pursuit - Turkish English Dictionary
History

pursuit

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "pursuit" in Turkish English Dictionary : 17 result(s)

English Turkish
Common Usage
pursuit n. kovalama
pursuit n. takip
General
pursuit n. gerçekleştirmeye çalışma
pursuit n. iş
pursuit n. ilgi alanı
pursuit n. takip
pursuit n. kovalama
pursuit n. uğraşı
pursuit n. arayış
pursuit n. meşguliyet
pursuit n. araştırma
pursuit n. peşinde olma
pursuit n. izleme
pursuit n. uğraş
pursuit n. meşgale
pursuit n. arama
pursuit n. uğruna

Meanings of "pursuit" with other terms in English Turkish Dictionary : 59 result(s)

English Turkish
General
pursuit plane n. avcı uçağı
hot pursuit n. sıcak takip
pursuit of happiness n. mutluluğun peşinde
pursuit of happiness n. mutluluğun peşinde koşma
the pursuit of happiness n. mutluluk arayışı
the pursuit of happiness n. mutluluğu kovalama
the pursuit of happiness n. mutluluğu arama
the pursuit of happiness n. mutluluk arayışı/peşinde
the pursuit of happiness n. mutluluğun peşinde koşma
high speed pursuit n. hızlı takip (polisin suçluyu)
trivial pursuit n. bir tür genel kültür oyunu
hot pursuit n. yakın takip
in pursuit of a dream adv. bir hayalin peşinde
in pursuit of prep. peşinden
in pursuit of prep. ardından
in pursuit of prep. arayışta
in pursuit of prep. peşinde
in pursuit of prep. arayışında
in pursuit of prep. takiben
Phrases
in the pursuit of her dreams expr. hayallerinin peşinde
in the pursuit of his dreams expr. hayallerinin peşinde
in pursuit of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) peşinde
in pursuit of (someone or something) expr. (birini/bir şeyi) takipte
in pursuit of something expr. bir şeyin peşinde
in pursuit of something expr. bir şey peşinde
in pursuit of something expr. bir şeyi takipte
Colloquial
in hot pursuit expr. yakın takipte
in hot pursuit expr. peşinde
in hot pursuit expr. ensesinde
in hot pursuit (of someone or something) expr. (birini/bir şeyi) yakın takipte
in hot pursuit (of someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) peşinde
in hot pursuit (of someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) ensesinde
Idioms
be in hot pursuit of something v. bir şeyi yakından takip etmek
be in pursuit v. takipte olmak
be in pursuit v. peşinde olmak
be in pursuit v. arkasında olmak
be in pursuit v. peşine düşmek
be in pursuit of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) peşinde olmak
be in pursuit of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) kovalamak
be in pursuit of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) takip etmek
Law
hot pursuit at the high seas n. açık denizlerde kesintisiz takip
hot pursuit n. sıcak takip
right to the pursuit of happiness n. mutluluğu arama hakkı
Politics
taking up and pursuit of the business n. faaliyete geçiş ve faaliyetin sürdürülmesi
hot pursuit n. sıcak takip
Technical
curve of pursuit n. takip eğrisi
curve of pursuit n. takip kavisi
Aeronautic
curve of pursuit n. kovalama eğrisi
Statistics
projection pursuit n. projeksiyon izleme
Military
pursuit airplane n. av uçağı
lead pursuit n. önleme takip noktası
hot pursuit n. sıcak takip
pursuit navigation n. takip seyri
pursuit airplane n. takip uçağı
Star Wars
auxilia-class pursuit destroyer n. auxilia-sınıfı takip destroyeri
jompers pursuit ship n. jompers takip gemisi
lancer-class pursuit craft n. mızraklı-sınıfı takip aracı
nargi-class pursuit frigate n. nargi-sınıfı takip fırkateyni
pursuit-class light cruiser n. takip-sınıfı hafif kruvazör