English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | prejudices n. | önyargılar | ||
This will also enable us to dismantle prejudices against Brussels' centralism and dirigisme. Bu aynı zamanda Brüksel'in merkeziyetçiliği ve dirigisme'ine karşı önyargıları ortadan kaldırmamızı sağlayacaktır. More Sentences |
English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | break down one's prejudices v. | önyargılarını yıkmak |
General | eradicate one's prejudices v. | önyargılarını yıkmak |
General | eliminate one's prejudices v. | önyargılarını yıkmak |
General | free from prejudices v. | ön yargılardan arınmak |
General | eliminate the prejudices v. | önyargıları ortadan kaldırmak |
General | break down the prejudices v. | önyargıları kırmak |
General | break down the prejudices v. | önyargıları yıkmak |