şatafatlı bir hayat sürmek
56
Idioms
live on the fat of the land
v.
tuzu kuru olmak
57
Idioms
live on the edge
v.
tehlikeli yaşamak
58
Idioms
live on one's wits
v.
zekası sayesinde yaşamını sürdürmek
59
Idioms
live on one's own
v.
(genelde ekonomik özgürlüğünü kazanıp) kendi başına yaşamak
60
Idioms
live on the fat of the land
v.
yediği önünde yemediği arkasında olmak
61
Idioms
live on (one's) (own) hump
v.
(kendi kendine) yetmek
62
Idioms
live on (one's) (own) hump
v.
(kendi) yağıyla kavrulmak
63
Idioms
live on (one's) (own) hump
v.
(kendi) ayakları üzerinde durmak
64
Idioms
live on (one's) (own) hump
v.
(kendi) geçimini sağlamak
65
Idioms
live on (one's) (own) hump
v.
(kendini) geçindirmek
66
Idioms
live on (one's) (own) hump
v.
(kendi) imkanlarıyla yaşamak
67
Idioms
live on (one's) (own) hump
v.
(kendi kendine) bakmak
68
Idioms
live on a shoestring
v.
kısıtlı bütçeyle yaşamak
69
Idioms
live on a shoestring
v.
az parayla yaşamak
70
Idioms
live on a shoestring
v.
çok düşük bir bütçeyle yaşamak
71
Idioms
live on a shoestring
v.
kıt kanaat geçinmek
72
Idioms
live on a shoestring
v.
kıtı kıtına geçinmek
73
Idioms
live on a shoestring
v.
zar zor geçinmek
74
Idioms
live on a shoestring
v.
ucu ucuna geçinmek
75
Idioms
live on a shoestring
v.
kısıtlı parayla geçinmek
76
Idioms
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
tutumlu bir şekilde yaşamak
77
Idioms
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
minimumda yaşamak
78
Idioms
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
sade yaşamak
79
Idioms
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
ekonomik yaşamak
80
Idioms
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
ucu ucuna idare etmek
81
Idioms
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
kıt/kısıtlı kaynaklarla idare etmek
82
Idioms
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
idareli yaşamak
83
Idioms
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
hesaplı yaşamak
84
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
çok tutumlu yaşamak
85
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
çok idareli yaşamak
86
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
sinekten yağ çıkarmak
87
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
kıt kanaat yaşamak
88
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
minimumda yaşamak
89
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
yokluk içinde idare etmek
90
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
sade yaşamak
91
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
ucu ucuna idare etmek
92
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
idareli yaşamak
93
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
hesaplı yaşamak
94
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
ekonomik yaşamak
95
Idioms
live on borrowed time
v.
sayılı günleri kalmak
96
Idioms
live on borrowed time
v.
son demlerini yaşamak
97
Idioms
live on borrowed time
v.
uzatmaları oynamak
98
Idioms
live on borrowed time
v.
doktorların umduğundan fazla yaşamak
99
Idioms
live on borrowed time
v.
son günlerini yaşamak
100
Idioms
live on borrowed time
v.
bir gözü toprağa bakmak
101
Idioms
live (life) on the edge
v.
(hayatı) uçlarda yaşamak
102
Idioms
live (life) on the edge
v.
tehlikeli bir yaşam sürmek
103
Idioms
live (life) on the edge
v.
(hayatı) risk alarak yaşamak
104
Idioms
live on your wits
v.
geçinmek için uyanık ve kurnaz olmak
105
Idioms
live on your wits
v.
zekası sayesinde yaşamını sürdürmek
106
Idioms
live on own
v.
tek başına yaşamak
107
Idioms
live on own
v.
(genelde ekonomik özgürlüğünü kazanıp) kendi başına yaşamak
108
Idioms
live on your nerves [uk]
v.
diken üstünde olmak
109
Idioms
live on your nerves [uk]
v.
heyecanlı bir karaktere sahip olmak
Speaking
110
Speaking
which/what floor do you live on?
expr.
eviniz kaçıncı katta?
111
Speaking
which/what floor do you live on?
expr.
evin kaçıncı katta?
112
Speaking
which/what floor do you live on?
expr.
kaçıncı katta oturuyorsunuz?
113
Speaking
which/what floor do you live on?
expr.
kaçıncı katta yaşıyorsunuz?
114
Speaking
which/what floor do you live on?
expr.
kaçıncı katta oturuyorsun?
115
Speaking
which/what floor do you live on?
expr.
kaçıncı katta yaşıyorsun?
Aeronautic
116
Aeronautic
live on something
v.
ile geçinmek
117
Aeronautic
live on something
v.
ile beslenmek
118
Aeronautic
live on something
v.
ile yaşamak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of on live
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy