History

out from

Meanings of "out from" in Turkish English Dictionary : 4 result(s)

	Category	English	Turkish
Colloquial
1	Colloquial	out from expr.	-in uzağına
2	Colloquial	out from expr.	'-in dışına
3	Colloquial	out from expr.	'-in dışında
4	Colloquial	out from expr.	'-in uzağında

Meanings of "out from" with other terms in English Turkish Dictionary : 236 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	blow out liquid from one's mouth v.	püskürmek
2	General	check out from v.	çıkış kaydını yaptırmak
3	General	check out from v.	kitabın çıkış kaydını yapmak
4	General	get out of breath from laughing v.	gülmekten katılmak
5	General	cut the ground out from under one's feet v.	birinin dayanak noktalarını çürütmek
6	General	sift out (from) v.	bir grubu ayırmak (başka bir gruptan)
7	General	come out from a hideout v.	gizlendiği yerden çıkmak
8	General	be prevented from setting out on a journey v.	yoldan kalmak
9	General	be prevented from setting out on a journey v.	yolundan kalmak
10	General	go out from the country v.	ülkeden çıkış yapmak
11	General	go out from the country v.	ülkeden çıkmak
12	General	come out scot-free from an overturned car v.	takla atan araçtan burnu bile kanamadan kurtulmak
13	General	come out uninjured from an overturned car v.	takla atan araçtan burnu bile kanamadan kurtulmak
14	General	come out unharmed from an overturned car v.	takla atan araçtan burnu bile kanamadan kurtulmak
15	General	come out unharmed from an overturned car v.	takla atan araçtan burnu bile kanamadan çıkmak
16	General	come out scot-free from an overturned car v.	takla atan araçtan burnu bile kanamadan çıkmak
17	General	come out uninjured from an overturned car v.	takla atan araçtan burnu bile kanamadan çıkmak
18	General	be worn out from working v.	çalışmaktan yorgun düşmek
19	General	gush out from something v.	(kan) (yaradan vb) fışkırmak
20	General	remove from/out of the body v.	vücuttan atmak
21	General	cut out someone from a photograph v.	birini bir fotoğraftan çıkartmak
22	General	trim out someone from a photograph v.	birini bir fotoğraftan çıkartmak
23	General	from out prep.	-den hariç
Phrasals
24	Phrasals	peek out from underneath v.	altından gizlice bakmak
25	Phrasals	peek out from behind v.	arkasından gizlice bakmak
26	Phrasals	hide out from someone v.	birinden gizlenmek
27	Phrasals	hide out from someone v.	birinden saklanmak
28	Phrasals	oozed out from v.	-den akmak/sızmak
29	Phrasals	peek out (from something) v.	(bir şeyin) arkasından/altından gözetlemek
30	Phrasals	peek out (from something) v.	(bir şeyin) altından/arkasından gizlice bakmak
31	Phrasals	peek out (from something) v.	(bir şeyin) altından/arkasından gizli gizli bakmak
32	Phrasals	peek out (from something) v.	(bir şeyin) altından/arkasından az bir kısmı görünmek
33	Phrasals	peek out (from something) v.	(bir şeyin) altından/arkasından küçük bir kısmı görünmek
34	Phrasals	peek out (from something) v.	(bir şeyin) altından/arkasından küçük bir kısmı belli olmak
35	Phrasals	peek out (from something) v.	(bir şeyin) altından/arkasından sızmak
36	Phrasals	peek out (from something) v.	az/küçük bir kısmı açıkta kalmak
37	Phrasals	peek out (from something) v.	az/ küçük bir kısmı dışarıda kalmak
38	Phrasals	stamp out (something) from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden bir şeyin) kökünü kurutmak
39	Phrasals	start out from (something) v.	yolculuğa (bir yerden) başlamak
40	Phrasals	start out from (something) v.	yolculuğa belli bir noktadan başlamak
41	Phrasals	start out from (something) v.	(bir yerden) yola çıkmak
42	Phrasals	start out from (something) v.	belli bir noktadan yola çıkmak
43	Phrasals	start out from (something) v.	seyahate (bir yerden) başlamak/çıkmak
