|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
vaftizi reddeden bir mezhep mensubu |
annabaptist n.
|
|
2 |
General |
askerlik yapmayı reddeden kimse |
conscientious objector n.
|
|
3 |
General |
küçümseyerek reddeden |
scorner n.
|
|
4 |
General |
savaşa karşı olduğu için askerlik yapmayı reddeden kimse |
conscientious objector n.
|
|
5 |
General |
üçlü tanrı anlayışını reddeden dini düşünce mensubu |
unitarian n.
|
|
6 |
General |
reddeden kimse |
negator n.
|
|
|
7 |
General |
bağlılık andını içmeyi reddeden kimse |
nonjuror n.
|
|
8 |
General |
kurulu düzeni reddeden aşırı özgürlükçü hayat tarzını benimsemiş kişi |
hipster n.
|
|
9 |
General |
reddeden kimse |
denier n.
|
|
10 |
General |
kurallara uymayı reddeden kişi |
refusenik n.
|
|
11 |
General |
ingiliz kilisesi'ni reddeden kimse |
refuser n.
|
|
12 |
General |
reddeden kimse |
rejecter n.
|
|
13 |
General |
reddeden kimse |
rejectionist n.
|
|
14 |
General |
bir şeyi reddeden veya çürüten kimse |
negationist n.
|
|
15 |
General |
geleneksel kuralları reddeden stil |
antistyle n.
|
|
16 |
General |
reddeden kimse |
averter n.
|
|
17 |
General |
hor görerek reddeden kimse |
upspurner n.
|
|
18 |
General |
küçümseyerek reddeden kimse |
upspurner n.
|
|
19 |
General |
konstantinopolis piskoposu makedonius'un kutsal ruhu reddeden öğretileri |
macedonianism n.
|
|
20 |
General |
(islamiyet'te veya hinduizm'de) dünyevi serveti reddeden münzevi |
fakir n.
|
|
21 |
General |
(islamiyet'te) dünyevi serveti reddeden münzevi |
faqir n.
|
|
22 |
General |
(hinduizm'de) dünyevi serveti reddeden münzevi |
faqir n.
|
|
23 |
General |
(islamiyet'te) dünyevi serveti reddeden münzevi |
fakeer n.
|
|
24 |
General |
(hinduizm'de) dünyevi serveti reddeden münzevi |
fakeer n.
|
|
25 |
General |
kutsal törenleri ve savaşı reddeden bir hristiyanlık mezhebine mensup kimse |
broadbrim n.
|
|
26 |
General |
toplum kurallarına göre yaşamayı reddeden genç |
hippie n.
|
|
|
27 |
General |
toplum kurallarına göre yaşamayı reddeden genç |
hippy n.
|
|
28 |
General |
anlaşmayı reddeden kimse |
holdout n.
|
|
29 |
General |
rıza vermeyi reddeden kimse |
holdout n.
|
|
30 |
General |
işbirliğini reddeden kimse |
holdout n.
|
|
31 |
General |
reddeden kimse |
oblocutor n.
|
|
32 |
General |
katılımı, işbirliğini, anlaşmayı reddeden kimse |
holdout n.
|
|
33 |
General |
reddeden kimse |
disprover [obsolete] n.
|
|
34 |
General |
askerlik yapmayı reddeden kimse |
pacifist n.
|
|
35 |
General |
bir oluşuma girmeyi reddeden kimse |
scab n.
|
|
36 |
General |
reddeden kimse |
disavower n.
|
|
37 |
General |
açık kanıtlara rağmen gerçeği reddeden kimse |
flat-earther n.
|
|
38 |
General |
yerleşik inançları reddeden kimse |
freethinker n.
|
|
39 |
General |
(geleneksel hristiyan dogmalarını reddeden) faustus ve laelius socinus takipçisi |
socinian n.
|
|
40 |
General |
küçümseyerek reddeden kimse |
spurner n.
|
|
41 |
General |
işbirliği yapmayı reddeden |
non-cooperative adj.
|
|
42 |
General |
inanmayı reddeden |
negationist adj.
|
|
43 |
General |
inanmayı reddeden |
questioning adj.
|
|
44 |
General |
konuşmayı reddeden |
obmutescent adj.
|
|
45 |
General |
nazikçe reddeden |
declinatory adj.
|
|
46 |
General |
resimlere tapınmayı reddeden |
iconomical adj.
|
|
47 |
General |
inanmayı reddeden |
disbelieving adj.
|
|
48 |
General |
(özellikle dinde) statükoyu reddeden |
free-thinking adj.
|
|
Idioms |
|
49 |
Idioms |
17. yüzyıl'da ingiliz kilisesi'nin doktrin ve ayinler gibi bazı ibadetlerini reddeden grup |
broad church n.
|
|
50 |
Idioms |
ayak uydurmayı reddeden |
out of step expr.
