saptayan

Meanings of "saptayan" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

	Category	Turkish	English
General

1	General	fiyat saptayan	appraising adj.
2	General	yer saptayan	locative adj.
Idioms

3	Idioms	değeri kesin olarak saptayan deney	the acid test n.
4	Idioms	değeri kesin olarak saptayan deney	the acid test n.
Technical

5	Technical	manyetik bir bant üzerine sesleri saptayan aygıt	tape recorder n.
6	Technical	vagonları yolda çekmek için gerekli gücü saptayan dinamometre	pirameter n.
Telecom

7	Telecom	abone hatlarındaki sorunun yerini saptayan, testten geçiren ve ortadan kaldıran çalışan	dispatcher n.
Medical

8	Medical	hücrelerden dna çekerek genomik değişikliği saptayan teknik	southern blot hybridization n.
9	Medical	kalbin elektriksel aktivitesini uzun bir süre ölçerek aralıklı aritmileri ve diğer elektriksel bozuklukları saptayan taşınabilir bir cihaz	holter monitor n.
Chemistry

10	Chemistry	ozon miktarını saptayan	ozonoscopic adj.
Biochemistry

11	Biochemistry	doğadaki azotun madenler, hayvanlar ve bitkiler arasındaki dağılımını saptayan döngü	nitrogen cycle n.
Linguistics

12	Linguistics	yerini saptayan	loc (locative) abrev.
Military

13	Military	özel harekat kuvvetleri için belirlenmiş bir hedefin gerçekleştirilebilirliğini saptayan basit hedef analizi	feasibility assessment n.