English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | regale n. | eğlence |
General | regale v. | ziyafetle ağırlamak |
General | regale v. | ziyafet çekmek |
General | regale v. | keyfine bakmak |
General | regale v. | ağırlamak |
General | regale v. | canlandırmak |
General | regale v. | zevk ve sefa içinde yaşamak |
General | regale v. | hoşça vakit geçirmek |
General | regale v. | dinlendirmek |
General | regale v. | hoşça vakit geçirtmek |
General | regale v. | eğlendirmek |
General | regale v. | ziyafet vermek |
General | regale v. | canlandırmak |
General | regale v. | zindeleştirmek |
Politics | ||
Politics | regale n. | kraliyet gücü |
History | ||
History | regale n. | orta çağda yöneticiler tarafından talep edilen yardım hakkı ya da ayrıcalığı |
Archaic | ||
Archaic | regale n. | leziz yemek |
Archaic | regale n. | ziyafet |
Archaic | regale n. | şölen |
English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | regale (one) with (something) v. | (birine bir şeyle) hoşça vakit geçirtmek | ||
Phrasals | regale (one) with (something) v. | (birini bir şeyle) eğlendirmek | ||
Phrasals | regale (one) with (something) v. | (birine bir şeyle) ziyafet çekmek/vermek | ||
Phrasals | regale (one) with (something) v. | (birini bir şölenle, ziyafetle) ağırlamak | ||
Phrasals | regale someone with something v. | birine bir şeyle hoşça vakit geçirtmek | ||
Phrasals | regale someone with something v. | birini bir şeyle eğlendirmek | ||
Phrasals | regale someone with something v. | birine bir şeyle ziyafet çekmek/vermek | ||
Phrasals | regale someone with something v. | birini bir şölenle, ziyafetle ağırlamak | ||
Phrasals | regale with v. | ile hoşça vakit geçirtmek | ||
Phrasals | regale with v. | ile eğlendirmek | ||
Phrasals | regale with v. | ile ziyafet çekmek/vermek | ||
Phrasals | regale with v. | ile ağırlamak |