|
|
51 |
Idioms |
(birine/bir şeye) ayak uydurmayı reddeden |
out of sync (with someone or something) expr.
|
|
Law |
|
52 |
Law |
başkaları tarafından ileri sürülen suçlamaları reddeden gayrimenkul zilyedi |
hostile possession n.
|
|
53 |
Law |
iddiayı reddeden |
traverser n.
|
|
54 |
Law |
ne teyit eden ne de reddeden cevap |
glomar response n.
|
|
55 |
Law |
suçlama karşısında savunma yapmayı reddeden sanık |
mute n.
|
|
56 |
Law |
mahkemenin yargılama yetkisini reddeden savunma |
declinatory plea n.
|
|
57 |
Law |
mahkemenin yargılama yetkisini reddeden savunma |
declinature [scotland] n.
|
|
58 |
Law |
evlatlıktan reddeden kimse |
disheritor [obsolete] n.
|
|
59 |
Law |
doğrudan savunma yapmayı reddeden |
(stand) mute adj.
|
|
60 |
Law |
duruşmaya çıkmayı reddeden |
(stand) mute adj.
|
|
Politics |
|
61 |
Politics |
israil ile barış teklifini reddeden arap |
rejectionist n.
|
|
62 |
Politics |
irlandalı milliyetçilerle siyasi olarak anlaşmayı reddeden terörist bir protestan grubu |
ov n.
|
|
63 |
Politics |
otoriteyi reddeden |
anti-authority adj.
|
|
64 |
Politics |
oy kullanma hakkını reddeden |
voteless adj.
|
|
Technical |
|
65 |
Technical |
bazı sinyallere yanıt verirken diğerlerini reddeden bir elektronik devre |
decoder n.
|
|
Mental Health |
|
66 |
Mental Health |
aklın varlığını reddeden |
amental adj.
|
|
|
Pharmaceutics |
|
67 |
Pharmaceutics |
geleneksel biçim ve teorileri reddeden sanat |
anti-art n.
|
|
Food Engineering |
|
68 |
Food Engineering |
reddeden kimse |
negator n.
|
|
Biology |
|
69 |
Biology |
spontane jenerasyon teorisini reddeden kimse |
panspermatist n.
|
|
Breeding |
|
70 |
Breeding |
kuzusunu reddeden dişi koyun |
keb n.
|
|
Social Sciences |
|
71 |
Social Sciences |
kurulu düzeni reddeden ve aşırı liberal hayat tarzını benimsemiş kişi |
hipster n.
|
|
72 |
Social Sciences |
hiçbir hayvanı hiçbir biçim ve nedenle kullanmayan, kullanılmasını reddeden tutum |
veganism n.
|
|
73 |
Social Sciences |
kadınların değişen toplumsal rolünü reddeden |
unliberated adj.
|
|
74 |
Social Sciences |
kadınların değişen cinsiyet rollerini reddeden |
unliberated adj.
|
|
History |
|
75 |
History |
muhteşem devrim sonrasında william ile mary’ye ve haleflerine sadakat yemini etmeyi reddeden anglikan din adamı |
nonjuror n.
|
|
76 |
History |
muhteşem devrim sonrasında william ile mary’ye ve haleflerine sadakat yemini etmeyi reddeden anglikan din adamları |
nonjurors n.
|
|
Religious |
|
77 |
Religious |
kutsal ruh'un rehberliğinin incil'i anlamak için yeterli olduğunu savunan, okuma yazmayı reddeden anabaptist mezhebi üyesi |
abecedarian n.
|
|
78 |
Religious |
baba, oğul ve kutsal ruh'un ayrı varlıklar oluşunu reddeden noetus'un takipçilerinden her biri |
noetian n.
|
|
79 |
Religious |
ateist ya da agnostik olarak tanrıya inanmayı reddeden kimse |
nontheist n.
|
|
80 |
Religious |
kıyamet öncesindeki bin yıllık barış dönemi inancını reddeden kimse |
amillenarian n.
|
|
81 |
Religious |
kıyamet öncesindeki bin yıllık barış dönemi inancını reddeden dini doktrin |
amillennialism n.
|
|
82 |
Religious |
kıyamet öncesindeki bin yıllık barış dönemi inancını reddeden kimse |
amillennialist n.
|
|
83 |
Religious |
hristiyanlığı reddeden kimse |
antichrist n.
|
|
84 |
Religious |
insanın düşüşünü reddeden doktrin |
antilapsarianism n.
|
|
85 |
Religious |
teslisi reddeden hristiyan doktrininin savunucusu kimse |
antitrinitarian n.
|
|
86 |
Religious |
hz. isa'yı peygamber olarak kabul edip pavlus'u reddeden yahudi kökenli hristiyan zümresi |
ebionism n.
