sızan - Turkish English Dictionary
History

sızan



Meanings of "sızan" in English Turkish Dictionary : 14 result(s)

Turkish English
General
sızan escaper n.
sızan emanating adj.
sızan leaky adj.
sızan seeping adj.
sızan transpiring adj.
sızan trickly adj.
sızan aleak adj.
sızan leak [obsolete] adj.
sızan runaway adj.
sızan infiltrative adj.
sızan inflowing adj.
sızan influxive adj.
sızan inrunning adj.
sızan outflowing adj.

Meanings of "sızan" with other terms in English Turkish Dictionary : 34 result(s)

Turkish English
General
içeriden sızan haberler inside information n.
sızan şey ooze n.
dışarı sızan şey exudation n.
sakızağacındaki çatlaklardan sızan ve başlıca cila yapımında kullanılan, sarımsı-yeşilimsi renkte şeffaf ve aromatik bir reçine mastich n.
içeri sızan şey infiltrate n.
sızan şey infiltration n.
sızan şey inflow n.
sızan madde spew n.
daha sızan leakier adj.
yavaş yavaş sızan encroaching adj.
Technical
sızan keson sluice caisson n.
sızan sıvı seepage n.
sızan su leaking water n.
sızan miktar seepage n.
sızan (şey) permeator n.
sızan su influent stream n.
sızan özdek leakage n.
dingil kutularından sızan yağ coom n.
mil yatağından sızan yağ coom n.
dingil kutularından sızan yağ coomb n.
mil yatağından sızan yağ coomb n.
gizlenerek bir yere sızan masked adj.
Petrol
sızan sıvıyı yakalayıp yönlendirmesi için maden kuyusu duvarının etrafındaki kayaya oyulmuş eğimli kanal ring n.
Mining
çatlaktan sızan grizu gazı blower n.
Medical
doku veya organdan sızan sıvı perfusate n.
plevra boşluğuna sızan madde pleural effusion n.
Botanic
okaliptüs yapraklarından sızan tatlı mumsu salgı lerp n.
Environment
sızan şey influent n.
Geology
tortul yatakların arasına sızan ve üst tabakanın kubbe gibi şişmesine neden olan magmatik kaya kütlesi laccolite n.
tortul yatakların arasına sızan ve üst tabakanın kubbe gibi şişmesine neden olan magmatik kaya kütlesi laccolith n.
Wagering
içerden sızan bilgiler doğrultusunda bahse veya yatırıma konan para smart money n.
Slang
vajinadan sızan sperm creampie n.
içeriden sızan haber (hot) skinny n.
etrafa sızan cıvık kir guck n.