English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | power play n. | güçlü ve etkili siyasi atılım |
General | power play n. | politikada güç savaşı |
General | power play n. | güç ile elde edilen diplomatik başarı |
General | power play n. | güce ve işbirliğine dayalı askeri taktik |
Sport | ||
Sport | power play n. | (buz hokeyinde) oyun esnasında karşı takımın oyuncusunun/oyuncularının penaltı nedeniyle geçici olarak oyun dışı kalması sonucu bir takımın fazla sayıda oyuncuya sahip olduğu geçici süre |
Sport | power play n. | avantajlı takımın hücum stratejisi |
Sport | power play n. | etkili hücum oyunu |
Football | ||
Football | power play n. | top sürene eşlik eden birkaç hücum oyuncusunun da yer aldığı güçlü atak |
English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | bring one's power into play v. | ağırlık koymak |
Colloquial | ||
Colloquial | a power play n. | güç gösterisi |