|
|
87 |
Religious |
hz. isa'yı peygamber olarak kabul edip pavlus'u reddeden yahudi kökenli hristiyan zümresine mensup kimse |
ebionite n.
|
|
88 |
Religious |
hz. isa'yı peygamber olarak kabul edip pavlus'u reddeden yahudi kökenli hristiyan zümresi |
ebionitism n.
|
|
89 |
Religious |
talmud'u reddeden bir yahudi tarikatı |
karaites n.
|
|
90 |
Religious |
muhteşem devrim sonrasında sadakat yeminini reddeden anglikan din adamlarının bir kısmı |
usager n.
|
|
91 |
Religious |
eski ahit'i reddeden ve tanrı'nın isa'nın bedeni ile enkarne olmadığını savunan hristiyanlık dinine aykırı gnostik bir mezhep |
marcionism n.
|
|
92 |
Religious |
roma katolik kilisesi'nin açık olan bir gerçeği kasten ve inatla reddeden vaftiz edilmiş bir üyesi |
heretic n.
|
|
93 |
Religious |
kutsal üçlü doktrinini reddeden bir ingiliz mezhebi |
muggletonian n.
|
|
94 |
Religious |
roma katolik kilisesi'nin birçok öğreti ve geleneklerine bağlı kalıp kilise'nin hiyerarşik dini otoritesini reddeden bir amerikan mezhebinin üyesi |
old catholic n.
|
|
95 |
Religious |
roma katolik kilisesi'nin birçok öğreti ve geleneklerine bağlı kalıp kilisenin hiyerarşik dini otoritesini reddeden bir amerikan komünyonunun üyesi |
old catholic n.
|
|
96 |
Religious |
gerçek katolik olduğunu öne sürüp modern roma katolik kilisesi'nin yanılmazlık yasası gibi belirli doktrin, dogma ve uygulamalarını reddeden çeşitli avrupa kiliselerinden birinin üyeleri |
old catholics n.
|
|
97 |
Religious |
(kilise katibine makam tahsis etmeyi usulsüzce reddeden) ingiliz piskopos |
disturber n.
|
|
98 |
Religious |
ingiltere'de ortaya çıkan, tanrı ile bireyler arasındaki dini makamları reddeden bir dinsel hareket |
independency n.
|
|
99 |
Religious |
kıyamet öncesindeki bin yıllık barış dönemi inancını reddeden |
amillennial adj.
|
|
100 |
Religious |
teslisi reddeden hristiyan doktrinine ait veya ilgili |
antitrinitarian adj.
|
|
101 |
Religious |
yeniden dirilişi reddeden gnostik doktrin ile ilgili |
hymenaean adj.
|
|
102 |
Religious |
kutsal üçlü doktrinini reddeden ingiliz mezhebine ait veya ilgili |
muggletonian adj.
|
|
103 |
Religious |
kutsal üçlüyü reddeden ingiliz mezhebinin destekçilerine ait veya ilgili |
muggletonian adj.
|
|
104 |
Religious |
hristiyanlığı reddeden |
infidel adj.
|
|
Philosophy |
|
105 |
Philosophy |
ahlaki yargıların gerçekleri ifade etmediğini ve doğruluk değeri olmadığını savunan, doğacılığı ve doğaüstücülüğü reddeden, semantik etik-üstücülük savı |
noncognitivism n.
|
|
106 |
Philosophy |
ruhun varlığını reddeden felsefi görüş |
nullibism n.
|
|
107 |
Philosophy |
ahlaki hukukun sabit veya evrensel uygulanabilirliğini reddeden kimse |
antinomian n.
|
|
108 |
Philosophy |
ahlaki hukukun sabit veya evrensel uygulanabilirliğini reddeden kimse |
antinomist n.
|
|
Sport |
|
109 |
Sport |
engelli at yarışında dönmeyi reddeden atın dizgini sert bir şekilde çekme |
ebrillade n.
|
|
Archaic |
|
110 |
Archaic |
bir kurumu, ülkeyi veya inanç sistemini reddeden kimse |
renay n.
|
|
Slang |
|
111 |
Slang |
alkol dışında diğer keyif verici maddeleri/uyuşturucuları kullanmayı reddeden kişi |
juice freak [dated] n.
|
|
112 |
Slang |
işçi sendikasına katılmayı reddeden kimse |
knobstick n.
|
|
113 |
Slang |
ticaret birliğine katılmayı reddeden kimse |
knobstick n.
|
|
114 |
Slang |
ingiltere'nin ab üyeliğiyle ilgili yapılan 2016 referandumu sonucunu reddeden ve ab'de kalmak isteyen kişi |
remoaner n.
|
|
115 |
Slang |
orta sınıfa öykündüğü ve sınıf atlamak istediği için işçi sınıfı köklerini reddeden (kimse) |
lace-curtain adj.
|
|