sıçrayan - Turkish English Dictionary
History

sıçrayan



Meanings of "sıçrayan" in English Turkish Dictionary : 17 result(s)

Turkish English
General
sıçrayan vaulter n.
sıçrayan leaped adj.
sıçrayan bouncing adj.
sıçrayan spattering adj.
sıçrayan leapt adj.
sıçrayan jumping adj.
sıçrayan saltatory adj.
sıçrayan salient adj.
sıçrayan jumpy adj.
sıçrayan loping adj.
sıçrayan saltatorial adj.
sıçrayan dashing adj.
sıçrayan sprayey adj.
sıçrayan stirt adj.
sıçrayan subsultive adj.
sıçrayan subsultory adj.
sıçrayan supersalient adj.

Meanings of "sıçrayan" with other terms in English Turkish Dictionary : 54 result(s)

Turkish English
General
sıçrayan hayvan buck n.
sıçrayan kimse hopper n.
sıçrayan şey spatter n.
sıçrayan şey hopper n.
pişirme esnasında yemekten sıçrayan parçaların duvara değmesini engelleyen koruyucu panel splashback n.
sıçrayan sular splashes of water n.
sıçrayan su veya çamur blash (brit) n.
sıçrayan kimse leaper n.
sıçrayan kimse loper n.
sıçrayan şey loper n.
sıçrayan kimse prancer n.
sıçrayan okyanus suyunda görülen gökkuşağı sea bow n.
sıçrayan şey squasher n.
sıçrayan (böcek) saltatorial adj.
sıçrayan (böcek) saltatorious adj.
sıçrayan (böcek) saltatory adj.
zıplayıp sıçrayan jumpy adj.
her şeye sıçrayan startling adj.
Idioms
azimle sıçrayan tavanı deler it's dogged that does it expr.
Technical
sıçrayan çamur splash n.
Automotive
yüksek hızda dönerken krank milinde karter yağ haznesinden sıçrayan yağdan kaynaklı sürtünme windage n.
Marine
kırılma sırasında sıçrayan su damlacıkları spray n.
gemideki gözetleme yerlerini sıçrayan sıvılardan koruyan siperlik dodger n.
(sıçrayan suyun gelmesini önleme amacıyla) küpeşteye gerilen bir tür perde sprayboard n.
Medical
sıçrayan fransız sendromu jumping disease n.
Marine Biology
sıçrayan kefal leaping mullet n.
sıçrayan balık jumper n.
Zoology
sıçrayan fare notomys n.
sıçrayan kılkuyruk jumping bristletail n.
sıçrayan kılkuyruk machilid n.
sıçrayan hayvan jumper n.
sıçrayan fare jumping mouse n.
sıçrayan hayvan hub n.
kuzey amerika ve meksika'nın çöllerinde yaşayan çeşitli sıçrayan kemirgenlere verilen ad dipodomys phillipsii n.
History
(antik roma'da) sıçrayan rahipler olarak bilinen gruba ait veya ilgili salian adj.
Geography
(fırtına esnasında) dalgadan sıçrayan su damlacıkları spoondrift n.
Military
sıçrayan antipersonel mayın bounding mine n.
sıçrayan mayın bouncing betty n.
Hunting
patladıktan sonra yarı sıçrayan horozlu ateşli silah türü rebounding lock n.
geri sıçrayan kurşun ricochet n.
geri sıçrayan mermi ricochet n.
Sport
iyi sıçrayan oyuncu leaper n.
yukarı sıçrayan top chop n.
kayak ile sıçrayan kimse ski jumper n.
kayak ile sıçrayan kimse skijumper n.
Basketball
çok uzun boylu olmayan ancak son derece hareketli olup iyi sıçrayan ve sayı üreten oyuncu swingman n.
Archaic
sıçrayan kimse pranker n.
Entomology
membracidae familyasındaki küçük sıçrayan böceklere verilen ad tree hopper n.
membracidae familyasındaki küçük sıçrayan böceklere verilen ad treehopper n.
küçük sıçrayan böceklerden meydana gelen büyük bir eş kanatlılar familyası membracidae n.
küçük sıçrayan böceklerden meydana gelen büyük bir eş kanatlılar familyası family membracidae n.
sıçrayan örümcekler citigradae n.
sıçrayan örümcek jumping spider n.
Star Wars
sıçrayan fare skittermouse n.