Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
Spanish - English
History
put someone in
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"put someone in"
in Turkish English Dictionary : 1 result(s)
Category
English
Turkish
Idioms
1
Idioms
put someone in
v.
yönetime/iktidara getirmek
Meanings of
"put someone in"
with other terms in English Turkish Dictionary : 116 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
put someone in a flutter
v.
birini heyecana düşürmek
2
General
put in a good word for someone
v.
biri için iyi şeyler söylemek
3
General
put someone in the picture
v.
durumu anlatmak
4
General
put in a good word (for someone)
v.
biri hakkında olumlu şeyler söylemek
5
General
put someone in one's place
v.
haddini bildirmek
6
General
put (someone) in a dangerous position
v.
ateşe atmak
7
General
put (someone/something) in quarantine
v.
karantinaya almak
8
General
put (someone/something) in quarantine
v.
karantina altına almak
9
General
put someone in one's pocket
v.
parmağında oynatmak
10
General
put someone in a tight spot
v.
zor durumda bırakmak
11
General
be put in touch with someone
v.
birilerine yönlendirilmek
12
General
be put in touch with someone
v.
birisine yönlendirilmek
13
General
put someone in a situation
v.
birisini bir duruma düşürmek
14
General
put someone in prison
v.
birini hapse atmak
15
General
keep/leave/put someone out in the cold
v.
birini soğukta dışarıda bekletmek/tutmak/bırakmak
16
General
put someone in handcuffs
v.
kelepçelemek
17
General
put someone in a different place
v.
birini farklı bir yere koymak
18
General
put someone in chains
v.
birini zincire vurmak
Phrasals
19
Phrasals
put (something) in with (someone or something)
v.
(bir şeyi birine/bir şeye) sunmak
20
Phrasals
put (something) in with (someone or something)
v.
(bir şeyi birine/bir şeye) ibraz etmek
21
Phrasals
put (something) in with (someone or something)
v.
(bir şeyi birine/bir şeye) vermek
22
Phrasals
put (something) in with (someone or something)
v.
(bir şeyi birine/bir şeye) bildirmek
23
Phrasals
put (something) in with (someone or something)
v.
(bir şeyi birine/bir şeye) teslim etmek
24
Phrasals
put (someone or something) in front of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) önüne koymak
25
Phrasals
put (someone or something) in front of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) önüne yerleştirmek
26
Phrasals
put (someone or something) in front of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) önce getirmek
27
Phrasals
put (someone or something) in front of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) öncesinde olacak şekilde ayarlamak
28
Phrasals
put (someone or something) in front of (someone or something)
v.
(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) daha fazla değer/önem vermek
29
Phrasals
put (someone or something) in front of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) üstün tutmak
30
Phrasals
put (someone or something) in front of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) üstünde tutmak
Colloquial
31
Colloquial
put someone in charge
v.
birini görevlendirmek
Idioms
32
Idioms
put a good word in for someone
v.
arka çıkmak
33
Idioms
put someone in mind of something
v.
birine bir şeyi anımsatmak
34
Idioms
put someone in touch with someone
v.
biriyle temasa geçirmek
35
Idioms
put a plug in for someone
v.
birinden övgüyle bahsederek ilgiyi onun üzerinde toplamak
36
Idioms
put someone in the hole
v.
birini borca sokmak
37
Idioms
put someone in one's black books
v.
birini kara listeye almak
38
Idioms
put someone in touch with someone
v.
biriyle temas kurmasını sağlamak
39
Idioms
put in a good word for somebody with someone
v.
biri hakkında başka birine olumlu referans vermek
40
Idioms
put someone in a straitjacket
v.
birinin özgürlüğünü kısıtlamak
41
Idioms
put something in the way of someone
v.
birinin önünü bir şey ile tıkamak
42
Idioms
put a plug in for someone
v.
birinin reklamını yapmak
43
Idioms
put a good word in for someone
v.
birine destek olmak
44
Idioms
put a good word in for someone
v.
birinin iyiliğine konuşmak
45
Idioms
put someone in the picture
v.
birisine gerekli bilgiyi vermek
46
Idioms
put someone in the shade
v.
birini gölgede bırakmak
47
Idioms
put someone in the picture
v.
birini durumdan haberdar etmek
48
Idioms
put someone in one's place
v.
birine ağzının payını vermek
49
Idioms
put a good word in for someone
v.
biri hakkında iyi konuşmak
50
Idioms
put a good word in for someone
v.
birinin lehine konuşmak
51
Idioms
put a plug in for someone
v.
birinden olumlu bahsetmek
52
Idioms
put someone in the shade
v.
gölgede bırakmak
53
Idioms
put oneself in someone else's place
v.
kendini bir başkasının yerine koymak
54
Idioms
put someone in an awkward position
v.
müşkül durumda bırakmak
55
Idioms
put someone in an awkward position
v.
müşkül duruma sokmak
56
Idioms
put someone in an awkward position
v.
müşkül duruma düşürmek
57
Idioms
put oneself in someone else's shoes
v.
kendini bir başkasının yerine koymak
58
Idioms
put someone or something in jeopardy
v.
riske atmak
59
Idioms
put someone or something in jeopardy
v.
riske sokmak
60
Idioms
put someone or something in jeopardy
v.
tehlikeye sokmak
61
Idioms
put someone or something in jeopardy
v.
tehlikeye atmak
62
Idioms
put someone in an awkward position
v.
zor durumda bırakmak
63
Idioms
put someone in an awkward position
v.
zor duruma sokmak
64
Idioms
put in a good word for someone
v.
