on shoulders - Turkish English Dictionary
History

on shoulders

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "on shoulders" in Turkish English Dictionary : 3 result(s)

English Turkish
Idioms
on shoulders expr. sırtında/omuzlarında (sorumluluk/görev)
on shoulders expr. sırtında (yükümlülük)
on shoulders expr. üstüne düşen (görev/sorumluluk)

Meanings of "on shoulders" with other terms in English Turkish Dictionary : 99 result(s)

English Turkish
General
have a good head on one's shoulders v. çok zeki olmak
have a good head on one's shoulders v. aklı başında biri olmak
have a good head on one's shoulders v. sağduyu sahibi olmak
Phrasals
fall (squarely) on (someone's) shoulders v. (birinin) omuzlarına/sırtına yüklenmek
fall (squarely) on (someone's) shoulders v. (birinin) omuzlarına/sırtına yük binmek
fall (squarely) on (someone's) shoulders v. (birinin) üstüne yüklenmek/kalmak
fall (squarely) on (someone's) shoulders v. (birine) yük olmak
fall (squarely) on (someone's) shoulders v. (birinin) omuzlarında/sırtında yük olmak
Phrases
on (one's) shoulders expr. (birinin) sırtında/omuzlarında (sorumluluk/görev)
on (one's) shoulders expr. (birine) düşen (görev/sorumluluk)
on (one's) shoulders expr. (birinin) sırtında (yükümlülük)
on (one's) shoulders expr. (birinin) üstüne düşen (görev/sorumluluk)
on someone's shoulders expr. birinin sırtında/omuzlarında (sorumluluk/görev)
on someone's shoulders expr. birine düşen (görev/sorumluluk)
on someone's shoulders expr. birinin sırtında (yükümlülük)
on someone's shoulders expr. birinin üstüne düşen (görev/sorumluluk)
Proverb
you can't put a wise head on young shoulders genç birinden yaşlı birinin deneyimini bekleyemezsin
you can't put a wise head on young shoulders genç birinden yaşlı birinin görmüş geçirmiş tavrını bekleyemezsin
you can't put a wise head on young shoulders genç birinden yaşlı birinin yapacağı sağduyulu muhakemeyi bekleyemezsin
you can't put an old head on young shoulders genç birinden yaşlı birinin deneyimini bekleyemezsin
you can't put an old head on young shoulders genç birinden yaşlı birinin görmüş geçirmiş tavrını bekleyemezsin
you can't put an old head on young shoulders genç birinden yaşlı birinin yapacağı sağduyulu muhakemeyi bekleyemezsin
Idioms
a dwarf standing on the shoulders of giants n. kendinden önceki ileri gelenlerden güç alma
a dwarf standing on the shoulders of giants n. kendinden önceki önemli düşünürlerin bilgilerine dayanarak/buluşlarının üzerinde yükselen kimse
an old head on young shoulders n. olgun genç
an old head on young shoulders n. genç yaşına rağmen olgun kimse
an old head on young shoulders n. yetişkin gibi davranan/konuşan genç
an old head on young shoulders n. büyümüş de küçülmüş
an old head on young shoulders n. olgun genç
an old head on young shoulders n. genç yaşına rağmen olgun kimse
an old head on young shoulders n. yetişkin gibi davranan/konuşan genç
an old head on young shoulders n. büyümüş de küçülmüş
have a head on one's shoulders v. akıllı olmak
have a good head on one's shoulders v. akıllı olmak
have a head on one's shoulders v. becerikli olmak
have a good head on one's shoulders v. becerikli olmak
have an old head on young shoulders v. çok deneyimli olmak
have an old head on young shoulders v. çok görüp geçirmek
carry the weight of the world on one's shoulders v. dünyanın yükünü omuzlarında taşımak
have a wise head on young shoulders v. çok deneyimli olmak
have the weight of the world on one's shoulders v. dünyanın yükü omuzlarında olmak
have a wise head on young shoulders v. çok görüp geçirmek
have the weight of the world on one's shoulders v. dünyanın yükünü omuzlarında taşımak
have the cares of the world on one's shoulders v. dünyanın yükünü omuzlarında taşımak