44	Phrasals	start out from (something) v.	seyahate belli bir noktadan başlamak/çıkmak
45	Phrasals	start out from (something) v.	(bir şeyden) ortaya/yola çıkmak
46	Phrasals	start out from (something) v.	belli bir durumdan oluşmak/ortaya çıkmak
47	Phrasals	start out from (something) v.	belli bir durumdan yola çıkmak
48	Phrasals	start out from (something) v.	belli şartlarda ortaya çıkmak/başlamak
49	Phrasals	tail out (from something) v.	kuyruk gibi başını alıp gitmek
50	Phrasals	tail out (from something) v.	kuyruk gibi uzayıp gitmek
51	Phrasals	tail out (from something) v.	uzayıp gitmek
52	Phrasals	tail out (from something) v.	upuzun bir kuyruk oluşturmak
53	Phrasals	stamp out (something) from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden bir özelliğin, eğilimin) kökünü kazımak
54	Phrasals	stamp out (something) from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden bir özelliği, eğilimin) kökünü kazımak
55	Phrasals	stamp out (something) from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden bir özelliği, eğilimi) kökünden söküp atmak/kökünden halletmek
56	Phrasals	stamp out (something) from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden bir özelliği, eğilimi) yok etmek
57	Phrasals	stamp out (something) from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden bir özelliği, eğilimin) kökünü kazımak
58	Phrasals	back someone or something out (from something) v.	birini/bir şeyi (bir şeyden) geri geri çıkarmak
59	Phrasals	back someone or something out (from something) v.	birini/bir şeyi (bir şeyden) geri çıkarmak
60	Phrasals	back out from (something) v.	(bir şeyden) çekilmek
61	Phrasals	back out from (something) v.	(bir şeyden) geri çekilmek
62	Phrasals	back out from (something) v.	(bir şeyden) caymak
63	Phrasals	back out from (something) v.	(bir şeyden) vazgeçmek
64	Phrasals	back out from (something) v.	(bir şeyden) geri geri çıkmak
65	Phrasals	back out from (something) v.	(bir şeyden) geri çıkmak
66	Phrasals	back out from (something) v.	(bir şeyden) geri geri çıkarmak
67	Phrasals	back out from (something) v.	(bir şeyden) geri çıkarmak
68	Phrasals	check out (from something) v.	(bir şeyden) çıkış yapmak
69	Phrasals	check out (from something) v.	(bir şeyden) ilişiğini kesip çıkmak
70	Phrasals	check out (from something) v.	gerekli adımları yerine getirip (bir şeyden) çıkış yapmak
71	Phrasals	check out from (something) v.	(bir yerden) çıkış yapmak
72	Phrasals	check out from (something) v.	otel odasından ayrılmak
73	Phrasals	check out from (something) v.	otel odasından çıkış yapmak
74	Phrasals	check out from (something) v.	(bir yerden) ilişiğini kesip çıkmak
75	Phrasals	check out from (something) v.	gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) çıkış yapmak
76	Phrasals	check out from (something) v.	(bir yerden) çıkmak
77	Phrasals	check out from (something) v.	gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) bir şeyi almak/çıkarmak
78	Phrasals	check out from (something) v.	kaydını yaptırıp (kütüphaneden kitap, dergi) ödünç almak
79	Phrasals	check out from (something) v.	(bir sistemden) kaydını/çıkışını yaptırıp (bir şey) ödünç almak
80	Phrasals	fan out (from some place) v.	(bir yerden) yayılmak
81	Phrasals	fan out (from some place) v.	(bir yerden) çıkmak
82	Phrasals	fan out (from some place) v.	(bir yerden) ayrılmak/dağılmak
83	Phrasals	ferret something out (from something) v.	bir şeyi (bir şeyden) çıkarmak
84	Phrasals	ferret something out (from something) v.	bir şeyi (bir şeyden) almak
85	Phrasals	get out from under (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) kendini kurtarmak
86	Phrasals	get out from under (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) sıyrılmak
