Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | orman gibi | thick adj. |
General | orman gibi | sylvan adj. |
General | orman gibi | overgrown adj. |
General | orman gibi | woodsy adj. |
Biology | ||
Biology | orman gibi | silvatic adj. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | bitki veya hayvan çalışması yapmak için orman, mera, tarla gibi arazilerde oluşturulan dikdörtgen şeklindeki küçük alan | plot n. |
Colloquial | ||
Colloquial | orman gibi saç | shock of hair n. |
Law | ||
Law | ingiliz orman kanununa göre geyik, bizon gibi büyük avları öldürebilecek veya sakat bırakabilecek büyüklükteki köpek | great dog n. |
Forestry | ||
Forestry | orman yangını gibi sebeplerle ölmüş dik vaziyetteki kuru ağaç | rampike n. |
Ornithology | ||
Ornithology | (orman tavuğu, keklik, bıldırcın gibi) tetrao cinsine mensup kuş | tetraonid n. |
Ornithology | (orman tavuğu, keklik, bıldırcın gibi) tetrao cinsine mensup kuş ile ilgili | tetraonid adj. |
Ornithology | orman kuşu gibi | trogonoid adj. |