prism - Turkish English Dictionary
History

prism

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "prism" in Turkish English Dictionary : 10 result(s)

English Turkish
General
prism n. prizma
prism n. akan nehirdeki suyun hacmi
prism n. elektron demeti için kullanılan elektrik veya manyetik alan
prism n. prizma şeklinde dekoratif cam
prism n. içinden bakılarak görülen her şeyi yanlış aktaran ortam
prism n. ışığı kıran yüzeye sahip oluşum
prism n. ışığı kıran şey
Technical
prism n. prizma
Math
prism n. biçme
prism n. prizma

Meanings of "prism" with other terms in English Turkish Dictionary : 74 result(s)

English Turkish
General
prism spectroscope n. spektroskop
prism glass n. prizma camı
Technical
hexagonal prism n. altı köşeli prizma
prism of pressure n. basınç prizması
glass prism n. cam prizma
rectangular prism n. dikdörtgen biçme
rectangular prism n. dikdörtgen-sel prizma
direct-vision prism n. doğru gören prizma
regular prism n. düzgün prizma
rectangular prism n. dikdörtgenler prizması
bi-prism n. ikili prizma
beam splitting prism n. ışın demeti ayırma prizması
beam splitter prism n. ışık bölücü prizma
tetragonal prism n. kare prizma
magnetic prism n. mıknatıslı prizma
erecting prism n. optik cihazlarda ters yüz edilmiş görüntüleri düzeltmek için kullanılan dik açılı bir prizma
nicol prism n. nicol prizması
nicol prism n. nikol prizması
objective prism n. nesnel mercek prizması
prism spectrograph n. prizmalı spektrograf
prism square n. prizmalı gönye
prism slope n. prizma eğikliği
prism strength n. prizma mukavemeti
prism retainer n. prizma taşıyıcı
attachment prism n. prizma bağlantı
prism angle n. prizma açısı
prism spectrograph n. prizmalı izgeçizer
diverting prism n. saptırıcı prizma
rochon prism n. rochon prizması
erecting prism n. tersyüz edilmiş görüntüleri düzeltmek için kullanılan dik açılı bir prizma
erecting prism n. ters yüz edilmiş görüntüleri düzeltmek için kullanılan dik açılı bir prizma
single-prism magnetic spectrometer n. tek prizmalı mıknatıslı görüngeölçer
polarizing prism n. ucaylayıcı prizma
condenser prism n. yoğunlaştırıcı prizma
wollaston prism n. wollaston prizması
amici prism n. doğrudan görüşlü tayfölçerlerde kullanılan kompozit prizma
Construction
pavement prism n. kaldırım ışıklık blokcamı
Woodworking
laminated wood prism n. tabakalı ağaç prizma
Marine
tidal prism n. gel-git prizması
Optics
achromatic prism n. akromatik prizma
achromatic prism n. iki saydam prizma bulunduran prizma
refracting angle of prism n. prizmanın kırılma açısı
nicol prism n. ışığı polarize etmeye ya da polarize edilmiş ışığı incelemeye yarayan, kalsitten yapılmış dikdörtgen prizma
nicol's prism n. ışığı polarize etmeye ya da polarize edilmiş ışığı incelemeye yarayan, kalsitten yapılmış dikdörtgen prizma
prism bar n. prizma çubuğu
prism diopter n. prizma diyoptri
optical prism n. optik prizma
optical prism n. ışını saptırmak veya görüntüyü ters çevirmek için kullanılan, üçgen şeklinde bir optik alet
prism spectrum n. prizma spektrumu
Math
hexagonal prism n. altıgen prizma
rectangular prism n. dikdörtgenler prizması
right prism n. dik prizma
quadrangular prism n. dörtgen prizma
quadrangular prism n. dörtgenel biçme
oblique prism n. eğik biçme
oblique prism n. eğik prizma
triangular prism n. üçgen prizma
oblique prism n. yatık biçme
oblique prism n. yatık prizma
Geometry
square prism n. kare prizma
Physics
circular prism n. dairesel prizma
prism telescope n. prizma teleskopu
Chemistry
capped trigonal prism n. başlıklı üçgen prizma
Astronomy
quartz prism n. kuvars prizma
Environment
prism reactor n. prizma reaktörü
Geology
accretionary prism n. akresyon prizması
accretionary prism n. akresyon prizması
accretionary prism n. eklenir prizması
accretionary prism n. eklenir prizması
accretionary prism n. yığışım prizması
accretionary prism n. yığışım prizması
Photography
penta prism n. beşli prizma
Star Wars
shu-wang prism n. shu-wang prizması
the prism n. prizma