87	Phrasals	get out from under (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) paçayı kurtarmak
88	Phrasals	get out from under (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) kurtulmak
89	Phrasals	gush (out) from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) fışkırmak
90	Phrasals	gush (out) from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) taşmak
91	Phrasals	gush (out) from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) bir anda çıkıvermek
92	Phrasals	gush (out) from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) dökülüvermek
93	Phrasals	hide out (from someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) saklanmak/gizlenmek
94	Phrasals	spurt out from (something) v.	(bir şeyden) fışkırmak
95	Phrasals	spurt out from (something) v.	(bir şeyden) püskürmek
96	Phrasals	spurt out from (something) v.	(bir şeyden) fışkırtmak
97	Phrasals	spurt out from (something) v.	(bir şeyden) püskürtmek
98	Phrasals	clean out (of/from) v.	(bir şeyi) uzaklaştırmak
99	Phrasals	clean out (of/from) v.	(bir şeyi) ortadan kaldırmak
Phrases
100	Phrases	from the inside out expr.	İçten başlayıp dışa doğru
101	Phrases	from the inside out expr.	içten dışa doğru
102	Phrases	out from the crowd expr.	kalabalığın arasından
103	Phrases	from the inside out expr.	i̇çten başlayıp dışa doğru
104	Phrases	out from something expr.	bir şeyin uzağında
105	Phrases	out from something expr.	bir şeyin dışında
106	Phrases	out from something expr.	bir şeyin uzağına/dışına
Colloquial
107	Colloquial	from here on out expr.	bu aşamadan itibaren
108	Colloquial	from here on out expr.	bu/şu andan itibaren
109	Colloquial	from here on out expr.	şu andan itibaren
110	Colloquial	out from under (something) expr.	(bir şeyin) altından kalkmış
111	Colloquial	out from under (something) expr.	bir zorluktan kurtulmuş
112	Colloquial	out from under (something) expr.	bir stresten/endişeden kurtulmuş
Idioms
113	Idioms	pull the carpet (out) from under (one's) feet v.	desteğini çekmek
114	Idioms	pull the carpet (out) from under (one's) feet v.	elini çekmek
115	Idioms	pull the carpet (out) from under (one's) feet v.	desteğini kesmek
116	Idioms	pull the carpet (out) from under (one's) feet v.	zor duruma düşürmek
117	Idioms	pull the carpet out from under somebody’s feet v.	desteğini çekmek
118	Idioms	pull the carpet out from under somebody’s feet v.	elini çekmek
119	Idioms	pull the carpet out from under somebody’s feet v.	desteğini kesmek
120	Idioms	pull the carpet out from under somebody’s feet v.	zor duruma düşürmek
121	Idioms	pull the rug out from under somebody’s feet v.	desteğini çekmek
122	Idioms	pull the rug out from under somebody’s feet v.	elini çekmek
123	Idioms	pull the rug out from under somebody’s feet v.	desteğini kesmek
124	Idioms	pull the rug out from under somebody’s feet v.	zor duruma düşürmek
125	Idioms	get out from under something v.	altından kalkmak
126	Idioms	knock the legs out from under someone/something v.	altını oymak
127	Idioms	knock the legs out from under someone/something v.	argümanı çürütmek
128	Idioms	cut the ground out from under v.	ayağını kaydırmak
129	Idioms	keep out from under someone's feet v.	ayağının altından çekilmek
130	Idioms	keep out from under someone's feet v.	ayak altından çekilmek
131	Idioms	pull the rug out from under someone v.	birinin ayağını kaydırmak
132	Idioms	knock the props out from under someone v.	birisinin kendine olan güvenini zedelemek
133	Idioms	pull the rug out from under someone v.	desteğini çekmek
134	Idioms	cut the ground out from under v.	etkisiz duruma getirmek
135	Idioms	cut the ground out from under v.	eylemini engellemek
