English | Turkish | |
---|---|---|
Law | ||
Law | push-in adj. | kapıyı açan kişiyi itip zorla içeri girerek işlenen (suç) |
Sport | ||
Sport | push-in adj. | oyuncu topa yan çizginin üzerinden vurduğunda rakibe verilen (atış) |
English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | push in v. | itip içeri sokmak |
General | push in v. | iterek sokmak |
Phrasals | ||
Phrasals | push in v. | araya girmek |
Phrasals | push in v. | kabaca sözünü kesmek |
Phrasals | push in v. | sıraya kaynak yapmak |
Phrasals | push in v. | kuyruğun ortasına ite kaka dalmak |
Automotive | ||
Automotive | push in clip n. | raptiye klips |
Automotive | push in v. | araya girmek |