History

put someone to someone

Meanings of "put someone to someone" with other terms in English Turkish Dictionary : 112 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	put someone to shame v.	birini rezil etmek
2	General	put someone to sleep v.	birine uyku vermek
3	General	put someone to sleep v.	birini uyutmak
4	General	put someone to shame v.	utandırmak (birini)
5	General	put someone out to pasture v.	birini emekliye ayırmak
6	General	put someone to the test v.	birini zora koşmak
7	General	put someone to shame v.	birini gölgede bırakmak
8	General	put someone to death v.	birini idam etmek
9	General	put someone to bed v.	birini yatırmak
10	General	put someone to expense v.	masraf getirmek
11	General	put someone to inconvenience v.	zahmete sokmak
12	General	put someone to expense v.	masraf doğurmak
13	General	put someone to expense v.	masraf açmak
14	General	put someone to expense v.	masraf çıkarmak
15	General	put someone to a bother v.	zahmet olmak
16	General	put someone to shame v.	mahcup etmek (birini)
17	General	put someone to trouble v.	birini sıkıntıya sokmak
18	General	put someone to trouble v.	birini zahmete sokmak
19	General	put someone to bed v.	birisini yatırmak
20	General	put someone to work v.	birini çalıştırmak
21	General	put to eternal rest someone v.	ebedi istirahatgahına defnetmek
Phrasals
22	Phrasals	put (something) up to (someone or something) v.	(bir şeyi birine/bir şeye) tartışılması, değerlendirilmesi, karar verilmesi için sunmak
23	Phrasals	put (something) up to (someone or something) v.	(bir şeyi birine/bir şeye) tartışılması, değerlendirilmesi, karar verilmesi için açmak
24	Phrasals	put (something) up to (someone or something) v.	(bir şeyi birine/bir şeye) tartışılması, değerlendirilmesi, karar verilmesi için taşımak
25	Phrasals	put something across (to someone) v.	bir şeyi anlatmak
26	Phrasals	put something across (to someone) v.	bir şeyi ifade etmek
27	Phrasals	put something across (to someone) v.	bir şeyi aktarmak
28	Phrasals	put someone up to v.	birini gaza getirmek
Colloquial
29	Colloquial	put it to someone v.	ne yapacağını görmek için birini suçlamak
30	Colloquial	put it to someone v.	ne yapacağını görmek için birine bir suçlama yöneltmek
31	Colloquial	put it to someone v.	inkar edip etmeyeceğini görmek için birine suç atmak
32	Colloquial	put it to (someone) v.	(birinin) üstüne yüklemek
33	Colloquial	put it to (someone) v.	(birinin) üstüne yıkmak
34	Colloquial	put it to (someone) v.	(birine) fazla/yapabileceğinden fazla görev yüklemek
35	Colloquial	put it to (someone) v.	(birinin) üstüne atmak
36	Colloquial	put it to (someone) v.	(birine) suç atmak
37	Colloquial	put it to (someone) v.	suçu (birine) yüklemek/yıkmak
38	Colloquial	put it to (someone) v.	(birinin) üstüne yıkmak
39	Colloquial	put it to (someone) v.	(birini) kazıklamak
40	Colloquial	put it to (someone) v.	(birine) kazık atmak
41	Colloquial	put it to (someone) v.	(birini) kandırmak
42	Colloquial	put it to (someone) v.	(birinden) haksız fayda sağlamak
43	Colloquial	put it to (someone) v.	(birini) dolandırmak
44	Colloquial	put it to (someone) v.	(birine) ısrarla söylemek
45	Colloquial	put it to (someone) v.	(birine) açıkça söylemek
46	Colloquial	put it to (someone) v.	(birini) bozguna uğratmak
47	Colloquial	put it to (someone) v.	(birini) büyük yenilgiye uğratmak
48	Colloquial	put it to (someone) v.	(birini) açık ara yenmek
Idioms
49	Idioms	put someone to the very pinnacle v.	birini zirveye/en tepeye getirmek/koymak
50	Idioms	put someone to shame v.	birini utandırmak
51	Idioms	put someone to shame v.	birisini utandırmak
52	Idioms	put someone to shame v.	birini yerin dibine sokmak
53	Idioms	put someone up to something v.	gaza getirmek
54	Idioms	put something across (to someone) v.	iyi açıklamak
55	Idioms	put something across (to someone) v.	iyi ifade etmek
56	Idioms	put something across (to someone) v.	iyi anlatmak
57	Idioms	put someone to the blush v.	yüzünü kızartmak
58	Idioms	put (someone) out to pasture v.	(birini) emekli olmaya zorlamak
59	Idioms	put (someone) out to pasture v.	(birini) zorla emekli etmek
60	Idioms	put (someone) to bed v.	(birini) yatırmak
