out-of-time - Turkish English Dictionary
History

out-of-time



Meanings of "out-of-time" with other terms in English Turkish Dictionary : 76 result(s)

English Turkish
General
run out of time v. birinin vakti kalmamak
out of time adj. temposuz
out of time adj. tempoya aykırı
Idioms
run out of time v. zamanı tükenmek
run out of time v. zamanı bitmek
run out of time v. zamanı kalmamak
dance out of time v. ayak uyduramamak
dance out of time v. dansa ayak uyduramamak
get out of time (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) zamanlamayı tutturamamak
get out of time (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) senkronu tutturamamak
get out of time (with someone or something) v. ritme uyum sağlayamamak
get out of time (with someone or something) v. tempoya uyum sağlayamamak
get out of time (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uyum sağlayamamak
get out of time (with someone or something) v. tempoyu/ritmi tutturamamak
get out of time (with someone or something) v. temponun/ritmin dışına çıkmak
get out of time (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) senkronu kaybetmek
get out of time (with someone or something) v. ritme/tempoya ayak uyduramamak
get out of time v. ayak uyduramamak
get out of time v. (birine/bir şeye) ayak uyduramamak
get out of time v. uyum sağlayamamak
get out of time v. (birine/bir şeye) uyum sağlayamamak
get out of time v. uyumu/senkronu kaybetmek
get out of time v. senkronun dışına çıkmak
get out of time v. zamanlamayı tutturamamak
get out of time v. zamanlamanın dışına çıkmak
get out of time v. zamanlamaya ayak uyduramamak
march out of time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritmini yakalayamamak
march out of time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritmini tutturamamak
march out of time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) adımlarını kaçırmak
march out of time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) zamanlamasını kaçırmak
march out of time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) zamanlamasını tutturamamak
march out of time (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) senkronize olamamak
march out of time (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) senkronu kaçırmak
march out of time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritminin dışına çıkmak
march out of time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritmini kaçırmak
march out of time (with someone or something) v. (birine/bir şeye) ayak uyduramamak
march out of time (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uymamak
march out of time (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uymayı reddetmek
march out of time (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) uyumsuz olmak
march out of time (with someone or something) v. (birine/bir şeye) göre hareket etmemek
march out of time (with someone or something) v. (birine/bir şeye) göre hareket etmeyi reddetmek
march out of time (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) uyumlu olmamak
march out of time (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) uyumlu olmayı reddetmek
march out of time (with someone or something) v. (birine/bir şeye) aykırı hareket etmek
march out of time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) dışında hareket etmek
march out of time (with someone or something) v. (birinden/bir şeyden) farklı davranmak
march out of time (with someone or something) v. (birine/bir şeye) ayak uydurmayı reddetmek
march out of time v. ritmini yakalayamamak
march out of time v. ritmini tutturamamak
march out of time v. adımlarını kaçırmak
march out of time v. zamanlamasını kaçırmak
march out of time v. zamanlamasını tutturamamak
march out of time v. senkronize olamamak
march out of time v. senkronu kaçırmak
march out of time v. ritminin dışına çıkmak
march out of time v. ritmini kaçırmak
march out of time v. ayak uyduramamak
out of time (with someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) zamanlamayı tutturamayan
out of time (with someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) senkronu tutturamayan
out of time (with someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) ritmine uyum sağlayamayan
out of time (with someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) temposuna uyum sağlayamayan
out of time (with someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) ritmine/temposuna ayak uyduramayan
out of time (with someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) ritmini/temposunu kaçıran
out of time (with someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) ritmini/temposunu takip edemeyen
out of time (with someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) aynı tempoda/ritimde ilerleyemeyen
Speaking
we are running out of time expr. fazla zamanımız kalmadı
we're running out of time expr. vaktimiz azalıyor
we're running out of time expr. zamanımız tükeniyor
we are running out of time expr. zamanımız azalıyor
we are running out of time expr. zaman azalıyor
we're running out of time expr. vaktimiz tükeniyor
we are running out of time expr. zaman daralıyor
we're running out of time expr. zamanımız azalıyor
I'm running out of time expr. zamanım tükeniyor
we are running out of time expr. zamanımız daralıyor
Trade/Economic
out of time adj. vadesi geçmiş