Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
Spanish - English
History
say something
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"say something"
in Turkish English Dictionary : 2 result(s)
Category
English
Turkish
Colloquial
1
Colloquial
say something
expr.
bir şey söyle
2
Colloquial
say something
expr.
konuşsana
Meanings of
"say something"
with other terms in English Turkish Dictionary : 165 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
something to say
n.
diyecek
2
General
say something stupid
v.
halt etmek
3
General
say something in jest
v.
şaka olarak söylemek
4
General
say something out of spite
v.
nispet yapmak
5
General
say something out of spite
v.
nispet vermek
6
General
have something to say
v.
diyeceği olmak
7
General
say something wrong
v.
pot kırmak
8
General
say something behind one's back
v.
birisinin arkasından konuşmak
9
General
say something behind one's back
v.
arkasından konuşmak
10
General
have something to say
v.
söyleyecek birşeyi olmak
11
General
have something to say
v.
söyleyecek sözü olmak
12
General
say something wrong
v.
yanlış bir şey söylemek
Phrasals
13
Phrasals
say something about someone
v.
biri hakkında bir şey söylemek
14
Phrasals
say (something) about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında (bir şey) söylemek
15
Phrasals
say (something) about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında bir yorum yapmak
16
Phrasals
say (something) about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında (bir şeyi) anlatmak/ortaya koymak
17
Phrasals
say (something) about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında (bir şeyi) göstermek
18
Phrasals
say (something) about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili (bir şeyi) ortaya çıkarmak/açığa vurmak/belli etmek
19
Phrasals
say (something) about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkındaki (bir şeyi) gözler önüne sermek
20
Phrasals
say (something) against (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında bir eleştiride bulunmak
21
Phrasals
say (something) against (someone or something)
v.
(biri/bir şey) aleyhinde (bir şey) söylemek
22
Phrasals
say (something) against (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) şikayet etmek/yakınmak
23
Phrasals
say (something) for (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) destekleyen (bir şey) söylemek
24
Phrasals
say (something) for (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) savunacak (bir şey) söylemek
25
Phrasals
say (something) for (someone or something)
v.
(biri/bir şey) lehine/yararına (bir şey) söylemek
26
Phrasals
say (something) to (one)
v.
(birine bir şey) söylemek/demek
Phrases
27
Phrases
to say nothing of (someone or something)
expr.
(birini/bir şeyi) saymıyorum bile
28
Phrases
to say nothing of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) de cabası
29
Phrases
to say nothing of (someone or something)
expr.
(birinden/bir şeyden) hiç bahsetmiyorum bile
30
Phrases
to say nothing of something
expr.
bir şeyi saymıyorum bile
31
Phrases
to say nothing of something
expr.
bir şey de cabası
32
Phrases
to say nothing of something
expr.
bir şeyden hiç bahsetmiyorum bile
Colloquial
33
Colloquial
go so far as to say something
v.
söyleyecek kadar ileri gitmek
34
Colloquial
everyone has something to say
expr.
ağzı olan konuşuyor
35
Colloquial
say something smart
expr.
akıllıca bir şey söyle
36
Colloquial
say something impressive
expr.
etkileyici bir şeyler söyle
37
Colloquial
I wouldn't say no (to something)
expr.
(bir şeye) hayır demem
38
Colloquial
I wouldn't say no (to something)
expr.
(bir şeyi) isterim
39
Colloquial
(do) you mean to say (that) (something is the case)?
expr.
(bir şey) mi demeye çalışıyorsun?
40
Colloquial
(do) you mean to say (that) (something is the case)?
expr.
yani (bir şey) mi demek istiyorsun?
41
Colloquial
(do) you mean to say (that) (something is the case)?
expr.
(bir şey olduğunu) mu ima ediyorsun?
42
Colloquial
(do) you mean to say (that) (something is the case)?
expr.
yani (bir şey) mi diyorsun?
