psikiyatrik - Turkish English Dictionary

psikiyatrik

Meanings of "psikiyatrik" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Medical
psikiyatrik psychiatric adj.
She sought psychiatric help for her anxiety.
Anksiyetesi için psikiyatrik yardım istedi.

More Sentences

Meanings of "psikiyatrik" with other terms in English Turkish Dictionary : 45 result(s)

Turkish English
Medical
psikiyatrik değerlendirme psychiatric evaluation n.
Sami underwent three separate psychiatric evaluations.
Sami üç ayrı psikiyatrik değerlendirmeden geçmiştir.

More Sentences
psikiyatrik bozukluk psychiatric disorder n.
I've been treated for a psychiatric disorder.
Bir psikiyatrik bozukluk için tedavi oldum.

More Sentences
General
psikiyatrik sosyal çalışmacı psychiatric social worker n.
Idioms
psikiyatrik ya da psikanalitik tedavi gören on the couch adj.
Law
zorunlu psikiyatrik tedavi öngören yasalar psychiatric commitment laws n.
(ingiliz hukukunda) 1948 yılında çıkarılan ceza adaleti yasası uyarınca mükerrir suçlunun tıbbi yardım alması, psikiyatrik tedavi görmesi veya ıslah edici bir eğitimden geçmesi için verilen hüküm preventive detention [uk] n.
Medical
nörolojik ve psikiyatrik özelliklere sahip bozuklukların tıbbi çalışması neuropsychiatric n.
ağır psikiyatrik bozukluk severe psychiatric disturbance n.
eşlik eden psikiyatrik rahatsızlıklar co-existing psychiatric disorders n.
majör psikiyatrik bozukluklar major psychiatric disorders n.
nörolojik veya psikiyatrik sekeller neurological or psychiatric sequelae n.
önceki psikiyatrik öykü previous psychiatric story n.
postpartum psikiyatrik bozukluk postpartum psychiatric disorder n.
psikiyatrik hastalık psychiatric disease n.
psikiyatrik hastalar psychiatric patients n.
psikiyatrik muayene psychiatric examination n.
psikiyatrik yoğun bakım ünitesi psychiatric intensive care unit n.
psikiyatrik komorbidite psychiatric comorbidity n.
psikiyatrik değerlendirme psychiatric assessment n.
psikiyatrik bozukluklar psychiatric disorders n.
psikiyatrik öykü psychiatric story n.
nedeni açıklanamayan fiziksel semptomlar yaratan bir grup psikiyatrik rahatsızlık somatic symptom disorder n.
psikiyatrik hastalıkları tedavi etmek treat psychiatric illness v.
psikiyatrik olmayan nonpsychiatric adj.
psikiyatrik bozuklukları olan kişilerin bakım ve tedavisine ayrılmış mental adj.
Psychology
erken psikiyatrik takip ve tedavi early psychiatric follow-up and treatment n.
majör psikiyatrik bozukluklar major psychiatric disorders n.
psikiyatrik tanılar psychiatric diagnoses n.
psikiyatrik acil durum psychiatric emergency n.
psikiyatrik genetik psychiatric genetics n.
psikiyatrik bozukluklar psychiatric disorders n.
psikiyatrik sosyal hizmet uzmanı psychiatric social worker n.
psikiyatrik salgın psychiatric epidemic n.
psikiyatrik sonuçlar psychiatric outcomes n.
psikotik davranışlarla karakterize heterojen bir psikiyatrik bozukluk schitzo n.
psikiyatrik bozukluk psychiatric disorder n.
psikiyatrik kadın hastalar female psychiatric patients n.
psikiyatrik bozukluk psychiatric impairment n.
psikiyatrik sınıflandırma psychiatric classification n.
psikiyatrik hastalık profili psychiatric disorder profile n.
yetersiz ya da aşırı gıda tüketimiyle karakterize psikiyatrik bozukluklar eating disorder n.
(psikiyatrik rahatsızlık belirtisi olarak) aynı şeyi sürekli tekrar etmek verbigerate v.
Mental Health
tıbbı olarak ilgi görme amacıyla sürekli hastalık belirtileri uydurma ile karakterize edilen psikiyatrik bir bozukluk munchausen syndrome n.
Social Sciences
psikiyatrik sosyal hizmet psychiatric social work n.
psikiyatrik sosyal hizmet uzmanı psychiatric social worker n.