136	Idioms	sort out the sheep from the goats v.	iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırmak
137	Idioms	sort out the men from the boys v.	iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırmak
138	Idioms	cut the ground out from under v.	önce davranarak birinin işini bozmak
139	Idioms	cut the ground out from under v.	planlarını bozmak
140	Idioms	sort out the men from the boys v.	sapla samanı ayırmak
141	Idioms	stand out from the crowd v.	sürüden farklı olmak
142	Idioms	cut the ground out from under v.	tekerine çomak sokmak
143	Idioms	keep out from under someone's feet v.	yolundan çekilmek
144	Idioms	pull the carpet (out) from under (one's) feet v.	yardımını kesmek
145	Idioms	pull the carpet (out) from under (one's) feet v.	yolda bırakmak
146	Idioms	pull the carpet (out) from under (one's) feet v.	yarı yolda bırakmak
147	Idioms	pull the carpet (out) from under (one's) feet v.	zor durumda bırakmak
148	Idioms	pull the carpet/rug out from under somebody’s feet v.	yardımını kesmek
149	Idioms	pull the carpet/rug out from under somebody’s feet v.	yolda bırakmak
150	Idioms	pull the carpet/rug out from under somebody’s feet v.	yarı yolda bırakmak
151	Idioms	pull the carpet/rug out from under somebody’s feet v.	desteğini kesmek
152	Idioms	pull the carpet/rug out from under somebody’s feet v.	desteğini çekmek
153	Idioms	pull the carpet/rug out from under somebody’s feet v.	elini çekmek
154	Idioms	pull the carpet/rug out from under somebody’s feet v.	zor duruma düşürmek
155	Idioms	pull the carpet/rug out from under somebody’s feet v.	zor durumda bırakmak
156	Idioms	stay out from under (one's) feet v.	ayağının altından çekilmek
157	Idioms	stay out from under (one's) feet v.	ayak altından çekilmek
158	Idioms	stay out from under (one's) feet v.	yolundan çekilmek
159	Idioms	stay out from under (one's) feet v.	ayağına dolanmamak
160	Idioms	stay out from under (one's) feet v.	ayak bağı olmamak
161	Idioms	be out from under (something) v.	(bir şeyin) altından kalkmak
162	Idioms	be out from under (something) v.	bir zorluktan kurtulmak
163	Idioms	be out from under (something) v.	bir stresten/endişeden kurtulmak
164	Idioms	be out from under v.	altından kalkmak
165	Idioms	be out from under v.	baş etmek
166	Idioms	be out from under v.	sıkıntının/borcun altından kalkmak
167	Idioms	be out from under v.	sıkıntıyla/borçla baş etmek
168	Idioms	cut the ground out from under someone v.	birinin savunduğu noktaları çürütmek
169	Idioms	cut the ground out from under someone v.	birinin dayanak noktalarını çürütmek
170	Idioms	cut the ground out from under someone v.	önce davranarak birinin işini bozmak
171	Idioms	cut the ground out from under someone v.	birinin planlarını bozmak
172	Idioms	cut the ground out from under someone v.	birinin tekerine çomak sokmak
173	Idioms	cut the ground out from under someone v.	birinin işine taş koymak
174	Idioms	cut the ground out from under (one) v.	(birinin) ayağını kaydırmak
175	Idioms	cut the ground out from under (one) v.	önce davranarak (birinin) işini bozmak
176	Idioms	cut the ground out from under (one) v.	(birinin) planlarını bozmak
177	Idioms	cut the ground out from under (one) v.	(birinin) tekerine çomak sokmak
178	Idioms	cut the ground out from under (one) v.	(birinin) işine taş koymak
179	Idioms	get a kick from/out of something v.	bir şeyden keyif almak
180	Idioms	get a kick from/out of something v.	bir şeyden zevk/haz almak
181	Idioms	get a kick from/out of something v.	bir şeyden hoşlanmak
182	Idioms	get a kick from/out of something v.	bir şey hoşuna gitmek
183	Idioms	keep out from under (one's) feet v.	(birinin) ayağının altından çekilmek
184	Idioms	keep out from under (one's) feet v.	(birinin) ayağına dolanmamak
