sabit kalan

Meanings of "sabit kalan" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

	Category	Turkish	English
Trade/Economic

1	Trade/Economic	bir sabit varlığın maliyet bedelinden o güne kadar biriken amortismanlar çıkartıldıktan sonra geri kalan değer	residual value n.
2	Trade/Economic	şirketler arası alış-satış anlaşmalarında satın alınan ürünün fiyatının belli bir bölümünün sabit geri kalan kısmının ise alıcı firmanın mali performanslarına endeksli olması	earn out n.
3	Trade/Economic	(düşen bir piyasada) sabit kalan fiyat seviyesi	support area n.
Technical

4	Technical	yalpa çemberleriyle desteklenip tabanı hareket ettiğinde sabit kalan	gimbaled adj.
Physiology

5	Physiology	sıcakkanlı hayvanların yaşam boyu sabit kalan vücut sıcaklığı	animal temperature n.
Geometry

6	Geometry	iki sabit noktaya olan uzaklıklarının çarpımı sabit kalan noktaları gösteren oval	cassinian oval n.
7	Geometry	iki sabit noktaya olan uzaklıklarının çarpımı sabit kalan noktaları gösteren oval	cassinian ovals n.
Biology

8	Biology	neredeyse sabit sıcaklıkta kalan	homeothermous adj.
Environment

9	Environment	avlanmaya rağmen sayısı aşağı yukarı sabit kalan popülasyon	balanced population n.
Archaic

10	Archaic	paradigmada sözcüğün sabit kalan bölümünü oluşturan	crude adj.