English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | rush through v. | hızla/aceleyle bir yerden geçmek |
Phrasals | rush through v. | bir yerden çabucak geçmek |
Phrasals | rush through v. | hızla/aceleyle bir yerden geçirmek |
Phrasals | rush through v. | bir yerden çabucak geçirmek |
Phrasals | rush through v. | aceleyle bitirmeye çalışmak |
Phrasals | rush through v. | aceleyle yapmaya çalışmak |
Phrasals | rush through v. | çabucak bitirmeye/yapmaya çalışmak |
Phrasals | rush through v. | apar topar yapmaya/bitirmeye çalışmak |
Phrasals | rush through v. | paldır küldür yapmaya/bitirmeye çalışmak |
Phrasals | rush through v. | aceleyle tamamlatmaya çalışmak |
Phrasals | rush through v. | aceleyle yaptırmaya çalışmak |
Phrasals | rush through v. | çabucak tamamlatmaya/yaptırmaya çalışmak |
Phrasals | rush through v. | apar topar yaptırmaya/tamamlatmaya çalışmak |
Phrasals | rush through v. | paldır küldür yaptırmaya/tamamlatmaya çalışmak |
English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | rush a bill through v. | bir kanun tasarısını acele ile meclisten geçirmek |
Phrasals | ||
Phrasals | rush something through v. | bir şeyi hızla/aceleyle bir yerden geçirmek |