185	Idioms	keep out from under feet v.	ayağının altından çekilmek
186	Idioms	keep out from under feet v.	ayağına dolanmamak
187	Idioms	knock the props (out) from under (something) v.	(bir şeyi) temelinden sarsmak
188	Idioms	knock the props (out) from under (something) v.	(bir şeyin) temelini sarsmak
189	Idioms	knock the props (out) from under (something) v.	(bir şeyi) alt üst etmek
190	Idioms	knock the props (out) from under (something) v.	(bir şeyi) mahvetmek
191	Idioms	knock the props (out) from under (something) v.	(bir şeyi) baltalamak
192	Idioms	knock the props (out) from under (someone) v.	(birinin) özgüvenini sarsmak
193	Idioms	knock the props (out) from under (someone) v.	(birinin) özgüvenini yerle bir etmek
194	Idioms	knock the props (out) from under (someone) v.	(birinin) onurunu kırmak
195	Idioms	knock the props out from under v.	temelinden sarsmak
196	Idioms	knock the props out from under v.	temelini sarsmak
197	Idioms	knock the props out from under v.	alt üst etmek
198	Idioms	knock the props out from under v.	mahvetmek
199	Idioms	knock the props out from under v.	baltalamak
200	Idioms	knock the props out from under v.	özgüvenini sarsmak
201	Idioms	knock the props out from under v.	özgüvenini yerle bir etmek
202	Idioms	knock the props out from under v.	onurunu kırmak
203	Idioms	sort out the sheep from the goats v.	keçileri koyunlardan ayırmak
204	Idioms	sort out the sheep from the goats v.	maharetli insanları beceriksizlerden ayırmak
205	Idioms	pull the rug (out) from under (someone's) feet v.	(birinden) elini çekmek
206	Idioms	pull the rug (out) from under (someone's) feet v.	(birinden) desteğini çekmek
207	Idioms	pull the rug (out) from under (someone's) feet v.	(birini) dımdızlak ortada bırakmak
208	Idioms	pull the rug (out) from under (someone's) feet v.	(birine) yardımını kesmek
209	Idioms	pull the rug (out) from under (someone's) feet v.	(birini) yarı yolda bırakmak
210	Idioms	pull the rug out (from (under) one) v.	(birinden) elini çekmek
211	Idioms	pull the rug out (from (under) one) v.	(birinden) desteğini çekmek
212	Idioms	pull the rug out (from (under) one) v.	(birini) dımdızlak ortada bırakmak
213	Idioms	pull the rug out (from (under) one) v.	(birine) yardımını kesmek
214	Idioms	pull the rug out (from (under) one) v.	(birini) yarı yolda bırakmak
215	Idioms	pull the rug out from under v.	elini çekmek
216	Idioms	pull the rug out from under v.	desteğini çekmek
217	Idioms	pull the rug out from under v.	dımdızlak ortada bırakmak
218	Idioms	pull the rug out from under v.	yardımını kesmek
219	Idioms	pull the rug out from under v.	yarı yolda bırakmak
220	Idioms	take the bread out from people's mouths v.	insanların ekmeğiyle oynamak
221	Idioms	take the bread out from people's mouths v.	insanların ekmeğini elinden almak
222	Idioms	take the bread out from people's mouths v.	insanların rızkıyla oynamak
223	Idioms	not a peep from/out of (someone) expr.	çıtı çıkmama
224	Idioms	not a peep from/out of (someone) expr.	çıt çıkarmama
225	Idioms	not a peep from/out of (someone) expr.	hiç ses çıkarmama
226	Idioms	not a peep from/out of (someone) expr.	sesi çıkmama
227	Idioms	not a peep from/out of (someone) expr.	tek kelime etmeme
228	Idioms	out from under expr.	altından kalkmış
229	Idioms	out from under expr.	baş etmiş
230	Idioms	out from under expr.	sıkıntının/borcun altından kalkmış
231	Idioms	out from under expr.	sıkıntıyla/borçla baş etmiş
232	Idioms	out from under expr.	bir zorluktan kurtulmuş
Law
233	Law	staking out a plot of land from a map n.	aplikasyon
Psychology
234	Psychology	time out from reinforcement n.	pekiştirmeye ara verme
Hunting
235	Hunting	punch out from n.	omuzdan atış
236	Hunting	punch out from v.	silahı omuza koyup ateş etmek