43
Colloquial
(do) you mean to say (that) (something is the case)?
expr.
yani (bir şey) olduğunu mu söylüyorsun?
44
Colloquial
can you/we say (something)?
expr.
(bir şey) desek yeridir
45
Colloquial
can you/we say (something)?
expr.
(bir şey) de denebilir
46
Colloquial
can you/we say (something)?
expr.
bir bakıma (bir şey)
47
Colloquial
can you/we say (something)?
expr.
başka bir deyişle (bir şey)
48
Colloquial
can you/we say (something)?
expr.
(bir şey) desek/dense yalan olmaz
49
Colloquial
say what you like (about someone or something)
expr.
(biri/bir şey) hakkında istediğini söyle
50
Colloquial
say what you like (about someone or something)
expr.
(biri/bir şey) hakkında ne dersen de/ne düşünürsen düşün
51
Colloquial
what would you say if (something were to happen)?
expr.
(bir şey olsa) ne derdin?
52
Colloquial
what would you say if (something were to happen)?
expr.
(bir şey olsa) ne tepki verirdin?
53
Colloquial
what would you say to (something)?
expr.
(bir şeye) ne dersin?
Idioms
54
Idioms
a say (in something)
n.
söz sahibi olma
55
Idioms
a say (in something)
n.
söz hakkı olma
56
Idioms
a say (in something)
n.
sözü geçme
57
Idioms
a say (in something)
n.
(bir şeyde) söz sahibi olma
58
Idioms
a say (in something)
n.
(bir şeyde) söz hakkı olma
59
Idioms
a say (in something)
n.
(bir şeyde) sözü geçme
60
Idioms
say (in something)
n.
(bir kararda) söz sahibi
61
Idioms
say (in something)
n.
(bir kararda) söz hakkı
62
Idioms
say (in something)
n.
(bir karar üzerinde) etki
63
Idioms
say (in something)
n.
(bir kararda) sözü geçme
64
Idioms
have a say (in something)
v.
söz sahibi olmak
65
Idioms
have a say (in something)
v.
sözü geçmek
66
Idioms
have a say (in something)
v.
nüfuzlu olmak
67
Idioms
have a say (in something)
v.
etkisi olmak
68
Idioms
say something in the same breath
v.
bir şey söyleyip hemen akabinde tam tersini/zıddını söylemek
69
Idioms
say something in the same breath
v.
peş peşe/arka arkaya birbirine zıt şeyler söylemek
70
Idioms
say something in the same breath
v.
aynı cümle içinde hem (bir şeyi) hem de (onun zıddını) söylemek
71
Idioms
say a great deal about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) çok şey anlatmak
72
Idioms
say a great deal about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) çok şey göstermek
73
Idioms
say a great deal about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) çok şey belirtmek
74
Idioms
say a great deal about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) çok şeye işaret etmek
75
Idioms
say a great deal about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) çok şey anlatmak
76
Idioms
say a great deal about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) çok şey göstermek
77
Idioms
say a great deal about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) çok şey belirtmek
78
Idioms
say a great deal about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) çok şeye işaret etmek
79
Idioms
say something right to someone's face
v.
birinin yüzüne karşı bir şey söylemek
80
Idioms
say goodbye to something
v.
bir şeye güle güle demek
81
Idioms
say something right to someone's face
v.
bir şeyi birinin yüzüne söylemek
82
Idioms
not have the heart to say something
v.
bir şeyleri söylemeye gönlü/isteği olmamak
83
Idioms
say something in a roundabout way
v.
bir şeyi dolandırarak söylemek
84
Idioms
say goodbye to something
v.
bir şeye elveda demek
85
Idioms
say a lot about something
v.
bir şey hakkında çok şey söylemek (bir şey hakkında fikir/ipucu vb vermek)
86
Idioms
say something right to someone's face
v.
direkt yüzüne söylemek
87
Idioms
say something in a roundabout way
v.
lafı dolandırmak
88
Idioms
say something to oneself
v.
kendi kendine mırıldanmak
89
Idioms
say something to oneself
v.
kendi kendine demek
90
Idioms
say something in a roundabout way
v.
lafı dolandırarak söylemek
91
Idioms
say something to oneself
v.
kendi kendine söylemek
92
Idioms
not have the heart to say something
v.
söylemeye gönlü elvermemek
93
Idioms
have a say in something
v.