have the cares of the world on one's shoulders v. dünyanın yükü omuzlarında olmak
have an old head on young shoulders v. görmüş geçirmiş olmak
have a wise head on young shoulders v. genç yaşına rağmen yılların birikimine sahip olmak
have a wise head on young shoulders v. görmüş geçirmiş olmak
have an old head on young shoulders v. genç yaşına rağmen yılların birikimine sahip olmak
have a good head on one's shoulders v. kafası çalışmak
have a head on one's shoulders v. kafası çalışmak
have a good head on one's shoulders v. kültürlü olmak
have something on someone's shoulders v. sorumluluğu/suçu başkasına yüklemek
have an old head on young shoulders v. sağduyulu olmak
carry something on someone's shoulders v. sorumluluğu/suçu başkasının omzuna yüklemek
have something on someone's shoulders v. sorumluluğu/suçu başkasının omzuna yüklemek
put something on someone's shoulders v. sorumluluğu/suçu başkasının omzuna yüklemek
put something on someone's shoulders v. sorumluluğu/suçu başkasına yüklemek
have a good head on one's shoulders v. sağduyu sahibi olmak
carry something on someone's shoulders v. sorumluluğu/suçu başkasına yüklemek
have an old head on young shoulders v. yılların birikimine sahip olmak
have a good head on one's shoulders v. yetenekli olmak
have a wise head on young shoulders v. yılların birikimine sahip olmak
have a head on one's shoulders v. yetenekli olmak
stand on the shoulders of giants v. eskilerden feyz almak
stand on the shoulders of giants v. öncekilerin yaptığı keşiflerden yararlanmak
stand on the shoulders of giants v. önce yapılan keşifler sayesinde ilerlemek
stand on the shoulders of giants v. daha önce kaydedilmiş ilerlemelerin üstüne katarak gelişmek
stand on the shoulders of giants v. önceki bilgilerden/deneyimlerden yararlanarak ilerlemek
rest (squarely) on (someone's) shoulders v. (doğrudan birinin) sorumluluğu olmak
rest (squarely) on (someone's) shoulders v. (tamamen birinin) omuzlarında olmak
rest (squarely) on (someone's) shoulders v. (birinin tek) sorumluluğu olmak
carry the weight of the world on shoulders v. dünyanın yükünü omuzlarında taşımak
carry the weight of the world on your shoulders v. dünyanın yükünü omuzlarında taşımak
have a good head on shoulders v. aklı başında olmak
have a good head on shoulders v. çok zeki olmak
have a good head on shoulders v. sağduyu sahibi olmak
have a good head on shoulders v. akıllı olmak
have a good head on shoulders v. becerikli olmak
have a good head on shoulders v. kafası çalışmak
have a good head on shoulders v. kültürlü olmak
have a good head on shoulders v. yetenekli olmak
have a good head on your shoulders v. aklı başında biri olmak
have a good head on your shoulders v. çok zeki biri olmak
have a good head on your shoulders v. sağduyu sahibi biri olmak
have a good head on your shoulders v. akıllı biri olmak
have a good head on your shoulders v. becerikli biri olmak
have a good head on your shoulders v. kafası çalışmak
have a good head on your shoulders v. kültürlü biri olmak
have a good head on your shoulders v. yetenekli biri olmak
stand on (someone's) shoulders v. (birinin) başladığı işi devam ettirmek
stand on (someone's) shoulders v. (birinin) izinden/attığı temelden ilerlemek
stand on (someone's) shoulders v. (birinin) yaptıkları sayesinde ilerlemek
stand on (someone's) shoulders v. (birinin) önce yaptığı keşifler/çalışmalar sayesinde ilerlemek
a dwarf standing on the shoulders of giants expr. devlerin omzunda yükselen cüceler
on somebody's shoulders expr. omzundaki/üzerindeki (sorumluluk vb)
on the shoulders of somebody expr. omzundaki/üzerindeki (sorumluluk vb)
Speaking
he has a good head on his shoulders expr. aklı başında biri
he has a good head on his shoulders expr. onun kafası çalışıyor