söz sahibi - Turkish English Dictionary

söz sahibi

Meanings of "söz sahibi" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
General
söz sahibi arbiter n.
söz sahibi magisterial adj.

Meanings of "söz sahibi" with other terms in English Turkish Dictionary : 40 result(s)

Turkish English
General
söz sahibi olma say n.
Why should the electorates of democracies not have their say on something that is so crucial to our very existence?
Demokrasilerin seçmenleri, varlığımız için bu kadar önemli olan bir konuda neden söz sahibi olmasınlar?

More Sentences
söz sahibi olmak have a voice v.
This is where Europe has a voice.
Avrupa'nın söz sahibi olduğu yer burası.

More Sentences
(hindistan'da) yönetimde söz sahibi olan beş kişilik yaşlı erkek grubu panchayat n.
(hindistan'da) yönetimde söz sahibi olan beş kişilik yaşlı erkek grubu panchayet n.
(hindistan'da) yönetimde söz sahibi olan beş kişilik yaşlı erkek grubu punchayet n.
kendini söz sahibi ilan eden topluluk society n.
alanında söz sahibi olmak have a say in a field v.
kararda yakından söz sahibi olmak be closely involved with decisions v.
alanında söz sahibi olmak be an expert on one's field v.
söz sahibi olmak have the right to comment on something v.
-de söz sahibi olmak have some say in v.
-de söz sahibi olmak have a voice in v.
Colloquial
söz sahibi olmak be able to speak knowledgeably or authoritatively about something v.
alanında söz sahibi clued-in adj.
alanında söz sahibi clued-up adj.
üzerinde söz/güç sahibi control over adj.
(biri/bir şey) üzerinde söz/güç sahibi control over (someone or something) adj.
Idioms
söz sahibi olma a say (in something) n.
(bir şeyde) söz sahibi olma a say (in something) n.
(bir şeyde) söz sahibi a voice (in something) n.
(bir kararda) söz sahibi voice (in something) n.
(bir kararda) söz sahibi say (in something) n.
söz sahibi olmak have a say (in something) v.
söz sahibi olmak (one's) writ runs v.
piyasada söz sahibi olmak corner the market v.
pazarda söz sahibi olmak have a corner on the market v.
piyasada söz sahibi olmak have a corner on the market v.
söz sahibi olmak have a say in v.
(bir şeyde) söz sahibi olmak have a voice in something v.
(bir şeyde) söz sahibi olmak have a say in something v.
(bir şeyde) söz sahibi olmak get a say (in something) v.
(bir şeyde) söz sahibi olmak get a voice (in something) v.
bir şey piyasasında söz sahibi olmak corner the market on something v.
bir şey piyasasında söz sahibi olmak corner the something market v.
Trade/Economic
endüstride söz sahibi kişi captain of industry n.
Politics
almanların söz sahibi olduğu dönem (1871-1945) reich n.
yasama organlarında veya hükümette söz sahibi olan delegeler tarafından temsil edilme representation n.
Religious
kilisenin söz sahibi olduğu yönetim biçimi ecclesiarchy n.
Military
deniz bakanına bağlı olup donanma meselelerinde doğrudan söz sahibi olan bahriye şurası komitesi sea lord n.
Slang
bir grupta söz sahibi olan kimse bus driver n.