(bir şeyde) söz sahibi olmak
94
Idioms
say something out loud
v.
yüksek sesle söylemek
95
Idioms
say something right to one's face
v.
yüzüne karşı söylemek
96
Idioms
say something to someone's face
v.
yüzüne söylemek
97
Idioms
say goodbye to something
v.
üzerine bir bardak su içmek
98
Idioms
say something aloud
v.
yüksek sesle söylemek
99
Idioms
say a great deal about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey) hakkında çok şey söylemek
100
Idioms
say a great deal about (someone or something)
v.
(birinin veya bir şeyin) gerçek yüzünü açığa çıkarmak
101
Idioms
say (something) in plain english
v.
daha açık söylemek
102
Idioms
say (something) in plain english
v.
daha basit bir dille/ingilizceyle anlatmak
103
Idioms
say (something) in plain english
v.
daha düz bir dille/ingilizceyle anlatmak
104
Idioms
say a great deal about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) çok şey söylemek
105
Idioms
get a say (in something)
v.
(bir şeyde) söz sahibi olmak
106
Idioms
get a say (in something)
v.
(bir şeyde) söz hakkı olmak
107
Idioms
get a say (in something)
v.
(bir şeyde) etkisi olmak
108
Idioms
get a say (in something)
v.
(bir şeyde) sözü geçmek
109
Idioms
say a great deal about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) birçok şeyi açığa vurmak
110
Idioms
have something to say for yourself
v.
söyleyecek bir şeyi olmak
111
Idioms
have something to say for yourself
v.
belirtecek bir fikri olmak
112
Idioms
have something to say for yourself
v.
kendi adına söyleyecek bir şeyi olmak
113
Idioms
never have a good word to say about (someone of something)
v.
(biri/bir şey) hakkında hiç iyi bir söz söylememek
114
Idioms
never have a good word to say about (someone of something)
v.
(birini/bir şeyi) hep tenkit etmek
115
Idioms
never have a good word to say about (someone of something)
v.
(birini/bir şeyi) hiç beğenmemek
116
Idioms
never have a good word to say about (someone of something)
v.
(biri/bir şey) hakkında hiç güzel bir şey söylememek
117
Idioms
never have a good word to say about (someone of something)
v.
(biri/bir şey) hakkında söyleyecek iyi bir şeyi olmamak
118
Idioms
never have a good word to say about (someone of something)
v.
(birinden/bir şeyden) hep kötü bahsetmek
119
Idioms
never have a good word to say about (someone of something)
v.
(birini/bir şeyi) sürekli eleştirmek
120
Idioms
never have a good word to say for (someone of something)
v.
(biri/bir şey) hakkında hiç iyi bir söz söylememek
121
Idioms
never have a good word to say for (someone of something)
v.
(birini/bir şeyi) hep tenkit etmek
122
Idioms
never have a good word to say for (someone of something)
v.
(birini/bir şeyi) hiç beğenmemek
123
Idioms
never have a good word to say for (someone of something)
v.
(biri/bir şey) hakkında hiç güzel bir şey söylememek
124
Idioms
never have a good word to say for (someone of something)
v.
(biri/bir şey) hakkında söyleyecek iyi bir şeyi olmamak
125
Idioms
never have a good word to say for (someone of something)
v.
(birinden/bir şeyden) hep kötü bahsetmek
126
Idioms
never have a good word to say for (someone of something)
v.
(birini/bir şeyi) sürekli eleştirmek
127
Idioms
not have a good word to say about (someone of something)
v.
(biri/bir şey) hakkında hiç iyi bir söz söylememek
128
Idioms
not have a good word to say about (someone of something)
v.
