roll-up - Turkish English Dictionary
History

roll-up

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "roll-up" in Turkish English Dictionary : 17 result(s)

English Turkish
General
roll-up n. 18. yüzyılda bir tür uzun erkek çorabı
roll-up n. litografi mürekkebi
roll-up n. 18. yüzyılda giyilen uzun bir erkek çorabı
roll-up n. taşbaskı plakasını sarmada kullanılan mürekkep
roll-up n. operasyonları desteklemek için daha fazla gerekli olmayan ve başka alanlara transfer edilmeye uygun vasıtaların sökülmesi
roll-up n. kullanılmadığında yuvarlanıp kaldırılan eşya
roll-up adj. sıvanabilir
roll-up adj. sarılabilen
roll-up adj. yuvarlanabilen
roll-up adj. dürülebilen
Colloquial
roll-up n. (değerde, maliyette) artış
Trade/Economic
roll-up n. değer artışı
roll-up n. maliyet artışı
Gastronomy
roll-up n. rulo haline getirilmiş gıda
roll-up n. sarılarak hazırlanan yiyecek
roll-up n. sarma
British Slang
roll-up v. sigara sarmak

Meanings of "roll-up" with other terms in English Turkish Dictionary : 65 result(s)

English Turkish
General
roll-up [australia] n. insanların bir araya gelmesi
roll-up [australia] n. insan topluluğu
roll up v. devşirmek
roll up v. yığılmak
roll up v. yuvarlanmak
roll up one's sleeves v. kollarını sıvamak
roll up v. biriktirmek
roll up v. sarmak
roll up v. gelmek
roll up v. toplanmak
roll up v. yığmak
roll up one's sleeves v. kolları sıvamak
roll up v. sıvamak
roll up v. yanaşmak
roll up v. çemremek
roll up v. dürmek
roll up v. yuvarlamak
roll up v. birikmek
roll up one's sleeves v. paçaları sıvamak
roll up one's trouser legs v. pantolonun paçalarını kıvırmak
roll up one's trouser legs v. paçalarını kıvırmak
roll up the window v. pencere kapatmak
roll up the window v. pencereyi kapatmak
roll up v. çıkagelmek
roll up v. varmak
roll up v. tomar yapmak
roll up the window (of a car) v. (araba) camı kapamak
roll up the window (of a car) v. (araba) pencereyi kapamak
roll up in a carpet v. halıya sarmak
Phrasals
roll up in (something) v. (bir şeye) sarmak
roll up in (something) v. (bir şeyin) içine sarmak
roll up in (something) v. (bir şeyle) sarmak
roll up in (something) v. (bir şeyle) kaplamak
roll up in (something) v. (bir araçla) gelmek
roll up in (something) v. (bir araçla) varmak
roll up in (something) v. (bir kıyafetle) gelmek
roll up in (something) v. (bir şey) giyerek gelmek
roll up in v. -e sarmak
roll up in v. -in içine sarmak
roll up in v. ile sarmak
roll up in v. ile kaplamak
roll up in v. ile gelmek
roll up in v. ile varmak
roll up in v. (bir şey) giyerek gelmek
roll up on (someone or something) v. (tekerlekli bir araçla) gelmek
roll up on (someone or something) v. (tekerlekli bir araçla) ulaşmak
roll up on (someone or something) v. (birine/bir şeye) sinsice yaklaşmak
roll up on (someone or something) v. gizlice (birinin/bir şeyin) yanına sokulmak
Idioms
roll up one's sleeves v. kolları sıvamak
roll up one's sleeves v. paçaları sıvamak
roll up in a ball v. (utançtan/korkudan) tortop olmak
roll up into a ball v. (utançtan/korkudan) tortop olmak
roll up your sleeves v. kolları sıvamak
roll up your sleeves v. kollarını sıvamak
roll up your sleeves v. paçaları sıvamak
don't roll up your trousers before reaching the stream expr. dereyi görmeden paçaları sıvama
Trade/Economic
roll up v. artmak
Technical
roll-up door n. makaralı kapı
roll-up door n. stor kapı
Informatics
drill down-roll up n. detaydan özete veya özetten detaya çıkma
Automotive
rear roll-up quarter window n. açılır arka kelebek camı
roll up v. camı kapamak
roll up v. pencereyi kapamak
Gastronomy
dried fruit roll-up n. pestil
Cinema
roll-up title n. döner yazı