(bir iş için) birine kefil olmak
65
Idioms
put (someone) in harm's way
v.
(birini) tehlikeye atmak
66
Idioms
put store in (something or someone)
v.
(birine/bir şeye) güvenmek
67
Idioms
put store in (something or someone)
v.
(birine/bir şeye) inanmak/inancı olmak
68
Idioms
put store in (something or someone)
v.
(birini/bir şeyi) önemsemek
69
Idioms
put store in (something or someone)
v.
(birine/bir şeye) saygı duymak
70
Idioms
put (someone or something) in front of (someone or something)
v.
(birini ya da bir şeyi birinin ya da bir şeyin) önüne almak
71
Idioms
put (someone or something) in front of (someone or something)
v.
(birini ya da bir şeyi birinin ya da bir şeyin) ilk başında göstermek
72
Idioms
put (someone or something) in front of (someone or something)
v.
birini ya da bir şeyi birisi ya da bir şeyden daha değerli görmek
73
Idioms
put (someone or something) in front of (someone or something)
v.
birine ya da bir şeye birisi ya da bir şeye göre öncelik tanımak
74
Idioms
put (someone or something) in front of (someone or something)
v.
birini ya da bir şeyi kayırmak
75
Idioms
put a bee in someone's bonnet (about someone or something)
v.
birinin aklına (biriyle/bir şeyle ilgili) bir şey/fikir sokmak
76
Idioms
put a bee in someone's bonnet (about someone or something)
v.
birine (biriyle/bir şeyle ilgili) bir fikir vermek
77
Idioms
put a bee in someone's bonnet (about someone or something)
v.
birine (biriyle/bir şeyle ilgili) yol göstermek
78
Idioms
put a bee in someone's bonnet (about someone or something)
v.
birini (biriyle/bir şeyle ilgili) teşvik etmek
79
Idioms
put a bee in someone's bonnet (about someone or something)
v.
birini (biriyle/bir şeyle ilgili) dürtmek
80
Idioms
put (one) in mind of (someone or something)
v.
(birine birini/bir şeyi) hatırlatmak
81
Idioms
put (one) in mind of (someone or something)
v.
(birini) zihninde (birine/bir şeye) götürmek/geri döndürmek
82
Idioms
put (one) in touch with (someone or something)
v.
(birini biriyle/bir şeyle) iletişime/irtibata geçirmek
83
Idioms
put (one) in touch with (someone or something)
v.
(birini biriyle/bir şeyle) temasa geçirmek
84
Idioms
put (one) in touch with (someone or something)
v.
(birinin biriyle/bir şeyle) temas kurmasını sağlamak
85
Idioms
put (one) in touch with (someone or something)
v.
(birini birine/bir şeye) yönlendirmek
86
Idioms
put (someone or something) in a hole
v.
(birini/bir şeyi) zor/güç bir duruma sokmak
87
Idioms
put (someone or something) in a hole
v.
(birini/bir şeyi) sıkıntıya sokmak
88
Idioms
put (someone or something) in the shade
v.
(birini/bir şeyi) gölgede bırakmak
89
Idioms
put a plug in for (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) reklamını yapmak
90
Idioms
put a plug in for (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) övgüyle bahsederek ilgiyi üzerine toplamak
91
Idioms
put a plug in for (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) olumlu bahsetmek
92
Idioms
put a plug in for (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) başkalarına da tavsiye etmek
93
Idioms
put in a good word for someone/something
v.
birini/bir şeyi övmek
94
Idioms
put in a good word for someone/something
v.
biri/bir şey hakkında güzel/olumlu şeyler söylemek
95
Idioms
put in a good word for someone/something
v.
birini/bir şeyi önermek
96
Idioms
put in a good word for someone/something
v.
birinin/bir şeyin lehine konuşmak
97
Idioms
put in a good word for someone/something
v.
biri/bir şey hakkında iyi konuşmak
98
Idioms
put in a good word for someone/something
v.
biri/bir şey için kefil olmak
99
Idioms
put in a good word for someone/something
v.
birini/bir şeyi savunmak
100
Idioms
put in a good word for someone/something
v.
birini/bir şeyi en iyi şekilde sunmak
101
Idioms
put in a plug for (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) reklamını yapmak
102
Idioms
put in a plug for (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) övgüyle bahsederek ilgiyi üzerine toplamak
103
Idioms
put in a plug for (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) olumlu bahsetmek
104
Idioms
put in a plug for (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) başkalarına da tavsiye etmek
105
Idioms
put someone in his or her place
v.
birine haddini/yerini bildirmek
106
Idioms
put someone in his or her place
v.
kendini birinin yerine koymak
107
Idioms
put someone in mind of
v.
birine bir şeyi anımsatmak
108
Idioms
put someone in the way of
v.
birine (bir şeyin) yolunu açmak
109
Idioms
put someone in the way of
v.
birine (bir şey) şansı vermek
110
Idioms
put someone in the way of
v.
birini (bir şey) yoluna sokmak
111
Idioms
put someone in their place
v.
birine haddini bildirmek
112
Idioms
put someone in their place
v.
birine ağzının payını vermek
113
Idioms
put trust in (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) itimat etmek
114
Idioms
put trust in (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) güvenmek
115
Idioms
put trust in (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) güven duymak
116
Idioms
put trust in (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) inanmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of put someone in
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy