(birini) kandırmak - Turkish English Dictionary
History

(birini) kandırmak



Meanings of "(birini) kandırmak" in English Turkish Dictionary : 36 result(s)

Turkish English
General
(birini) kandırmak hocus-pocus v.
(birini) kandırmak fob v.
Phrasals
(birini) kandırmak get round (someone) v.
(birini) kandırmak put (one) on v.
(birini) kandırmak put one over on (one) v.
(birini) kandırmak slip something over on (one) v.
(birini) kandırmak toy with (someone) v.
Colloquial
(birini) kandırmak finesse (someone) n.
(birini) kandırmak get one over on (one) v.
(birini) kandırmak hocus (someone) v.
(birini) kandırmak hocus (someone) v.
(birini) kandırmak mess around (with someone) v.
(birini) kandırmak mess about (with someone) v.
(birini) kandırmak monkey around (with someone) v.
(birini) kandırmak monkey with (someone) v.
(birini) kandırmak put it to (someone) v.
(birini) kandırmak slip one over on (one) v.
(birini) kandırmak hoodwink (someone) v.
Idioms
(birini) kandırmak pull a hoax (on someone) v.
(birini) kandırmak put one past (someone) v.
(birini) kandırmak take (one) for a sleigh ride v.
(birini) kandırmak do (someone) down [uk] v.
(birini) kandırmak give (one) a line v.
(birini) kandırmak give (one) the shaft v.
(birini) kandırmak lead (one) down the garden path v.
(birini) kandırmak lead (one) up the garden path v.
(birini) kandırmak play (one) false [old-fashioned] v.
(birini) kandırmak pull one over on (one) v.
(birini) kandırmak pull the wool over (one's) eyes v.
(birini) kandırmak slip one past (someone) v.
(birini) kandırmak work the rabbit's foot on (someone) [obsolete] v.
Wagering
(birini) kandırmak pigeon v.
Slang
(birini) kandırmak futz (one) v.
(birini) kandırmak run game on (someone) v.
(birini) kandırmak blow smoke up (one's) ass v.
(birini) kandırmak blow sunshine up (one's) ass v.

Meanings of "(birini) kandırmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 58 result(s)

Turkish English
General
birini kandırmak için verilen şey inducement n.
birini kandırmak için yapılan muziplik wind up [uk] n.
birini kandırmak take someone for a ride v.
para üstünü az vererek birini kandırmak short-change v.
birini kandırmak entice someone v.
Phrasals
(birini bir şey) yapması için kandırmak beguile (someone) into (doing something) v.
(birini bir şey) yapması için kandırmak beguile someone into something v.
(birini bir şey) yapmaması için kandırmak beguile someone out of something v.
(birini belli bir şeyi yapmak üzere) kandırmak con (someone) into (something) v.
birini belli bir şeyi yapmak üzere kandırmak con someone into something v.
birini bir şey yapması için kandırmak maneuver someone into something v.
birini bir şey ile kandırmak/ayartmak tempt someone with something v.
birini bir şey ile kandırmak/ayartmak entice someone with something v.
(birini birşey yapması için) kandırmak sucker somebody into something/into doing something v.
birini kandırmak delude someone into something v.
(birini/bir canlıyı) bir yere girmesi için kandırmak entice (someone or something) into (something) v.
(birini bir şey yapması için) tatlı sözle kandırmak nudge (someone) into (doing) (something) v.
(birini/bir hayvanı) bir yerden çıkması için kandırmak tease out of (someone or something) v.
(birini/bir hayvanı) bir yerden çıkması için kandırmak tease something out of something v.
(birini/bir hayvanı) bir yerden çıkması için kandırmak tease something out v.
(birini bir şeyle) kandırmak put (something) over on (one) v.
birini/bir şeyi kandırmak blow someone/something off v.
birini bir şey yapmaması için kandırmak cajole someone out of something v.
(birini bir şey) yapması için kandırmak cajole (one) into (something) v.
birini bir şey yapmaması için kandırmak cajole (one) out of (something) v.
birini bir şey yapması için kandırmak coax someone to do something v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) kandırmak entice (someone or something) with (something) v.
(birini/kendini bir şey) konusunda ikna etmek/kandırmak fool (one or oneself) into (something) v.
(birini bir şey yapması için) kafeslemek/kandırmak/kafalamak hoodwink (someone) into (doing something) v.
(birini bir şey yapmaya) kandırmak inveigle (someone) into (something) v.
(birini bir konuda) kandırmak mislead (one) about (something) v.
(birini bir şey yapması) için kandırmak persuade (one) to (do something) v.
(birini) kandırmak/kandırmaya çalışmak play around (with someone) v.
(birini bir şey yapması) için kandırmak sucker (one) into (doing something) v.
(birini/kendini bir şey yapmak konusunda) tatlı dille kandırmak talk (someone or oneself) into (doing) (something) v.
(birini/bir hayvanı bir şeyle) kandırmak tempt (someone or an animal) with (something) v.
(birini bir şey yapması) için kandırmak trick (one) into (doing something) v.
birini kandırmak trick on someone v.
(birini bir şey yapması) için kandırmak wheedle (one) into (doing something) v.
Colloquial
birini kandırmak jerk over v.
birini kandırmak fake on someone v.
(birini) aldatmak/kandırmak hocus (someone) v.
Idioms
birini kandırmak play tricks on someone v.
birini bir şey yapmaya kandırmak/ikna etmek fool someone into something v.
birini kandırmak pull pranks on someone v.
birini (bir şey yapmak için) kandırmak fool someone into something v.
(birini) kandırmak/yanıltmak throw dust in (one's) face v.
birini kandırmak/aldatmak do someone in the eye v.
birini kandırmak take someone for a sleigh ride v.
birini kandırmak give somebody the shaft [us] v.
Insurance
(birini) mevcut sigortasını bozup başka şirketten sigorta yapması için kandırmak twist v.
Archaic
birini kandırmak için rüşvet veya yem olarak kullanılan şey nest egg n.
Slang
birini kandırmak/aldatmak sucker someone into something v.
birini kandırmak/aldatmak sucker someone in v.
birini kandırmak give someone the shaft v.
birini kandırmak pull someone's pisser v.
birini kandırmak pull someone's pisser v.
(birini) kandırmak/dolandırmak do (one) wrong v.