English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | seashore n. | deniz kıyısı |
General | seashore n. | kıyı |
General | seashore n. | lebiderya |
General | seashore n. | sahil |
General | seashore n. | sahil kenarı |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | seashore n. | deniz kıyısı |
Law | ||
Law | seashore n. | suyun azami kabarma noktası ile alçak su seviyesi arasındaki arazi |
Environment | ||
Environment | seashore n. | deniz kenarı |
Geography | ||
Geography | seashore n. | karanın denize yakın olan kesimi |
English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | rock on a seashore n. | kepez | ||
General | seashore ecology n. | kıyı ekolojisi | ||
General | stretch of land along the seashore n. | kıyı şeridi | ||
General | stretch of land along the seashore n. | kıyı kuşağı | ||
General | national seashore n. | kamu yararına açılmış ve abd hükümeti tarafından korunan sahil dinlence alanı | ||
General | along the seashore adv. | kıyı boyunda | ||
General | along the seashore adv. | deniz kıyısı boyunca | ||
Marine | ||||
Marine | seashore resort development concept n. | deniz kenarında sayfiye yeri geliştirme kavramı | ||
Marine | seashore fishing n. | sahil balıkçılığı | ||
Botanic | ||||
Botanic | seashore aster n. | bataklık papatyası | ||
Botanic | seashore aster n. | avrupa'daki tuzlu su bataklıklarında yetişen yaygın bir yıldız çiçeği | ||
Botanic | seashore mallow n. | abd'nin güneydoğusundan new york'a kadar yayılmış odunsu kökleri olan çok yıllık bir bitki |