61	Idioms	put (someone) to bed v.	(birini) yatağa yatırmak
62	Idioms	put (someone) to bed v.	(birini) uykuya yatırmak
63	Idioms	put (someone) to bed v.	(birini) gece uykuya/yatağa yatırmak
64	Idioms	put (someone) to bed v.	(birini) uykuya hazırlayıp yatırmak
65	Idioms	put (someone or some creature) to death v.	(birini/bir canlıyı) öldürmek
66	Idioms	can't put a name to (someone) v.	(birinin) ismini getirememek
67	Idioms	can't put a name to (someone) v.	(birinin) ismini hatırlayamamak
68	Idioms	can't put a name to (someone) v.	(birinin) ismini çıkaramamak
69	Idioms	put (one) through (to someone) v.	(telefondaki birini birine) bağlamak
70	Idioms	put (one) through (to someone) v.	(birinin) aramasını (birine) bağlamak/aktarmak
71	Idioms	put (someone) out to grass v.	(birini) emekli etmek
72	Idioms	put (someone) out to grass v.	(birini) emekliliğe zorlamak
73	Idioms	put (someone) out to grass v.	(birine) emekli olması için baskı yapmak
74	Idioms	put (someone) to bed v.	(birini) yatırmak
75	Idioms	put (someone) to bed v.	(birini) yatağa/uykuya yatırmak
76	Idioms	put (someone) to rest v.	(birini) toprağa vermek
77	Idioms	put (someone) to rest v.	(birini) ebedi istirahatgahına defnetmek
78	Idioms	put (someone) to rest v.	(birini) son yolculuğuna uğurlamak
79	Idioms	put (someone or something) to shame v.	(birini/bir şeyi) utandırmak
80	Idioms	put (someone or something) to shame v.	(birini/bir şeyi) bozum etmek/bozmak
81	Idioms	put (someone or something) to shame v.	(birini/bir şey) rezil etmek
82	Idioms	put (someone or something) to shame v.	(birini/bir şeyi) geride bırakmak
83	Idioms	put (someone or something) to shame v.	(birini/bir şeyi) gölgede bırakmak
84	Idioms	put (someone or something) to shame v.	(birini/bir şeyi) geçmek
85	Idioms	put (someone or something) to shame v.	(birini/bir şeyi) aşmak
86	Idioms	put (someone or something) to shame v.	(birinden/bir şeyden) üstün olmak
87	Idioms	put (someone or something) to shame v.	(birine/bir şeye) sütün gelmek
88	Idioms	put (someone or something) to the test v.	(birini/bir şeyi) deneyden geçirmek
89	Idioms	put (someone or something) to the test v.	(birini/bir şeyi) sınamak
90	Idioms	put (someone or something) to the test v.	(birini/bir şeyi) testten geçirmek
91	Idioms	put (someone or something) to the test v.	(birini/bir şeyi) teste tabi tutmak
92	Idioms	put (someone or something) to the test v.	(birini/bir şeyi) test etmek
93	Idioms	put (someone or something) to use v.	(birini/bir şeyi) kullanmak
94	Idioms	put (someone) to the sword v.	(birini) kılıçtan geçirmek
95	Idioms	put (someone) to the sword v.	(birini) infaz etmek
96	Idioms	put (someone) to the sword v.	(birini) katletmek
97	Idioms	put a name to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) adını/ismini çıkarmak
98	Idioms	put a name to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) adını/ismini hatırlamak
99	Idioms	put a name to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) adını/ismini getirmek
100	Idioms	put the screws to (someone) v.	(birine) baskı yapmak
101	Idioms	put the screws to (someone) v.	(birini) zorlamak
102	Idioms	put the screws to (someone) v.	(birini) sıkıştırmak
103	Idioms	put the screws to (someone) v.	(birinin) ensesine binmek
104	Idioms	put the screws to (someone) v.	(birine) karşı zor kullanmak
105	Idioms	wouldn’t put it past someone (to do something) expr.	(birinin) ... yapması şaşırtıcı/sürpriz olmaz/beni şaşırtmaz
Football
106	Football	put someone through to score v.	gol pozisyonuna sokmak
Slang
107	Slang	put someone to bed with a shovel v.	birisini gömmek
108	Slang	put someone to bed with a shovel v.	birisini öldürüp gömmek
109	Slang	tell someone where to put (or what to do with) something v.	(birine) alıp bir tarafına sokmasını söylemek
110	Slang	tell someone where to put (or what to do with) something v.	(birine) al bir tarafına sok demek
111	Slang	tell someone where to put (or what to do with) something v.	(birine) münasip bir yerine sok demek
112	Slang	tell someone where to put (or what to do with) something v.	(birine) münasip/uygun bir yerine sokmasını söylemek