(birini/bir şeyi) hep tenkit etmek
129
Idioms
not have a good word to say about (someone of something)
v.
(birini/bir şeyi) hiç beğenmemek
130
Idioms
not have a good word to say about (someone of something)
v.
(biri/bir şey) hakkında hiç güzel bir şey söylememek
131
Idioms
not have a good word to say about (someone of something)
v.
(biri/bir şey) hakkında söyleyecek iyi bir şeyi olmamak
132
Idioms
not have a good word to say about (someone of something)
v.
(birinden/bir şeyden) hep kötü bahsetmek
133
Idioms
not have a good word to say about (someone of something)
v.
(birini/bir şeyi) sürekli eleştirmek
134
Idioms
not have a good word to say for (someone of something)
v.
(biri/bir şey) hakkında hiç iyi bir söz söylememek
135
Idioms
not have a good word to say for (someone of something)
v.
(birini/bir şeyi) hep tenkit etmek
136
Idioms
not have a good word to say for (someone of something)
v.
(birini/bir şeyi) hiç beğenmemek
137
Idioms
not have a good word to say for (someone of something)
v.
(biri/bir şey) hakkında hiç güzel bir şey söylememek
138
Idioms
not have a good word to say for (someone of something)
v.
(biri/bir şey) hakkında söyleyecek iyi bir şeyi olmamak
139
Idioms
not have a good word to say for (someone of something)
v.
(birinden/bir şeyden) hep kötü bahsetmek
140
Idioms
not have a good word to say for (someone of something)
v.
(birini/bir şeyi) sürekli eleştirmek
141
Idioms
say (something) in a roundabout (sort of) way
v.
(bir şeyi) dolandırarak söylemek
142
Idioms
say (something) in a roundabout (sort of) way
v.
lafı dolandırmak
143
Idioms
say (something) in a roundabout (sort of) way
v.
lafı dolandırarak söylemek
144
Idioms
say (something) in plain language
v.
(bir şeyi) açıkça/açık bir dille söylemek
145
Idioms
say (something) in plain language
v.
(bir şeyi) basit/anlaşılır bir dille anlatmak
146
Idioms
say (something) in plain language
v.
(bir şeyi) düz bir dille anlatmak
147
Idioms
say (something) to (one's) face
v.
(bir şeyi birinin) yüzüne söylemek
148
Idioms
say (something) to (one's) face
v.
(bir şeyi birinin) yüzüne karşı söylemek
149
Idioms
before you can say (something)
expr.
(bir şey) demeye kalmadan
150
Idioms
before you can say (something)
expr.
daha (bir şey) demeden
Speaking
151
Speaking
I want to say something
expr.
bir şey söylemek istiyorum
152
Speaking
have you got something to say to me?
expr.
bana söyleyeceğin bir şey mi var?
153
Speaking
I tried to say something
expr.
bir şeyler söylemeye çalıştım
154
Speaking
before someone can say something
expr.
çabucak
155
Speaking
before someone can say something
expr.
göz açıp kapayıncaya kadar
156
Speaking
before someone can say something
expr.
hızla
157
Speaking
say something nice
expr.
güzel bir şeyler söyle
158
Speaking
if you're all right say something
expr.
iyiysen bir şey söyle
159
Speaking
could you say something in japanese?
expr.
japonca bir şeyler söyleyebilir misin?
160
Speaking
why didn't you say something before?
expr.
neden daha önce bir şey söylemedin?
161
Speaking
if I don't say something now
expr.
şimdi bir şey söylemezsem
162
Speaking
I just wanted to say something
expr.
sadece (için) söylemek/değinmek istedim
163
Speaking
I was trying to think of something to say
expr.
söyleyecek bir şeyler bulmaya çalışıyordum
164
Speaking
did I say something wrong?
expr.
yanlış bir şey mi söyledim?
Slang
165
Slang
say or do something wrong
v.
bok yemek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of say something
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy